Doğalgaz Dergisi 165. Sayı (Eylül 2011)

ahçeşe ·rr ve Bö ge arrH1• Aslında bir Bulgar'ın çiftliği olan Bahçeşehir'in Hoşdere bölgesi, (o zamanki adı Bojdar), Türk-Rus savaşında (93 Harbi) Bulgaristan'dan kaçan üç haneli bir Türk aileye ev sahipliği yapar. Osmanlı vatandaş­ /arı kendi vatanlarında bir Bulgar'ın yanına sığınıp, çalışmaya başlarlar. Bir müddet sonra bu üç aile, şimdiki Boğazköy tarafından toprak satın almaya başlar. 1923-1927 bu köyün adı bundan böyle Hoşdere olsun" der. O günden sonra Boşdere, Hoşdere olarak anılmaya başlar. "lspartakule Mevkii" ise İstanbul'u Avrupa'ya bağlayan tren yolunun Halkalı'dan sonraki istasyona verilen "lspartakule istasyonu", "lspartakule Viyadügü" ve "/spartakule Çiftliği" olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat yapılan araştırmalarda, "Belgradyılları arasında mübadele olur. İstanbul Yolu" olarak bilinen yolun Bulgaristan ve Yunanistan'dan yaklaşık 30 aile ile, Romanya'dan bir iki aile muhacir gelir. Köyün %90 - 95'i muhacirlere dağıtılır. Bojdar, bu dönemden İkinci Dünya Savaşı'nın hüküm sürdüğü yıllara kadar Boşdere olarak anılacaktır. Tarihte "Alman Harbi" olarak geçen o zor yıllarda Alman tehdidi gittikçe artmakta, Türkiye Cumhuriyeti tedbirlerini artırmaktadır. Bu amaçla Hoşdere ve civarına Türk Ordusu lojistik yığınaklar yapmaktadır. Kuvvet komutanlarının biri gidip, diğeri gelmektedir. işte bu ziyaretlerin birinde Mareşal Fevzi Çakmak-İsmet İnönü olduğu da söylenmektedir- köye gelir. Mevsim bahardır. Dolaşırlar bir müddet. . . Yeşilin tüm tonları, rengarenk çiçeklerin kokuları baş döndürmektedir. Mareşal Fevzi Çakmak, muhtara sorar: "Bu köyün adı nedir?" Muhtar ürkek şekilde cevap verir:"Boşdere, paşam!". Mareşal çıkışır: "Nasıl o/ur Boşdere, yani bu kadar hoş bir. yer, Boşdere olur mu? Burası H0şdere... Evet evet üzerinde de bu isimlere rastlandığı görülmektedir. Bu yol Belgrad'dan başlayarak Nis ve Sofya üzerinden ve Meriç vadisini takiben Filibe'ye (Filipopolis) ve Edirne'den (Hadrianapolis), Havsa (Hostizo), Babaeski (Burtizo), Lüleburgaz (Bergu/e- Arcadiupolis), Büyükkarıştıran (Druzipara), Çorlu'dan (Sirello-Çurulum) geçerek sahildeki Ereğli'ye (Perinthos) iner. Yol buradan sahili takip ederek, Silivri (Se/ymbria), Büyükçekmece (Atira), Küçükçekmece (Region) üzerinden Yedikule'ye (Yaldızlı Kapı) ulaşır. Ancak daha eski bir devirde, Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerinin ağızlarının doldurulması ve buralarda aynı isimlerle anılan köprüleryapılmadan önce Ereğli'den (Perinthos) kuzeye kıvrılarak Sinekli (Çenofrurio) civarına kadar uzandığı sanılmaktadır. Dördüncü Trak yolu olarak lstanbul - Selanik - Adriyatik Yolu (Viaegnetia); Topkapı'dan başlayarak, Yarımburgaz (Me/entiada) ve lspartakule (Spradon) istikametinin birinci yolu, geriye doğru aynen takip ederek Edirne'ye (Hadrianapolis) gelir. Buradan güneye kıvrılarak Meriç üzerinden Adriyatik'e ulaşır. "ViaEgnetia" adı verilen bu önemli ticaret yolunun varlığı Romalılar'dan daha öncesine dayanmaktadır. lspartakule'nin (Spradon) bu iki önemli Trak yolunun üzerinde olması, burayı oldukça önemli kılmaktadır. Bölgede çeşitli zamanlarda yapılmış olan araştırmalar, Bahçeşehir çevresinde prehistorik dönemlerden başlayıp günümüze kadar gelen önemli buluntuların varlığını da ortaya koymaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü'nce yapılmış olan bir kazıda, şu anki Yamaç Villa/arı'nın olduğu bölgede; Roma dönemine ait, kayaya oyulmuş Kaya Mezarları'nın varlığı tespit edilmiştir. Ancak eldeki bulgulara dayanılarak; mezara çevrilmeden önceki dönemlerde bu kaya oyuğunun prehistorik dönemlerde kullanıldığı sanılmaktadır. Türkiye'nin ilk ve en büyüksuni göleti olan ve 26 bin metrekarelik bir alanı kaplayan Bahçeşehir Göleti, 300 bin metrekarelik Bahçeşehir Park rekreasyon alanı içinde yer almaktadır. Bu alanda çeşitli restoranlar, özel kulüpler, çay bahçesi, atlı spor ve golf kulübü gibi tesisler bulunmaktadır. Göletin alt bölümünde ışık ve su gösterilerinin yapıldığı sabit bir sistem mevcuttur.■

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=