İzlenim kömür gücünü elinde bulunduran ülkeler (İngiltere ve Almanya gibi) kömür sayesinde buhar çağını yaratarak dünyaya hükmetmeye çalıştılar. Kömüre ve kömür teknolojisine sahip olmanın gücüyle ülkeleri ve insanları sömürdüler. Ta ki karşılarına, kömürden daha kıymetli bir kaynağı iyi işleyen yeni güçler çıkıncaya kadar. Türkiye de kömürlü hayatı yaklaşık bir yüzyıl yaşadı. Enerjisi ile ısınmak için pisliğine, sefaletine ve tehlikesine katlandı. 5 yıl önce Almanya'da Stuttgart'ın 25 km. yakınında bir kömür santralı ziyaret ettim. Bu santral, l 000 MW'lık, yüksek kaliteli kömür (high grade coal) yakıyordu. Stutgart'a yakın, kömür yakan, böyle bir santralın kuruluş ve işletme izinlerini nasıl alabildiklerini merak etmiştim. Santral yetkilileri ile konuştukça bu merakım aydınlandı. Stutgart'ın çevre otoriteleri böyle bir kömür santralına ancak şu şekilde izin verebilirlerdi: O Santralın bacası ve bacadan çıkan duman görünmeyecek. O Kömür, kapalı vagon konteynırlarla ve demiryolu ile getirilecek, vagonlar santrala 500 m. kala yer altına girecek ve santralın yer altı stok sahasına boşaltılacaktı. Yeraltı stok sahasında boşaltılırken kömüre su püskürtülecek buna rağmen ortaya çıkabilecek tozlar emilerek toz bunherlerine gönderilecektir. O co2 , sox, CO, NOx emisyonları TA Luft ½'ye uygun olcaktı. O Sıvı atıklar tasfiye edilerek, yanından geçen nehir suyundan daha temiz duruma getirilecektir. O Katı atıklar, curuflar ve uçucu küller ı 00 km. ileride bir vadiye taşınacak, üzerlerine nebati toprak örtilecek ve çimlenecektir. O Gerek baca gazlarına gerekse soğutma kulelerine, çıkan su buharını yok edecek sis giderici (anti mist) tesisatı yapılacaktır. Böylece bu tesislerden çıkacak su buharı (buğu) çevreden farkedilmeyecektir. Santralı gezerken bütün bu önlemleri fazlasıyla alınmış olduğunu gördüm. En çok da bacayı gizlemelerine şaşırmıştım. Baca sanayinin, yani bir ölçüde kirliliğin göze çarpan çirkinliği olduğu için her çevrede tepki yaratmaktadır. Bu santralda bacayı gizlemek için baca yüksekliğinde (80m) bina yapılmış, böylece hem baca gizlenmiş hem de yapılan binanın boş kalan hacimlerine kükürt oksit giderme tesisleri (desulphurization) yapılmıştı . Dışarıdan bakıldığında santralı bunun gibi görüyorlarmış . Bütün bu çevre koruma yatırımlarının ne kadar tuttuğunu sordum. 250 milyon € (avro) yani ı 000 milyon € olan santral masraflatutulduktan sonra paketlenerek rının (capex) %25'i. Tablo ı. Çeşitli Santral Teknolojilerinin CO2 Salınımları Santral Teknolojileri CO2 salınım kg/kwh Kömür yakan buhar turbinli santrallar 1,0-1,2 Kömür gazlaştırma ve buhar turbini komb. 0,7-0,8 Kömür gazlaştırma+kojenerasyon 0,5-0,6 Doğal gaz kombine çevrim santralları 0,3-0,4 Doğalgazl ı ve yüksek verimli kojen, tesisleri 0,2-0,3 - 1 Doğal Gaz Dergisi, 2006/2 Çevre Koruma Masrafları Yatırımla Bitiyor mu? Financial Times'ın 6 Temmuz 2005 tarihli teknoloji sayfasında şöyle bir başlık dikkatimi çekmişti. O Dünya Liderleri Küremizin atmosferini korumak için toplanıyorlar. Bu başlığın altında veriJen rakamları birlikte gözden geçirelim: O Ocak 2005'te 8 € olan l ton CO2'i temiz enerji üretimi ile takas bedeli, Temmuz 2005'te 29 €'ya fırlamıştır. Bu bedelin 6 aylık ortalaması 23 € olmuştur. CO 2 yoketme (dengeleme) fiyatının 6 ay içinde yükselmesi karşısında hayretini gizleyemeyen Frances Hudson (Standart Life investment'ın küresel strateji uzmanı) şöyle diyordu: O CO2 fazlalıklarının emisyon ticareti yoluyla azaltılması, sanayicilerin ve IPP yatırımlarının tipini (kömür mü gaz mı?) çok etkilemektedir. Elektrik üretiminde, rafinerilerde demir/çelik ve çimento fabbrikalarında , cam ve taş/toprak sanayinde, kağıt fabrikalarında yatırımcılar enerji kaynağı kararlarını artık giderek büyüyen co2 fiyatlarının yaratacağı dayanılmaz faturaları ve riskleri hesaplayarak veriyorlar. Çünkü, Kyoto taahhüdü altına girmiş olan ülkeler, taahhüdün ilk periyodu olan 20052008 arasında CO 2 azaltma sorumluluklarını % l 00 yerine getirmek zorundalar. 2012'ye kadar uzanan 2. periyotta, co2 yoketme veya dengeleme fiyatlarının daha astronomik ►
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=