Doğalgaz Dergisi 172. Sayı (Temmuz-Ağustos 2012)

■ ■ ■ DOĞAL GAZ DERGİSİ 172 •■ HABERLER ■ En Büyüğü Tüpraş, En Karlısı TPAO İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) hazırladığı "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2011 Araştırması"na göre Tüpraş, üretimden satışlarda 27 milyar 409 milyon 868 bin 901 Lira ile yine Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu oldu. Ford Otomotiv Sanayi AŞ. 8 milyar 533 milyon 757 bin 811 Lira ile ikinci, Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları AŞ. 7 milyar 357 milyon 961 bin 625 Lira ile üçüncü sırayı aldı. 7 milyar 27 milyon 130 bin 941 Lira ile Elektrik Üretim AŞ. (EÜAŞ) ve 6 milyar 366 milyon 477 bin 476 Lira ile TOFAŞ bu üç şirketi takip etti. Sıralamada ilk 1 0'da yer alan diğer şirketler ile sırasıyla 6 milyar 231 milyon 566 bin 91 Lira ile Arçelik, 5 milyar 274 milyon 727 bin 229 Lira ile Ereğli Demir ve Çelik, 5 milyar 99 milyon 690 bin 583 Lira ile İskenderun Demir Çelik, 4 milyar 882 milyon 363 bin 871 Lira ile İÇDAŞ ve 4 milyar 577 milyon 117 bin 597 Lira ile Aygaz yer aldı. İSO, 2011 yılında en fazla kar eden sanayi kuruluşunun, 1.79 milyar Lira vergi öncesi kar ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) olduğunu açıkladı. İSO tarafından açıklanan "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2011" araştırmasına göre, TPAO'yu 1.31 milyar Lira kar ile Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) ve 1 .26 milyar Lira kar ile Tüpraş takip etti. Sunumda, "İSO 500 büyük sanayi kuruluşu araştırması 2011 yılı sonuçları, yüksek cari açık dışında, ekonominin genelindeki olumlu gidişe rağmen, 2011'in sanayi kuruluşları açısından pek parlak geçmediğini ortaya koymuştur. 201 1 yılında sanayi kuruluşlarında üretimden satışlar ve toptan satışlar bir önceki yıla göre artarken, dönem kar ve zarar toplamı başta olmak üzere karlılığa ilişkin göstergeler ve yaratılan katma değer, bir önceki yıla göre gerilemiş ve mali yapı bozulmuştur" denildi. En büyük500 sanayi kuruluşunun 201O yılında yüzde 9.3 olan GSYH içindeki payı ise 2011'de yüzde 9'a geriledi. IEA Baş Ekonomisti Fatih Birol : "Türkiye Kaya Gazına Önem Vermeli" Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Baş Ekonomisti Dr. Fatih Birol, Suriye ile ortaya çıkan siyasi krizin, Türkiye'nin Rusya ve İran'la olan enerji alışverişine zarar getiremeyeceğini anlatırken, "Türkiye'ye yaptırım uygulamaya kalkarlarsa, güvenilir enerji üreticileri olma özelliklerini kaybederler" dedi. Dünya enerji sorunlarının anlaşılması ve yorumlanmasına olağanüstü katkıları nedeniyle, geçtiğimiz günlerde İtalya Cumhuriyeti Liyakat Nişanı verilen Dr. Fatih Birol, başkent Roma'da DHA'nın sorularını yanıtladı. Birol, son dönemde Suriye tarafından Türkiye'nin savaş uçağının düşürülmesiyle, iki ülke arasında tırmanan krizi, enerji boyutuyla değerlendirdi. Suriye'nin yanında duran bir tutum sergileyen Rusya ve İran'la olan fikir ayrılıklarının, Türkiye'ye enerji yaptırımı olarak dönemeyeceğini dile getiren Birol, "Normal şartlar altında Suriye'yle olan Türkiye'nin itilaflarının, enerji anlaşmalarını etkilememesi lazım. Eğer enerji bir silah olarak kullanılıp, Türkiye'ye bazı yaptırımlarda bulunmak isterlerse, bu hem ikili anlaşmalarda hem de uluslararası alanda büyük bir haksızlık ve kabul edilemez bir girişim olur" diye konuştu. Birol, Türkiye'ye enerji alanında bir baskı uygulamaları halinde ise Rusya ve İran'ın dünyada güvenilir enerji üreticileri olma konusunda isimlerinin yanlarına önemli soru işaretleri konabileceğini ve güvenilir ortaklıklarının sorgulanabileceğini ifade etti. Son yıllarda petrol ile doğalgazın alternatifi olarak gündeme gelen ve kayaçların gözeneklerinde yer alan küçük miktardaki doğalgazlar olan kaya gazının önemine de değinen Fatih BiDoğal Gaz Dergisi Temmuz - Ağustos / July - August 2012 rol, "Türkiye'de kaya gazı olma ihtimali var. Ancak kaya gazı çıkarılsa bile bu Türkiye'nin önemli bir gaz ithalatçısı olma tablosunu değiştirmeyecek. Bununla beraber, Amerika, Çin ve Avustralya başta olmak üzere dünyada kaya gazının üretiminde önemli oranda artış kaydedildi. Böylece dünyadaki toplam gaz üretimi artıyor ve fiyatlar üzerine aşağı doğru baskı yapıyor. Bu da Türkiye gibi önemli gaz ithalatçısı olan bir ülke için iyi bir haber ve bundan sonra büyük gaz partnerleriyle yapacağı müzakerelerde Türkiye'nin elini güçlendirmiş oluyor" diye değerlendirmede bulundu. Petrol ve doğalgazda toplamda yüzde 92 oranında dışarıya bağımlı olan Türkiye'nin kaya gazı üretiminde gelişme kaydetmesinin gerekliliğine değinen Birol, "Türkiye'de kaya gazı şu an için çok fazla sevinmemizi gerektirecek seviyede değil ama umarım ileride önemli kaya gazı rezeNleri bulunur. Ancak şu an itibariyle havalara uçmamızı gerektirecek bir durum olmasa da potansiyel var. Türkiye'deki mevcut gaz kullanımının yüzde 5'ini kaya gazından elde edebilirsek, bu güzel bir haber olur. Şu an sadece yüzde 1'in de altında bir kullanım var" dedi. Fatih Birol, kaya gazı üretimi artışıyla Amerika, Çin ve Avustralya'nın, Rusya ve İran gibi geleneksel gaz üreticilerine rakip olmaya başladıklarının altını çizdi. Birol, şöyle devam etti: "Bence Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda enerji işbirliğini geliştirecek 3 ülke varsa o da Irak, Irak ve lrak'tır. lrak'la mevcut ilişkilerini geliştirmeye devam etmeli."

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=