Panorama de dahi, keşif faaliyetlerinin yüzde 70'inden fazlası Kuzey Amerika'da yapılıyor ancak bu bölgelerde, dünya petrol rezervlerinin yüzde 3'ünden daha azı bulunuyor. öte yandan aynı sürezarfında, Orta Doğu'da arama kuyularının sadece yüzde 3'ü açılmıştır; halbuki bölgede dünya petrolünün yüzde 70' ten fazlası yer alıyor. ı 995'ten 2004'e, İran Körfezi'nde, ı 00'den az yeni saha arama kuyusu açılmıştır; bunların da yaklaşık 30'u Suudi Arabistan'da açılmıştır. Öte yandan, sadece A.B.D.'de 1 5.700 adet yeni saha arama kuyusu açılmıştır." dedi. Birçok büyük üretici firmanın üç boyutlu sismik araştırma veya derin ve yatay kuyular gibi ileri teknolojileri hiçbir zaman uygulamadığını, bu firmalann hala petrol sahalarından az miktarda petrol çıkardıklannı ve kötü bir saha yönetimi gerçekleştirdiklerini eleştiren Maugeri, uluslararası petrol firmalarının petrol ve doğalgaza erişim sıkıntısı içerisinde olduklarının altını çizdi. Erişim sıkıntısının yeni bir problem olmamakla bi�ikte bu süreçte kritik bir safhaya gelindiğini belirten Maugeri; "Dünya petrollerinin yüzde 90'ı ve dünya doğalgazının yüzde 80'i, büyük üreticilerin doğrudan kontrolü altındadır. Hükümetıer, yüzde 90'dan fazla alıyor ve IOC bu safhaya sıkıntılı girmiştir. IOC'nin kendi geleceğini; kendi organizasyonlarını, kaynak sahiplerine olan yaklaşımını, iş kapsamlarını, teknoloji ve çevre konularındaki tutumlarını gözden geçirmesi gerekiyor." dedi. Petrol Krizi ve Yüksek Fiyatların Nedenleri Problemin, fiziksel tedarikin güvenliğinde değil; dönemsel dalgalanmalar yaşayan fiyatlarla ilgili bir mesele olduğunu söyleyen Maugeri: "Uzun süren çalışmaların ve istikrarlı fiyatların bir sonucu olarak, endüstri genelinde, keşif ve geliştirme projelerine yeterli yatırım gerçekleşmedi; bunun sonucu olarak l 986 ile 2005 arasında dünyanın yedek petrol üretim kapasitesi, küresel talebin J Doğal Gaz Dergisi , 2007 /7 yüzde l 5'inden yüzde 2-3'1erine geriledi. Bu da, tüketiciler arasında güvensizlik hissinin artmasına ve ayrıca herhangi bir siyasi veya piyasa olayının petrol sistemlerini büyük ölçüde etkilemesine yol açtı. Tedarike yönelik mevcut tedirginliğin ardındaki neden, üretim kapasitesi ve bu sorunu körükleyen sıkı ve yetersiz rafine sistemleri oldu. Günümüzde, dünya rafineri sistemleri esnekliğinin az olması ve dönüşüm imkanlarının düşük olması nedeniyle mevcut ham petrol kalitesi karşısında yetersiz kalıyor ve gitgide artan talep ve katılaşan çevre standartlarını karşılayamıyor. Ancak mevcut petrol krizinde; yüksek petrol fiyatlarının sonucu olarak dünya çapında global talep artışında yavaşlama oldu Aynı zamanda, petrol keşif ve geliştirme çalışmalanna yönelik yatırımlar da dünya çapında artıyor. Bu yatırım dalgası sayesinde petrol üretim kapasitesi, 20l O civarında büyük ölçüde artacaktır; ancak yeni yatırımları gerçekleştirmek üzere gerekli olan mühendis, teknisyen ve ekipman sıkıntısı nedeni ile bu bir veya iki sene gecikebilir. Yine de, 20 l O sona ermeden petrol fiyatları krizi aşılacaktır. ENi Çalışmaları Doğal köprü konumu nedeniyle, tedarik güvencesinin arttırılmasına yönelik çabada; Türkiye'nin Avrupa ile Orta Doğu, Rusya, Orta Asya ve Hazar bölgesinin temel bir rolü olduğunu belirten Maugeri konuşmasının son bölümünde ENl'nin Türkiye'deki çalışmalarından bahsetti : "Eski kıta ile enerji faaliyetlerinin odak noktası olan ve olmaya devam edecek bu ülkeler arasında bağlantı kurmak, Türkiye ve Avrupa'nın ortak menfaatidir. Bu konuda, ENl'nin Türkiye'deki taahhüdü sarsılmaz sağlamlıktadır. Buradaki en önemli enerji projelerinden bazılarının geliştirilmesine öncülük yaptık. Başlangıcı aşamasında, Rusya ile Türkiye arasında, hiç şüphesiz en zorlu projelerden biri olan Mavi Akım doğalgaz boru hattı üzerinden doğalgaz tedariki 2003 yılında başladı. Petrol nakliyesi açısından da ENi, Azeri petrolünün Türkiye'ye gelmesini sağlayan ilk altyapı olan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattında çalışmalar yaptı. Ayrıca, hôlihazırda Samsun-Ceyhan boru hattı üzerinde çalışıyoruz; bu sayede, Rusya ve Kazakistan'da üretilen petrol, Ak-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=