sıcaklıklarında kusursuzdur. Isı taşıyıcı sıvının reküperatör-yoğuşrurucuya giriş sıcaklığı ne kadar düşük olursa verimin o kadar artacağı bilinmektedir. Fakat bu husus reküperatör-yoğuşturucu olmayan ısıtıcılar için geçerli değildir. Şekil 3'de gösterildiği gibi, gerçekte yanma sonucu üretilen ısı ve onun yoğuşmalı bir kazanda kullanımı düşünülürse, klasik kazan bu ısının % 80'inden fazlasını suya iletmekte, ısının sadece % 20'si düşük sıcaklıktaki bir devrede kullanılabilmektedir. Buna göre bütün üretimde en iyi verimin alınabilmesi. için ısı ihtiyacının yaklaşık % 20'sinin düşük sıcaklıkta olması yeterlidir. Birleşik kazanlarda klasik kısım, ihtiyaç gerektirdikçe reküperatör-yoğuşturucunun ön ısıtmayı yapacak şekilde ısıl gücün ayarlanmasında kullanılır. b) Y oğuşmalı kazanlarda işletme önceliğinin tanınması: Yoğuşmalı sistemlerde yapılan yarı'rımın en uygun değerlendirilmesi için cihazların iyi bir şekilde işletilmesi gerekir. Bu husus birleşik kazanlarda özel bir zincirleme bağlantısı yapılarak elde edilebilir. Şekil 4. İşletmede en çok karşılaşılan hata, çalışma önceliğinin her kazanın, su seviye cihazla46 80 B 90 100 Yonma Verimi % Att ısıl Değer (AID) [ -Ani • : Klasik kozan ] -Devamı, : Yoğuşmoı: kozan + + .. + -,. + .. + + r + t- +- 30·Cdo. % 106 A!u T = Yoguşrna kapsamı r oranı .ı... : : : : : 1 00 x P. yoğuş : .. ... % P. temer • . ,.. + 1---�----.--...----,..----'.,:...:.... ----.- T 100% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% rının basit bir şekilde kaydırılması ile elde edilmesi sonucunda yapılabileceği düşünülmektedir. Bu ancak iyi bir şekilde dengelenmiş tesisatların özel hallerinde doğru olabilir. Her kazanın üstüne, toplam çalışma zamanını gösteren sayaçlar konularak kontrol zincirinin efektif çalış�ası denetlenmiş olur. Zincir şeklindeki çalışmada, ikinci kazanın senelik devrede olma saatlerinin çok az ve reküperasyon potansiyelinin çok düşük olduğu görülür. c) Duruşlarda kazanları hidrolik olarak birbirinden ayırmak: Yoğuşmalı kazanların işletme önceliği kavramında klasik kazanların az kullanılacağı olgusu vardır. Bu kazanları belirli bir sıcaklıkta tutabilmek için gerek kazan cidarlarından gerekse duran kazanlar arasında meydana gelen kayıpları karşılamak icap eder ki, bu kayıplar verimi düşürürler. Bundan dolayı çalışmayan kazanların hidrolik olarak ayrılması önemle tavsiye edilmektedir. Bu iş için iki yollu bir vana genelde yeterlidir. Vananın kontrolu zincirleme kontrol sistemine bağlanabilir. Ayırma vanaşı mükemmel bir şekilde sızdırmaz olmalıdır. Kaçak debisinin çok az olması bile cidarlarda ehemmiyetli kayıplara yol açabilir. Dolayısı ile az çok kaçırabilen motorlu vanalar yerine daha güvenilir olan elle kumandalı vanalar tercih edilmelidir. Eğer bütün kazanlar hidrolik motorlu ayırıcı vanalarla donatılmış ise sikülasyon pompasını korumak üzere pressostat kumandalı ve tahliyeli bir yan devre ilave edilmelidir. Pompanın durdurulması ile bu durum halledilebilirse de sık sık durup, kalkmak pompa için zararlı olur. Umumiyetle öncelikli kondansasyon kazanına ayırma vanası konulması zaruri değildir. Çünkü duruş periyodu çok kısa olmaktadır. Su kapasitesi düşük olan kazanlarda brülörün durması ile hidrolik devreden çıkma çok daha büyük oranda olmaktadır. Eğer hidrolik devreden çıkma çok çabuk olursa ocakta birikmiş ısı ve madeni kısımlardan suya geçen ısının sebep ola102 110 + .... t- + � + -t- .... t- . t- + Rco �\ 1 + + .. ..
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=