Doğalgaz Dergisi 136. Sayı (Mayıs 2008)

Şekil 1.8 Referans Senaryodaki Bölgelere Göre Birincil Doğalgaz Talebindeki Kademeli Artış, 2005-2030 Kuzey Amerika ve Avrupa, 2030 yılında en büyük doğalgaz tüketicisi olmaya devam etmekte ve dünya tüketiminin üçte birinden fazlasını gerçekleştirmektedirler. Bu seviye, günümüzdeki miktarın yarısından daha azını oluşturmaktadır. 400 350 300 250 13% 12' o. 200 •=> 150 E E 100 50 o Kuzey Avrupa mi1eri beşte birine sebep olurken geçiş ekonomileri de kalan %6'dan sorumludur. 2010 yılından sonra, Çin dünyanın en büyük enerji tüketicisi olarak ABD'nin tahtına oturacaktır. 2005 yılında, ABD'deki talep üçte birden fazla artmıştır. • Her ne kadar yatırım projelerinden gelecek olan yeni petrol kapasitesi ilavelerinin gelecek beş yılda artması beklense de, bunun, mevcut sahalardaki üretim düşüşünü telafi edip etmeyeceği ve Referans Senaryo'daki tahmini artışa yetişip yetişmeyeceği belirsizdir. 2015'e kadar olan dönemde arz tarafında bir çatlak meydana gelmesi ve bunun petrol fiyatlarında artışa yol açması kaçınılmazdır. • Alternatif politika senaryosunda, global enerji talebi, 2005 ila 2030 yılları arasında yılda ortalama %1 .3 artmaktadır ve bu oran Referans senaryodaki orandan %0.5 puan daha az olup, 2030 yılında %1 1 'lik bir tasarruf anlamına gelmektedir. Petrol talebi, Referans Senaryoda olana kıyasla günde 14 milyon varil daha düşük olup, ABD, Kanada ve Amerika Pasilik tan Meksika'nın toplam mevcut üretimine eşittir. Daha fazla enerji verimliliği sağlayan ekipman kullanımı arttıkça iki senaryo arasında enerji talebi anlamındaki boşluk incelenen dönem boyunca giderek artmaktadır. • Yüksek Büyüme Senaryosunda, Çin ve Hindistan'daki daha hızlı ekonomik büyüme, Referans Senaryo ile bağlantılı olarak enerji talebini arttırmaktadır. Daha güçlü ekonomik büyümenin talepte meydana getirdiği artış, yükselen uluslararası enerji fiyatlarının baskılayıcı etkisini fazlasıyla dengelemektedir. Tüm dünyada, birincil enerjideki artış 2030'da %6'ya denk gelecektir. Doğalgaz Çoğunlukla kombine-döngü gaz türbin teknolojisi kullanan yeni elektrik santrallerinin, değerlendirme dönemindeki doğalgaz talebindeki artışın yarıdan fazlasını emmesi beklenmektedir. Dünyanın pek çok bölgesinde, doğalgaz, ekonomik ve çevresel sebeplerden ötürü tercih edilen elektrik üretim yakıtıdır. Kömürler ve nükleer enerjiyle çalışan santrallere kıyasla, doğalgazla çalışan elektrik üretim tesisleri, birincil enerjiyi elektrik enerjisine çevirme anlamında oldukça verimlidir ve inşaları çok daha az maliyetlidir. Doğalgazın kömür ve petrole tercih edilmesinin bir diğer sebebi de özellikle karbondioksit emisyonları olmak üzere düşük emisyon seviyeleridir. Ancak, yeni elektrik santralleri için yakıt ve teknoloji seçimi diğer yakıtlara kıyasla doğalgazın fiyatına bağlı olacaktır: son yıllardaki yüksek doğalgaz fiyatları, yeni doğal-gaz kaynaklı santral yatırımlarını azaltmış olup bu durumun önümüzdeki on yılın ortalarından itibaren kendisini tekrarlaması beklenmektedir. Tüm dünyadaki doğalgaz kaynakları, 2030 için öngörülen talebi karşılamak için fazlasıyla yeterlidir. Doğalgaz üreReferans Senaryoda, doğalgaz lale- timinin; Kuzey Denizinden gelen petbi, %2.1 artış sergilemekte ve 2005 yılındaki 2854 milyar metre küp seviyesinden 2030 yılında 4779 mi lyar metreküpe ulaşmaktadır (Tablo 1.4). Petrolde olduğu gibi, doğalgaz talebi de gelişmekte olan ülkelerde en hızlı şekilde artmaktadır. Mutlak anlamda en fazla bölgesel artış, çok büyük doğalgaz kaynaklarına sahip olan Orta Doğu'dadır (şekil 1.8). Ancak yine de rolün, değerlendirme süresi boyunca düşüşe geçmesinin beklendiği OECD Avrupa dışında, tüm önde gelen WEO bölgelerinde artması öngörülmektedir. Talepte olduğu gibi, 2005 ila 2030 yılları arasında, Orta Doğu, üretim miktarında en büyük artışa ev sahipliği yapmakta olup üretim miktarı üç katına çıkarak 940 milyar metreküp seviyesine ulaşmaktadır (Tablo 1.5). Doğal Gaz Dergisi 2008 / 136 61

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=