Doğalgaz Dergisi 131. Sayı (Aralık 2007)

Makale Bu iki ülkenin üretimi yüzde 80-85'i bulmaktadır. Diğer ülkeler de geriye kalan yüzde 15-20'yi üretmektedir. Tabloda gördüğünüz gibi (bkz. syf 38) ilk 1 O ülke listesinde Avrupa ülkelerinden sadece Almanya var, o da onuncu sırada ve üretimde katkısı yüzde 1 'in neredeyse üçte biri kadar. İngiltere ise listede hiç yok. işte böyle bir ortamda tüm donanmanızı petrolle çalıştırmaya başlıyorsunuz. Ne yapacaksınız? Önce Osmanlı İmparatorluğu'ndaki petrolleri ele geçirmeye çalışacaksınız, daha sonra da İran'dan imtiyaz alan İngiliz APOC'u. Churchill'in Son Hamleleri: TPC ve APOC Almanların Bağdat Demiryolu projesi vasıtasıyla ele geçirmeyi başaramadıkları Osmanlı'daki petrol için 1 9 1 O yılında Turkish Petroleum Company (TPC) adıyla kuruluyor. Bu şirketi kuran da, uluslararası petrol sanayinin gelişmesinde önemli rol oynamış ve uluslararası siyası ilişkilerde de etkili olmuş Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşı olan Kalust Sarkis Gülbenkyan. Churchill'in tarihı kararını verdiği 191 3 yılında, bu şirketin yarısı APOC'e veriliyor, geri kalan yarısı da Shell ve Deutsche Bank arasında paylaştırılıyor. Onların hissesinden alınan yüzde 2,5 yani toplam yüzde 5 hisse de TPC'nin kurucusu Gülbenkyan'a bağış olarak veriliyor. Kendisi, meşhur Bay Yüzde Beş (Mr.Five Percent) lôkabını da buradan alıyor. l 91 4'de de APOC'da benzer bir operasyon yapılıyor. 20 Mayıs'ta şirket hisselerinin yüzde 52,5'i 2,2 milyon sterline İngiliz Devleti'ne satılıyor. İngiliz Parlamentosu da 1 7 Haziran' da bu satışı onaylıyor. 1 4 Temmutda da APOC'un yüzde 25 hissesi bankalarda halka açılıyor. Böylece 1. Dünya Savaşı'nın başlangıcı olarak kabul ettiğimiz _, Doğal Gaz Dergi s i , 2007 / 1 2 Saraybasna suikastından tam 1 1 gün önce, temellerinden birini petrol meselesi oluşİngiltere İran'daki şirketin hisselerini de ele geçiriyor. Artık sıra Osmanlı İmparato�uğu' nun parçalanıp TPC vasıtasıyla onun petrolünü de ele geçirmeye geliyor. İngiliz Donanması'na kömür ve petrolle çalışan gemilerin tonajlarında 1 91 4-1918 arasındaki savaş yıllarındaki değişikliğe baktığınızda, Churchill'in başarısı açıkça görülmektedir. 1914 yılında kömürle çalışan gemilerin tonajı petrolle çalışanların üç katından daha fazla iken, bu ikisi 1 91 7 yılında eşitleniyor. Daha sonra da petrolle çalışanlar kömürle çalışanları geçiyor. Daha sonraki olayları hepiniz yakından biliyorsunuz. 1 923 yılında Lozan Anlaşması imzalanıyor ve Lozan'daki görüşmelerin turuyor. Ama sorun burada da çözülemiyor ve Milletler Cemiyeti'ne havale ediliyor. Sorun ancak 6 yıl sonra l 926'da, Irak ile sınırları belirleyen Ankara Anlaşması'yla çözüme kavuşuyor. lrak'taki ilk petrol keşfi ise 1 927'de Baba Gürgür'da yapılıyor. l 928'de imzalanan Kırmızı Hat Anıaşması'yla da ortalık iyice sakinleşiyor. Görüldüğü gibi, büyük ihtimalle Osmanlı'yı parçalayarak Musul'daki petrollerin üretilmesi amacıyla 1 91 4 yılında başlayan sıcak savaştan tam 1 3 yıl sonra burada petrol kuyusu deliniyor. Yani mücadele sıcak savaştan sonra 9 yıl daha masada devam ediyor. Buraya kadar özetlediğim tarihsel süreci Osmanlı'da Neft ve Petrol adlı kitabımda çok daha ayrıntılı anlatıyorum. Daha fazla bilgi için 2006 Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü ile Türkiye Petrol Jeologları Derneği tarafından ilk kez 2007'de verilen Cevat Eyüp Taşman Ödülü'nü alan kitaba başvurabilirsiniz. Onun için ben daha fazla uzatmadan il. Dünya Savaşı sonrasına geçeceğim. Yani, 1945'ten sonra dünya petrol tüketimi kömür tüketimini geçtiğinden, artık Petrol Çağı'nın enerji güvenliğine değineceğim.� Yazımızın devamını 132. sayımızda okttfabllirsiniz.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=