Doğalgaz Dergisi 140. Sayı (Eylül 2008)

problemleri" de dahil edildiğinde, iki temel enerji kaynağına yönelik fiyat eğilimleri ve tedarik güvenliği konularında ciddi belirsizlikler oluştuğunu ifade eden Köktaş, böyle bir ortamda, yüksek miktardaki enerji taleplerini karşılamak için giderek artan oranlarda dışa bağımlı hale gelen gelişmiş ülkeler açısından tedarik güvenliğinin daha da önem kazandığını kaydetti. Şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkelerde hem doğalgaz talep artışı hem de ithalata bağımlılığın çok yükseklerde olduğunu vurgulayan Köktaş, Avrupa Komisyonu tahminlerine göre, Birlik üyesi ülkelerde 2007 yılında 505milyarmetreküpolan doğalgaz tüketiminin, 2030 yılında 635 milyar metreküpe çıkmasının öngörüldüğünü ifade etti. Köktaş, benzer şekilde AB'nin doğalgaz ithalatına olan bağımlılığının ise bugünkü yüzde 50'Iik düzeylerden 2030 yılında yüzde 85'Iere kadar çıkmasının beklendiğine dikkat çekti. Bu kapsamda, sadece Avrupa Birliği'nin değil, T ürkiye'nin de doğalgaztemini konusunda tedarikçi ülkeleri çeşitlendirmek ve uluslararası transit boru hattı projeleri ile alternatif güzergahlar geliştirmek konusunda yoğun çabalar sürdürdüğünü hatırlatan Köktaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından geliştirilen stratejide de uzun vadede Türkiye'nin elektrik enerjisi üretiminde doğalgaz kullanım EPOK Başkanı Hasan Köktaş tarafından 55 adet şehir içi doğalgaz dağıtım bölgesinin ihalesi sonuçlandırıldığını hatırlatan Köktaş, yaklaşık 1 O milyon konutun şebeke altyapısının tamamlandığını ve böylece yaklaşık 40 milyon kişinin doğalgaz kullanmasına imkan verecek altyapının tesis edildiğini ifade etti. Toplam 14 şehir için de şebeke alt yapı yatırımlarının devam ettiğini belirten Köktaş, önümüzdeki kış aylarında bu şehirlerin de doğalgaz kullanımının başlayacağını ve böylece Türkiye'de doğalgaz kullanan şehir sayısının 66'ya ulaşacağını bildirdi. Böyle bir dinamik yapı içerisinde Türkiye'nin bu yılın sonunda 37,5 milyar metreküp olması beklenen doğalgaz tüketiminin, 2020 yılına gelindiğinde 66-67 milyar metreküpe kadar çıkmasının beklendiğine dikkati çeken Köktaş, "Hal birçok etmene bağlı olarak Türkiye'nin doğalgaz piyasasında da aktif rol almaması için hiçbir sebep yoktur. Sadece arz güvenliği için değil, Türkiye'nin milyonlarca doğalgaz tüketicisinin, sanayicisinin doğalgaz tüketicisinin ihtiyacının daha düşük maliyetlerle karşılanabilmesi için de doğalgaz ithalatında ve toptan satışında faaliyetgösteren özel şirketlerin sayısının da artırılması şarttır" diye devam etti. "Doğalgaz ithalatı için kanuni değişiklikler yapılmalı " 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu'nun mevcut yapısı ile özel sektör şirketlerin Türkiye'ye doğalgaz ithal edebilmesi konusunda bir takım kısıtlamalar taşıdığına dikkati çeken Köktaş, kanunda belirlenen takvime göre, bu yılın sonuna kadar BOTAŞ'ın elindeki kontratları özel sektöre devrederek doğalgaz ithalat miktarını ulusal tüketimin yüzde 20'sine kadar düşürmesi gerektiğini de aktardı. Gerek kontrat devri ihalelerini kazanan gerekse ithalat imkanlarını kovalayan tüm şirketlerin ısrarlı tavırları ve sürdürdükleri çalışmaların Türkiye'de çok oyunculu bir doğalgaz piyasasının tesisi için motive edici olduğunun altını önemle çizen Köktaş, Kuruma geçen ay, yılda 1 1 milyar metreküp doğalgaz ithalatı yapmak üzere iki adet şirketin ithalat lisansı başvurusu yaptığını söyledi. payının azaltılması, yerli ve yenilenebilir böyle iken konuya doğalgaz tedariki açı - enerji kaynaklarının payının ise artırılması sından baktığımızda arz olanaklarımızda Ancak T ürkiye'de özel şirketler tarafından hedeflendiğini belirtti. bir daralma görülmektedir. Çünkü Rusya doğalgaz ithalatı yapılabilmesi için kanuni Ancak gelecekte Türkiye'nin elektrik üretiminde doğalgazın payının azaltılacak olmasının ülkenin doğalgaz ihtiyacının azalması gibi bir netice doğurmayacağını savunan Köktaş, kentsel doğalgaz kullanımının hızla arttığına ve artmaya devam edeceğine işaret etti. "Doğalgaz ihtiyacının karşılanmasında özel sektörün gücü devreye sokulmalı" 2003 yılının haziran ayından bugüne kadar geçen 5 yıllık süre içerisinde Kurum 60 Doğal Gaz Dergisi 2008 / 140 Federasyonu ile yapılan alım kontratla- değişiklikler yapılması ve ayrımcılığın rından birinin süresi 2011 yılı sonunda, Cezayir ile yapılan kontrat ise 2014 yılı sonunda sona ermektedir. Bu koşullarda ülkemizin doğalgaz ihtiyacının karşılanma için sürdürülmekte olan projelerin yanı sıra özel sektörün gücünün ivedilikle devreye sokulması şarttır" dedi. Köktaş sözlerine, "Şunu açıklıkla belirtmek isterim ki, Türkiye ekonomisinin lokomotif gücünü oluşturan özel sektörün, girişimci gücü, kuracağı uluslararası bağlantıları ve finansal kabiliyetleri gibi olmadığı bir piyasa işleyiş yapısının tesis edilmesi gerektiğini hatırlatan Köktaş, Bu kapsamda kontrat devri için öngörülen prosedürün hızlı ve etkili hale getirilmesi, bu sürece paralel miktar devrinin de işler hale getirilmesi, yeni ülkelerden yapılacak doğalgaz ithalatının daha kolaylaştırılması ve mevcut ülkelerden yapılacak doğalgaz ithalatına dair hükümlerin yeniden ele alınarak bu yolla yapılacak ithalatın kolaylaştırılmasının sağlanmasınayönelik görüşlerimizi ilgili kurumlarla paylaşacağız" diye konuştu. □

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=