Doğalgaz Dergisi 117. Sayı (Ekim 2006)

ya, İtalya) ve aynı zamanda İngiltere'de güç sektörü hiç şüphesiz bölgedeki gaz büyümesinin başını çekmektedir. Hali hazırda 19 kombine çevrim santralinin 8,420 MW donanım gücü sağladığı İspanya'da, 50,896 MW donanım gücünü karşılayacak 70 santral onaylanma ya da planlama aşamasındadır. İtalya'da ise 2008 yılının sonunda, kombine çevrim santralleriyle sağlanan mevcut donanım gücüne (20,000 MW) l 0,000 MW daha eklenecektir. İngiltere'de Transco'nun hesaplamalarına göre, yeni emisyon standartlarını karşılamayacağı için kapatılacak olan bazı petrol ve kömür tesisleri ile nükleer güç santrallerini dengelemek üzere toplam 12,000 MW kapasiteli 12 yeni kombine çevrim sanrali kurulması gerekiyor. Dünya Bankası'na göre, 2000-2030 dönemindeki populasyon artışın ı n %90'ından fazlası ( + 2 milyar kişi) gelişmekte olan Latin Amerika ülkelerive özellikle de Asya'da yoğunlaşmaktadır. Bu bölgelerdeki demografik büyüme, ilgili ülkelerdeki enerji talebini ve gaz talebindeki büyüme potansiyelini önemli ölçüde etkileyecektir. Asya'nın OECD olmayan ülkelerinde ve Orta Doğu'da gaz talebindeki artış ise 2020 yılında %3.5 civarında olacaktır. Bu büyümede başlıca rol oynayacak güç sektörünün dışında, gaz payı sanayileşmiş ülkelere göre daha küçük olan sanayi sektörü başlıca büyüme vektörü olacaktır. Asya'daki (Hindistan, Endonezya, vb.) gübre üretiminde, üre ve amonyak üretimi için hem yakıt hem de hammadde olarak artan miktarda doğalgaz gerekmektedir. Orta Asya 'da gaz, gittikçe artarak deniz suyunun tuzdan arındırma tesislerinde ve genel olarak endüstride kullanılacaktır. Latin Amerika ve Afrika için büyüme oranı yılda %3 olarak kaydedilmelidir. Birleştirilmiş Güç Sektörü 2020 yı l ıyla beraber güç sektörü piyasadaki gazın her yıl %35'ini alacaktır. Yeni bir gaz ürünü ve bununla beraber çekici bir alternatif olan gazın petrol ürünlerine (GTL) kimyasal dönüşümü, en azından orta vadede ılıml ı büyümenin görülmesi için beklenmektedir. Bu yeni sektör, dev motor yakıtları pazarını (özellikle dizel) doğalgaza açmaktadır. Ancak, en başta düşük enerji verimliliği (%55-60), proses maliyeti ve yüksek CO2 yayımı nedeniyle gelişmesi zordur. Bol ama Yoğunlaştırılmış İkmal l 980'den beri dünya doğalgaz rezervleri, mevcut sahalarda yapılan sayısız keşif ve yeniden değerledirmelerle desteklenerek yılda ortalama %3.6 (petrol %2.4) artmıştır. Buna göre, rezervlerin hacmi l 980 ile 2005 arasında iki katından fazlasına çıkarak, yılda ortalama 4 TCM artışla 77 TCM'den 180 TCM'ye ulaşmıştır. Dünya gaz rezervlerinin yaklaşık % 70'i iki bölgede -Orta Asya ve BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu)- toplanmıştır ve Hammade olaro kullanım 4 % Güç Sektörü 2004 30% Sanayi 25% Geleceğe Bakış il gaz rezervlerinin jeopolitik dağılımı petrolünkiyle benzeşmektedir. 88. 9 TCM ile OPEC (Petrol İhracatçısı Ülkeler Birliği) üyesi ülkeler toplam gaz rezervlerinin yarısını, petrol rezervlerinin %75'ini elinde bulundurmaktadır. BDT, yalnızca % l O. 2 petrol rezervine karşılık %32 gaz rezerviyle gaz konusunda daha avantajlı bir durumdadır. OECD ülkelerinde %l O gaz ve %7 petrol rezervi oranıyla enerji kaynaklarıyla ilgili durum hemen hemen hiç farklı değildir. Gelecek yı llarda gaz üretim haritası önemli karışıklıklarla karşılaşacak: t BDT'de; Doğu Sibirya ve Sakhalin'deki Rus sahaları üretime geçecek ve Asya marketlerini dengeleyecek. Batı Sibirya'da, Avrupa'nın tedarikçisi olan eski dev sahaların (Urengoy, Yamburg) azalan üretimini telafi etmek üzere yeni sahaların (Bovanenkovo, vb.) uygulamaya sokulması yakın zamanda mümkün olacaktır. Yüksek gaz potansiyeliyle Orta Asya ülkeleri (Kazakistan, Azarbaycan) de hem doğrudan ihracat, hem de Rus gaz şebekesi aracılığıyla eninde sonunda ulusHammade aıara kullanım 4% 24% 2020 Şekil 2. 2004 ve 2020'de gaz kullanımı dökümleri. 1.1.2005 illbarlyle ıspotlanm,ş rezervler 180 Tem Diğer Ülkeler 10% 2020' de gaztalebi 3.8 Tem Diğer ()k~er OPEC 1611% 14.7% Şekil 3. Gaz rezervlerinin gelecekteki talep karşılaştı rma s ı. Doğal Gaz Dergisi, 2006/101-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=