Yönetim ve Vizyon Latince kökenli dillerde uygarlık anlamına gelen "civilization" kent anlamına gelen "civitas"tan türemiştir. Arap kültüründe uygarlık anlamına gelen "medeniyet" kavramının kökeni de bir kent adı olan "Medine"dir. Kent, iyi yaşamak için kurulmuş bir ortaklıktır. İnsani ilerlemedir. Kentlerde en önemli şey altyapı ile sağlanan hizmetlerdir. Kentleşme insanlara yeni olanaklar sağlamakla birlikte yeni sorunlar da doğurmaktadır. Kentleşme çevrenin daha hızlı kirlenmesine neden olan bir olgudur. Bugün dünyada ve ülkemizde havası, suyu ve toprağı en kirli bölgeleri, büyük kentleridir. Çevreye verilen zarar insanlığın hem günümüzdeki hem de gelecekteki yaşam kalitesini ve sağlığını etkilemektedir. İnsanların temiz bir doğadan aldıkları haz ve tatmin duygusunu ortadan kaldırmaktadır. Dünya Bankası 1992 yı lından itibaren kalkınma tanımı içersine temiz bir ortamda yaşamayı da almaktadır. Hava, su ve toprak kaynakları içinde en sahipsiz olanı "Herkesin malı genellikle hiç kimsenin malı değildir" sözünde ifade edildiği gibi ironik olarak hava'dır. 1983 tarihli Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporunda Türkiye'de Ankara ve İstanbul gibi büyük kentlerdeki aşırı düzeydeki hava kirliliğinden ve kitlesel ölüm tehlikesinden bahsediliyor. Yine DSÖ Bangkok çalışması var. Dünyada havası en kirli şehir. Orada hava kirliliği, çocuklarda 7 yaşına gelmeden önce zeka seviyesinde 4 puan gerilemeye neden oluyormuş. Bugün itibariyle kentlerde hava ki rliliğin in tek ve en etkili çözümü doğalgazın kullanımı. Tablo: Rekabetin sınırları. İzmir 27.10.2005 N iğde-N evşehir 17.03.2005 Bolu-Bilecik 09.06.2005 Çankırı-Karabük-Kastamonu 16.06.2005 Trakya 26.06.2005 Yozgat 30.06.2005 Kahramanmaraş 14.07.2005 Denizli 21.07.2005 Gaziantep 28.07.2005 Gültekin Çınar, doğalgaz piyasasının gelişimini ise şu şekilde yorumluyor: Piyasaya genel olarak bakıldığında her yeni işte başta belirsizliğin yüksek olduğu görülüyor. Belirsizlik yüksek olduğu zaman rekabetin şiddeti düşük oluyor. Kayseri, Konya ihalelerine çok büyük bir ilgi vardı. 40'ın üzerinde firma katıldı. Türkiye'nin büyük grupları da bu ihalelere ilgi gösterdiler. Fakat rekabet çok şiddetli değildi. Ama bana göre İzmir ihalesiyle birlikte belirsizlik derecesi epeyce düştü ve rekabetin şiddeti arttı. Kolin İnşaatın verdiği teklif o dönemde çok tartışıldı. Çok iyi bir rakam verdi. (0,012)Arkasından Niğde-Nevşehir, Bo lu-Bilecik, Çankırı-Karabük-Kastamonu ihaleleri yapıldı. Trakya ile birlikte doğalgaz piyasası Türkiye'de yeni bir yol ayrımına geldi. Hem abone bağlantı bedeli hem birim hizmet amortisman bedeli olarak sıfır rakamı verildi. Üstüne de lisans bedeline 2,5 milyon YTL. ödendi. Dolayısıyla kafalar epeyce karıştı . Bu ihale önemli bir dönüm noktasıydı. Arkasından Yozgat yapıldı. Kahramanmaraş 0.012 Kolin 0.098 EYH 0.016 Aksa 0.069 CEDA (EYH) 0.000 Zorlu ABB:0 Lisans:2.5 M O.YTL 0.176 CEDA(EYH) 0.009 Arsan 0.000 EYH ABB:149 0.000 Zorlu ABB:30 dı r. Ama bir proje açısından projelerin geliri ve gideri belli. Böyle baktığınız zaman biz onun hesabını göremedik. Ama Trakya ihalesi piyasaya şöyle bir katkı sağladı. Bizim ilk katıldığımız ihale Konya ihalesiydi. Kayseri, Konya gibi şehirlerin ihalelerinin yapıldığı dönem, ilk fizibilitelerin yapıldığı, bu işin nasıl modelleneceği nin belli o l ma d ığı, kafaların karışık olduğu bir dönemdi. Biz de Konya'da gerçekten çok bilimsel çal ıştık. Uydu fotoğrafları aldık, imar planlarını sayısallaştırdık. Stimülatör getirttik. Belki, biraz da gereğinden fazla ince eleyip sık dokuduk. Fakat biz İzmir ihalesine girerken kendi fiyatlama sistemimizde çok temel bir değişiklik yaptık. O da şuydu: Konya'ya hazırlanırken hep teklif almıştık. Malzeme fiyatları, işçilik fiyatları ... Ama İzmir ihalesine girerken biz Konya ve Çorum'u yapmaya başlamıştık. Artık elimizde reel fiyatlar vardı. Dolayısıyla bu tahminlerimizi düzelttik. Bolu-Bilecik ihalesinde fiyatlama yaparken işletme modelini biraz daha yalınlaştırdık. Bu işlerde biraz teknolojiyi kullanarak perve Denizli ihaleleri gerçekleşti. Denizli sonel sayısını azaltmanız da mümkün. Özelleştirme kapsamında olan şehirler: ihalesini Enerji Yatırım Holding aldı ve İstanbul, Bursa, Eskişehir, Ankara, İzmit. Yani l 986'da Türkiye doğalgazla tanıştı. Bu seneden 2003 yılına kadar ancak 5 şehirde doğalgaz kullanıldı. Bu şehirler de daha tam tamamlanmamıştı. 2003'te ilk ihale duyurusu yapıldı. 2005'e geldiğimizde doğal gaz şehirlerde yaygınlaştı. Lisanslar verildi, yatırımlar başladı ve birim hizmet amortisman bedeli düştü. Neden serbestleşti rme'nin en güzel yanıtı da burada saklı aslında. " -! Doğal Gaz Dergisi, 2006/2 burada sıfır fiyatı verildi. Abone bağlantı bedeli olarak da l 49 dolara kadar inildi. Daha sonra yapılan Gaziantep ihalesinde de abone bağlantı bedeli 30 dolara kadar düştü. Rekabetin şiddeti arttı ama Trakya ile birlikte irrasyonel düzeye geldi. (Tablo: Rekabetin sınırları) İrrasyonel sözcüğünü tırnak içinde söylüyorum. Muhakkak ki, o fiyatı verenle rin hesabı varAma Denizli yaklaşımı en önemlisi oldu. EPDK'nın ihale yönteminde çok temel bir eksiklik var. Size lisansı 30 yıl süreyle veriyor. Dolayısıyla yatırımcının bir fiyat verirken 30 yıllık bir bakış açısına sahip olması gerekiyor. İ lk 8 yıl boyunca birim hizmet amortisman bedeliniz belli, ama sekizinci yıldan sonra belli değil . Rakam bazında belli olmasa bile bunun bir metodolojisinin olması gerekir. ►
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=