Doğalgaz Dergisi 101. Sayı (Mart 2005)

Söyleşi Özellikle hava kirliliğinin yoğun olarak yaşandığı bazı bölgelerde doğal gaz vatandaşın kapısına kadar gelmesine rağmen doğal gazın kullanılmadığı ve buna bağlı olarak da kalori değeri düşük, kükürt değeri yüksek kömürlerin kullanıldığı, bunların sonucu olarak da hava kirliliğinde artış olduğu görülmektedir. mum 3.500 Kcal/kg ve toplam kükürt oranı zorunda kalmaktadırlar. Yeni maksimum %2.3 olan kömürler olup, bu özellikteki kömürlerin ise sınır değerlerin aşılmadığı illerde kullanılması öngörülmektedir. İthal kömürlerde ise bütün illerde aynı özelliğe sahip; alt ısıl değeri min. 6200 kcal/kg ve kükürt oranı maks. %0.9 olan kömürlerin kullanılması gerekmektedir. O Yönetmelikte doğal gazın zorunlu kullanılması hususundaki amaç nedir? Bakanlığımıza gelen bilgilerde ve edinilen izlenimde; özellikle hava kirliliğinin yoğun olarak yaşandığı bazı bölgelerde doğal gaz vatandaşın kapısına kadar gelmesine rağmen doğal gazın kullanılmadığı ve buna bağlı olarak da kalori değeri düşük, kükürt değeri yüksek kömürlerin kullanıldığı, bunların sonucu olarak da hava kirliliğinde artış olduğu görülmektedir. Örneğin Erzurum, Konya, Kayseri, İstanbul, Ankara gibi büyük illeri ele aldığınız zaman, büyük masraflarla doğal gaz vatandaşın kapısının önüne kadar gelmiş, özellikle yakma sistemlerinde çok yoğun olarak kömür kullanılıyor, hava kirliliği problemi yaşanıyor, hangi tedbiri almış olursanız olun sorun çözülmüyor ve yakıt kalitesi iyileştirilmediği zaman hava kirliliği sorun olarak yaşanmaya devam ediyorsa, bu gibi durumlarda hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla daha temiz diğer enerji kaynakları gibi doğal gazın da kullanılması gerektiği hususu ortaya çıkmaktadır. Bu husus, yenilenebilir bir enerji, örneğin güneş enerjisi veyajeotermal bir enerjinin ısınma amacıyla kullanıldığı yerlerde de doğal gazın zorunlu olarak kullanılması anlamına gelmiyor. O Yönetmeliğin 31 'inci maddesi çerçevesinde Valiliklere verilen yetkiler nelerdir? Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği'nde hava kalitesi sınır değerler belirlenmiştir. Bu sınırların aşıldığı durumlarda, Yönetmelikte çeşitli uyarı kademeleri ve bu kademelere göre gerekli görülen tedbirler bulunmaktadır. Valilikler de gerektiğinde hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla bu tedbirleri uygulamak 52 yayınlanmış olan Yönetmeliğin 31. maddesinde belirtilen hususun içeriği şu: Örneğin herhangi bir ilimizde hava kirliliği yaşanıyor ve kirlilik değerleri sınırların üzerinde ise o zaman Valilik yakma sistemleri de dahil olmak üzere yakıt kalitesinde iyileştirme, yakma saatlerinde düzenleme ve hatta trafikte tek ve çift plaka uygulanmasına gidebilir. Bu husus daha önceki uygulamalarda da vardı. Zaten İllerdeki Mahalli Çevre Kurulu'nca bu tür kararlar alınmakta ve hava kalitesinin korunması konusunda yapılması gereken hususlar belirlenmektedir. O Kirliliğin azaltılması için valiliklerce öngörül en tedbirler ill ere göre değişiklik arz edebilir mi? Hava kalitesini etkileyen faktörlere bakıldığında; ısınma amaçlı kullanılan yakıtların özellikleri, sanayi tesislerinin yoğunluğu, trafikte seyreden motorlu taşıt sayısı ve diğer özelikler (topoğrafik yapı ve meteorolojik parametreler) yer almaktadır. Her ilin kendisine göre farklı özellikleri vardır. Özellikle bazı büyük şehirlerde hava kirliliğinde birinci derecede ısınma, fakat bazı illerde trafik ve sanayi de ön plana çıkabilmektedir. Bu nedenle illerin özelliğine göre ısınmadan kaynaklanan hava kirliliğinin kontrolü için alınacak tedbirlerde değişiklikler olabilir. Ayrıca, bu husus da alınması gereken tedbirler ilin ekonomik durumuna göre de değişiklik arz edebilir. O Yönetmeliğin yürürlülük tarihi neden 1 Nisan 2005 olarak belirl endi? Bilindiği gibi kış sezonu Ekim ayından Mart ayının sonuna kadar olan 6 aylık bir zaman dilimidir. Hava kalitesinin korunmasına yönelik olarak Bakanlığımızca 2004 yılında yayımlanan Genelgede kömür özellikleri de yer almaktadır. Bu Genelge çerçevesinde alınan yakıtlar kış sezonunun sonuna kadar yani Yeni Yönetmelik Ti Emis on Bel esini Getirdi Nisan ayına kadar kullanılmaktadır. Bu nedenle, yayımlanmış bir yönetmelik ile karışıklığa neden olunmaması için 1 Nisan tarihi uygun görülmüştür. Gelecek kış sezonunda ısınma amaçlı kullanılacak yakıtların yeni yönetmelikte belirtilen özellikleri sağlaması gerekmektedir. Yakma sistemleri için ise 1 Ocak 2006 tarihi belirlenmiştir. Yani 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren üretilen ve ısınma amaçlı kullanılacak yakma tesislerinin, Yönetmelikle belirlemiş olan Ti p Emisyon Belgesi kapsamında üretilmesi gerekmektedir. Daha önce kurulmuş olan yakma tesisleri de yenisiyle değiştirileceği zaman yönetmelikte yer alan hususlara göre değiştirilmesi gerekmektedir. Özellikle yeni yakma sistemlerine uyum süresi biraz zamanımızı alabilir. O Son zamanlarda çı karılan yönetmeliklerin AB mevzuatına uygun olarak çıkarıldığı ifade ediliyor. Bu direktiflere uyum sürecinde AB'den destek alınabilir mi? Dairemiz tarafından yapılan yönetmelik çalışmalarında Avrupa Birliği direktiflerinden de yararlanılmaktadır. Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde Bakanlığımız koordinesinde Yüksek Maliyetli Çevre Yatırımlarının Planlanması Projesi yürütülmektedir. Bu proje çerçevesinde AB direktiflerine uyum için ilgili sektörlerin yapması gereken yatırımların maliyetleri ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bu ortaya çıktıktan sonra hem kendi kaynaklarımız açısından hem de AB'nin finansman kaynakları açısından konu ilgililerce değerlendirilir, bu direktiflere uyum çerçevesinde gerektiğinde yatırımlarla ilgili finansman desteği istenebilir. Bu desteğin hangi oranda ve çerçevede alınacağı önümüzdeki müzakere sürecinde netlik kazanır. ■ Doğal Gaz Dergisi Sayı I O1 / Mart 2005

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=