Doğalgaz Dergisi 108. Sayı (Ocak 2006)

m~-- ~ öyleş Örneğin sadece Ukrayna üzerinden Avrupa'ya ulaşmak .istemez. Sonuçta Almanya ile doğrudan bir boru hattı inşası için anlaşmaya vardı. Rusya şu 9nda Avrupa'nın doğalgaz ihtiyacının yüzde 25'ini Ukrayna üzerinden karşılıyor. Sayın Putin'in Samsun'da yaptığı konuşmada ifade ettiği hususlar, örneğin Karadeniz'in altından ikinci bir Mavi Akım hattının inşa edilmesini gündeme getirmesi, Rusya Federasyonu'nun koridor çeşitlendirme düşüncesinden kaynaklanıyor olmalı. Türkiye üzerinden gerçekleştirilecek boru hatlarının bir kısmı Avrupa ile de bağlantılandırılacak. Türkiye'nin aynı zamanda Avrupa'nın da doğalgaz tedariki açısından dördüncü arteri olduğu Avrupa Birliği tarafından ilan edildi. Bunun gerçekleştirilebilmesi için Türkiye iki proje üzerinde çalışıyor. Birisi Nabucco Projesi, öbürü de Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Projesi. Türkiye-Yunanistan ve oradan da İtalya bağlantısı AB'nin İnnoGate programı çerçevesinde de desteklenen bir proje. Bu projenin de hayata geçirilmesi için son halka Kasım ayı içinde Lec- - i Doğal Gaz Dergisi, 2006/1 "Şu anda Avrupa doğalgaz ihtiyacının yüzde 25'ini Ukrayna üzerinden karşılıyor. Rusya Federasyonu'nun Türkiye'yi de Avrupa'ya ve ötesine ulaşmak için önemli bir transit ülke· olarak görmesi doğal." ce'de yapılan bir toplantıda İtalya ile Yunanistan arasında Hükümetlerarası Anlaşma imzalanmasıyla tamamlandı. Böylece bu projenin Yunanistan-İtalya ayağının gerçekleştirilmesi için gerekli hukuki süreç başlatılmış oldu. Türkiye, hem Güneydoğu Avrupa Gaz Ringi kapsamındaki Türkiye-Yunanistan-İtalya konektörü hem de kuzeyden Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya'da Boumgarten Gaz Dağıtım Merkezi'ne bağlanacak olan Nabucco Projesi ile gelecek yıllarda Avrupa Birliği'nin ve Avrupa ülkelerinin doğalgaz tedariki açısından dördüncü arteri. Diğer yandan Türkiye Arap doğalgazı, İran doğalgazı ve lrak'ın ilerideki doğalgaz kaynaklarının değerlendirilmesi açısından da çok önemli bir ülkedir. İlk etapta Mısır doğalgazı gelecek gibi görünüyor. Uzun vadede de lrak'ın doğalgazı gelecek. Dünyanın en büyük gaz şirketlerine baktığınız zaman bu şirketlerin kamuya ait oldukları görülüyor. (DEPA ve Gazprom gibi. Ayrıca Macaristan ve Polonya'daki şirketler de kamuya ait.) Enerji kaynakları açısından dışa bağımlı olan Türkiye'nin BOTAŞ gibi uluslararası nitelikteki bir şirketi özelleştirme girişimleri ne kadar doğru? __ BOTAŞ'ın geleceğine ilişkin konu Dışişleri Bakanlığı olarak bizim görev alanımızın tamamen dışında. Yalnız şunu söyleyebilirim; Türkiye Avrupa Birliği'ne katılım müzakerelerine başladı. Sonuçta Türkiye Avrupa Bi rliği'nin enerjiye ilişkin direktiflerini kendi mevzuatına yansıtmak durumundadır. Yansıtacak ve zaman içinde uygulayacak. Dolayısıyla AB mevzuatının gerekli kıldığı önlemlerin, yasal değişikliklerin yapılması ge-rekecek. Avrupa Birliği'nin istediği enerji piyasamızın liberalleştirilmesi, serbest rekabetin tam anlamıyla yerleştirilmesi, şeffaflığın sağlanması, herhangi bir şirketin tekelci konumda olmamasıdır. Tabii bütün bunların istenmesinin bir nedeni var; tüketiciyi korumak. Oluşacak serbest rekabet ortamında enerji fiyatlarının makul düzeye çekilmesi, serbest rekabet ortamında enerji kaynaklarına erişimin kolaylaşması ve şeffaflığın sağlanmasıdır. Şimdi bu nasıl yapılır? Hangi politikanın, hangi sistemin daha verimli olduğu, hangi tedbirin kalıcı olduğu zaman içinde belli olacak. İlk özelleştirmeyi yapan ingiltere'ye baktığınız zaman İngiltere'de özelleştirmelerden çok dersler alındı . Zaman zaman İngiltere'de yasalar çıkarıldı, sonra da yasaların belirli bölümleri tekrar gözden geçirildi. Ülkemizde de böyle bir şey olabilir. Bu bir süreçtir. ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=