Güncel karşılanıyor. Pek çok Avrupa ülkesinde, mevcut bulunan gaz sahaları vadelerini doldurmuş olduğundan ve yeni keşifler de genellikle küçük çapta kaldığından, gaz üretimi önümüzdeki on yıl içerisinde önemli ölçüde azalacak. Avrupa 'nın gaz üretiminin azalacak olması ise kuşkusuz artan bir şekilde kıta dışından yapılacak ithalatlara bağımlı olunacağı anlamına geliyor. Avrupa ülkelerinin hemen hemen tamamı tam an lamıyla gaz ithal etmeyi sürdürüyor ve Fransa ve İspanya gibi önde gelen tüketiciler de dahil olmak üzere pek çoğu zaten, gaz ithalatı yapmaya tamamen bağıml ı hale gelmiş bulunuyor. Norveç ise Avrupa kıtasının gaz ihtiyacının yaklaşık %14'ünü tedarik ederek, Avrupa 'daki tek önde gelen gaz ihracatçısı ülke konumunda bulunuyor. Avrupa'ya ithal edilen gazın %60'ından fazlas ı nı Rusya karşılıyor. Dolayısıyla Rusya; Baltık'da, Orta Avrupa'da ve Güneydoğu Avrupa'da yer alan pek çok Avrupa ülkesi için tek gaz kaynağı ve Kuzeydoğu Avrupa'nın da önde gelen gaz tedarikçisi konumunda bulunuyor. Olağanüstü gaz rezervleri ve Kuzey Avrupa ya yönelik kurulmuş bulunan boru hattı bağlantıları ile Rusya'n ı n Avrupa'nın en büyük dış tedarikçisi olarak kalmaya devam etmesi bekleniyor. Cezayir de, Güney Avrupa'ya olan boru hattı bağlantısı ile Avrupa'ya ithal edilen gazın %25'inden fazlasını karşılıyor ve ayrıca Fransa, Belçika, Yunanistan ve Portekiz dahil olmak üzere pek çok Avrupa ülkesine, LNG tedarikinde de bulunuyor. Avrupa'daki gaz ithalatçısı ülkeler kendi tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeye istekli bulunurlarken, LNG de bu hevese yönelik bir yol teşkil ediyor. LNG ithalatları halihazırda bölgeye yapılan toplam ithalat miktarlarının %11 'ini teşkil ediyor ve mevcut bulunan pek çok LNG terminalinin daha da genişletilmiş olmasının yanı sıra; yeni terminallerin de halen ya planlama ya da inşaat aşamasında olmaları ile bu rakamın giderek büyüyeceği aşikar görünüyor. Cezayir'in ardından Avrupa'nın ikinci en büyük LNG sağlayıcısı ise Nijerya ve Avrupa'nın Kuzey Afrikalı LNG tedarikçileri ile olan rekabet halini sürdürerek LNG ihracatı kapasitesini daha da artırmaya devam etmesi bekleniyor. Nijerya'nın yanı sıra Katar'ın da, Avrupa'ya olan LNG ihracatını önümüzdeki birkaç yıl içinde önemli ölçüde artırması beklenirken; Mısır da, 2004 yılı sonu itibariyle ilk LNG tesisinin onay ve teslimat işlemi tamamlanarak hizmete girmesiyle birlikte, LNG ihracatlarına başlamış bulunuyor. Uzun vadede ise Avrupa'nın, ikmallerin yapı labilmesine imkan sağlayacak boru hattı altyapısı henüz devreye girmemiş olmakla birlikte, ihtiyacı olan gaz tedariklerini Azerbaycan, İran ve Türkmenistan dahil olmak üzere Hazar Denizi bölgesinden ve lrak'tan karşılayabilmesi de mümkün görünüyor. Şeldl 2. Mavi okla,; önde gelen born lıaılı gaz akış/amı11ı kaynak/annı ve vanş yerlerini gösıeriyoı: Kırmızı oklar ise, LNC giriş nokıalam11 belirtiyoı: 50 2005 Avru aGaz Pi asası Analizi Gaz Talebini Tetikleyen Unsurlar Yüksek seviyedeki nüfus yoğunluğu, yoğun kentleşme ve yerel gaz üretimi elde edilebilirliği, Batı Avrupa dahilinde yoğun gaz kullanımının gelişmesinde katkıda bulunmuş olan unsurları teşkil ediyor. Aynı zamanda, çevreyle ilgili duyulan endişelerin pek çok Avrupa ülkesini kömür ya da petrol yerine gaz kullanımını tercih etmeye itmiş bulunduğu da ayrı bir gerçek ve bu durum gazın Avrupa'nın enerji ekonomisindeki yerini daha da sağlamlaştırıyor. Bu tercihin bir sonucu olarak da 2004 yılında, Avrupa dünyadaki gaz tüketiminin %19'unu kendi hanesine yazdırmış bulunuyor. Kişi başına düşen en yüksek seviyedeki gaz tüketimi oranları ise Benelüks ülkeleri ve İngiltere'de elde ediliyor. Avrupa'daki gaz tüketiminin üçte ikisi İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa ve Hollanda olmak üzere, sadece beş ülkede vuku buluyor. Son beş yıl üzerinden yapılan incelemelere göre, tüketimde yıllık %3'Iük bir ortalama büyüme oranı ile doğalgaz , Avrupa'daki en hızlı büyüyen birinci enerji kaynağını teşkil ediyor. Pek çok ülkede, bir yandan gaz şebekeleri genişletilmekte ve yeni CCGT'ler (katalitik yanmalı gaz türbinleri) de inşa edilmekte olduğundan, bu büyümenin devam etmesi bekleniyor. Enerji üretiminin 2020'ye kadar olan dönemde gaz talebindeki artışa yönelik en kuvvetli tetikçi unsur olacağ ı tahmin ediliyor. Buna mukabil, geleneksel termik enerji santralleri kullanımının da çok süratli bir şekilde azalması beklenmekte olup, bu durumun pek çok nükleer santralin hizmetten çıkarılması ile birlikte, gaz ateşlemeli enerji tüketiminin yakıt olarak kullanımına artış getirmeye devam edeceği öngörülüyor. Sınai, meskensel ve ticari sektörlerde kömür ve petrol ürünlerinin yakıta dönüştürülmeleri uygulamalarının, 2010'dan sonra daha düşük bir hızda da olsa, devam etmeleri bekleniyor. 2020'den sonra ise gazın işgal ettiği pazar payını yenilenebilir enerji kaynak larının (rüzgar, atıklar ve diğer biyo kütleler) ve ileri seviyede, temiz kömür ve linyit tesislerinin lehine kaybedeceği tahmin ediliyor. ► Doğalgaz Dergisi Sayı 107 / Kasım-Aralık 2005
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=