Doğalgaz Dergisi 125. Sayı (Haziran 2007)

� Sektöre! Forum mıştır. Söz konusu anlaşma kapsamın- 201 1 başından itibaren hattan gaz daha fazla bağımlı hale gelmeleri da 2007 yılında 750 milyon metreküp sevkine başlanması öngörülmektedir. sonucunu verecektir. ile başlaması beklenen gaz sevkinin, Hattın ikinci aşamasının inşasına da bu 3 milyar metreküpe ulaşması beklenmektedir. BOTAŞ adına yapılan bazı açıklamaıarda, bu miktar kimi zaman 4 milyar metreküp olarak ifade edilmektedir. Boru hattının Yunanistan'dan sonra, İtalya'ya da uzatılmasına yönelik çalışmalar da başlatılmıştır. İtalya' ya kademeli olarak artacak biçimde yılda 8 milyar metreküp gaz sevki planlanmaktadır. Hattın ikinci bölümü için İtalyan Edison Gas şirketi ile Yunanistan'ın DEPA şirketi anlaşma imzalamıştır. Proje'nin AB TEN Projesi fonlarından desteklenmesi kararlaştırılmıştır. Fizibilite çalışmaları sürdürülmektedir. NABUCCO (Türkiye-BulgaristanRomanya-Macaristan-Avusturya) Doğalgaz Boru Hattı Avrupa'nın hızla artan gaz ithalat gereksiniminin mevcut ithalat kaynaklarını çeşitlendirmek üzere, özellikle Türkiye üzerinden geçecek alternatif hatlarla karşılanmasının önemi ve gereği, uzun süredir tartışılan ve çeşitli AB dökümanlorına yansıtılan bir husustur. Bu kapsamdaki en önemli ve iddialı proje, Türkiye üzerinden geçecek Orta Doğu, Hazar ve/Veya Orta Asya kaynaklı doğalgazın Avrupa'ya taşınmasını hedefleyen NABUCCO Projesi'dir. Hattın Türkiye'den sonra Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya'ya ulaşması hedeflenmektedir. Söz konusu ülkelerin ilgili şirketlerinin (BOTAŞ, Bulgargas, Transgaz, MOL, OMV) katılımıyla, NABUCCO Company Pipeline Study GmGH (Nabucco Boru Hattı İş Geliştirme Şirketi) kurulmuştur. Fizibilite çalışmasının 2007 sonunda tamamlanması, inşaata 2008 yılında başlanması, 2 aşamada tamamlanması hedeflenen boru hattı inşaatının 201 O sonunda tamamlanması ve -1 Doğal Gaz Dergisi, 2007/6 tarihten itibaren paralel olarak başlanacaktır. Avrupa'nın gaz temininde kaynak çeşitliliğini sağlamayı hedefleyen bu çok önemli projenin gerçekleşmesi halinde, Türkiye'nin de elde edeceği ekonomik getiri kadar, Avrupa nezdinde enerji stratejilerinde öneminin artması da söz konusudur. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, projeyi yürütmekte olan ülke ve şirketlerin olumlu ve yoğun çabalarına karşın, hattın yapılabilmesinin önünde halen bazı sorunlar vardır. Bunlardan biri, başta doğalgaz ithalatı olmak üzere Rusya Federasyonu'na enerji alanınDiğer yandan, Rus gazına alternatif olabilecek tüm kaynakların temininde de halen önemli engeller vardır. Türkmenistan gazı nın Rusya üzerinden olmayan yollardan alınabilmesi, iki ayrı güzergahtan mümkün olabilecektir. Bunlardan ilki, Azerbaycan üzerinden ve BTC hattına paralel olanıdır. Bu hattın yapılabilmesi için "Hazar'ın Statüsü" sorununun çözülmesi, Azerbaycan ve Türkmenistan orasında Hazar'daki bazı sahalar (Serdar/Kepez) konusundaki anlaşmazlıkların giderilmesi gereklidir. Diğer güzergah ise, İran üzerinden olanıdır. Burada da, ABD ile İran orasındaki da büyük oranda bağımlı olan Maca- gerginliğin kalkması ve İran'ın nükleer ristan'ın, NABUCCO konusundaki ikircikli tutumudur. Bilindiği gibi halen Rus gazı Ukrayna ve B. Rusya üzerinden Avrupa'ya taşınmakta; bu ülkeleri "by-pass" eden ve Baltık Denizi'nin altından döşenmesi planlanan yılda 55 milyar metreküp kapasiteli yeni hattın da 201 O yılında devreye alınması öngörülmektedir. Rusya, Türkiye'nin doğalgazda kendine çok yüksek orandaki bağımlılığını (yaklaşık % 65) da kullanarak, Mavi Akım'ın Avrupa'ya uzatılmasını önermektedir. Bu hatta Rus ve/ veya Orta Asya gazını vermeyi önermektedir. Rusya ayrıca, NABUCCO hattına ortak olarak bu hatta da gaz vermeyi önermektedir. Macaristan Başbakanı Gyurcsony'nin Rus önerilerine yakın açıklamaları muhalefetten sert tepki görünce farklı bir ton aldıysa da, NABUCCO Projesi'nin önemli bir halkasındaki zaaf, tüm projeyi etkileyebilecek potansiyel arz etmektedir. AB'nin temel hedefi, "gaz tedarik güzergahlarını çeşitlendirmek" değil, gaz tedarik kaynaklarını çeşitlendirmek olduğuna göre, Rus tekliflerinin kabulü, amacın gerçekleşmemesinin ötesinde Avrupa'nın ve ilgili tüm ülkelerin, Rusya'ya konusundaki politikasının değişmesi gibi ön koşullar vardır ve yakın erimde olanaklı görünmemektedir. Bunların da ötesinde, Türkmenistan'ın, l O Nisan 2003 tarihinde Rusya ile imzaladığı 25 yıl süreli ve yılda 80 milyar metreküplük gaz alım-satım anlaşması, diğer yandan Çin'e ve Afganistan üzerinden Pakistan ve Hindistan'a (Trans-Afgan Hattı) gaz sevki için mevcut anlaşmalar, Türkmenistan'ın Türkiye üzerinden Avrupa'ya gaz sevk edebilmesi için gereken ek üretimi sunabilmesini, bu aşamada olanaksız kılmaktadır. Nitekim BOTAŞ'ın web sayfasına girildiğinde, "Doğalgaz Arz ve Talep Senaryoları" tablosuna bakıldığında (tablo 2- bir önceki sayıda yayı nlanmıştı) bugün itibarı ile, 2020 yılına kadar Türkmenistan'dan gaz alımının öngörülmediği görülmektedir. Türkiye'nin Mavi Akım'a öncelik vermesi de dahil yukarıda belirtilen diğer gelişmeler, Türkmenistan'ın alternatifsiz kalarak, Rusya ile uzun erimli ve yüksek hacimli bir anlaşma imzalamasına zemin hazırlamıştır. Kimi ABD ve Türk yetkililerin zaman zaman Türkmenistan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=