Doğalgaz Dergisi 187. Sayı (Kasım-Aralık 2014)

ve bu günlere gelindi. Sadece toptan faaliyete başlanamaz" yani sözleşme kemeleri, kamu hukuku tarafından tasatıcılığın faaliyet hacmi 3,3 milyar Do- yapma zorunluluğu getiriyor. kip ediliyor, neticelendiriliyor. Hatta lara ulaştı. Fakat serbest fiyatlandırma mekanizması olmadığı, kur gibi tamamen kontrol dışında olan nedenlerle, maalesef toptan satıcıların herhangi bir korunma kalkanı olmadığından kaçınılmaz olarak üstlendiği risklerin karşılığında, son bir yıldır%20'nin üzerinde maliyet artışlarından etkilendiler. Bu%20 öngörülemez, hazmedilemez, bir oran. Artık piyasadaki hareket payları sadece%2'Ier,%3'Ier seviyesinde. Son 13 yıldır rekabet ortamında şeffaflaşmış bir ekonomi sürecine girdik. Enerji sektörüne özel olarak baktığımızda, doğalgaz piyasasında maalesef böyle engellerle karşı karşıyayız. Toptan satıcılar bunu kendi öz kaynakları ile karşılamak zorundalar. Bu da maalesef çok büyük bir sıkıntı ve artık katlanılamaz bir halde etkisini sürdürmekte. Tarife alanındaki bir başka sancılı husus ise, tarife uygulanan faaliyetler tarafından sıkça dile getirilmekte. Tarifeye muhatap oyuncular, tarife belirlenirken dikkate alınan veya alınmayan unsurların neler olduğunu bilmek istiyor. Bu sürecin içinde olan lisans sahipleri dikkatli ve detaylı bir çalışma yürütmekle birlikte, sürecin sonunda kararlaştırılan tarifelerde şirketin faaliyetini etkileyen ve pazardan kaynaklanan unsurların hangilerinin, ne kadar dikkate alındığından bilgi sahibi olmamaları onları sıkıntıya sokmakta. Bu nedenle, düzenleyici kurumun açık bir şekilde eksiksiz bilgilendirmesi büyük önem taşımakta. Aksi halde piyasa oyuncuları kendi pozisyonlarını belirleyemez, önünü göremez bir hale gelmekte. Sözleşme Yapılmadan Faaliyete Başlanmaz Yasa taslağında piyasanın çok şaşırdığı, beklemediği boyutlar ile karşılaştık. Diyor ki: "Sözleşme yapmadan Özellikle bu rejim ortaya çıktığında, 2001 'den 2002'nin Kasım ayına kadar geçiş dönemi tanındı. Ondan sonra doğalgaz piyasasında 4646 Sayılı Kanun uygulanmaya kondu. Onunla birlikte piyasa oyuncuları olarak hepimiz üstümüze düşeni yerine getirdik. Piyasadaki enerji konusunda kayıtlı ekonomiden kaçırılan değerleri kayıtlı ekonomiye kazandırdık. Artık bizim olduğumuz, faaliyet yaptığımız yerlerde her şey faturalı. Vergileri belli, ödeme zamanlan belli. Daha önce yapılan faturasız ticaretin tamamının önü kesildi. Böylece doğalgaz ticaretinin çevre kirliliği, bunun açtığı sağlık sorunları gibi birçok sosyal artıları bir kenara bırakılsa bile önemli bir vergi geliri artışı sağladı. Biz faaliyete başlayabilmek ve faaliyetin hızlanması için bu enerjiyle 2005'Ierde lisans alıp, 201 0'lara kadar her yolu denedik. Ancak kanunun öngördüğü kontrat devir işlemleri neticelenmeye başladıkça bizim de bir parça olsun ticaret yapabilme kabiliyetimiz ortaya çıkmaya başladı. Ama 2002'den itibaren doğalgazın az önce bahsettiğim anlamda hem vergi gelirini artıran, hem de hava kirliliği, yaşam kalitesi ve sağlık sorunlarının azalması konularında giderek belirginleşen önemi piyasada yaşanmaya, izlenmeye başlandı. Bunun örneğini çok daha önceleri de İstanbul'da zaten görmüştük. Fakat "Sözleşme yapmadan faaliyete başlanamaz" denilen noktada iş pratik olarak tıkanıyor. Çünkü sözleşme yapma, bizim faaliyetimiz açısından şöyle bir kritik husustur: Burada hedeflenen sözleşmenin usul ve esaslan olmalıdır. Alın işte bir bürokrasi alanı, daha biz bunu anlayamıyoruz. Eğer kamu tarafından düzenlenirse o zaman orada doğacak tartışmalar, anlaşmazlıklar, kamu mahDoğal Gaz Dergisi Kasım -Aralık/ November -December 2014 neticesinde de en yüksek anlaşmazlığın çözüm mercii olarak Danıştay'a kadar gidiyor. Oysa ticaret sözleşmeleri iki taraf arasında da yazılı olmak zorunda değil. Tarafların birbirini tanıması, işin gereği. İşin aciliyeti nedeniyle sözleşmenin bir başka sözleşme ile ödenmesi türü, çeşitli alışveriş şekillerinin olması gibi nedenlerle bunların taraflar arasında yapılması, hatta el sıkışılması bile yeterli çalışmadır. Bu çalışma faturalarla aynı sözleşme mahiyetinde bir akit şeklinde ticaret anlamında tespit edilebilir. Ticaret anlamında şeffaflığı kanıtlayabilir, uygulanabilir. Dolayısıyla bir ortada sözleşmelerin içindeki ticari sırların dolaşımı da engellenmiş oluyor. Ben sizinle özel bir anlaşma yapıyorum. Çok yoğun bir rekabet ortamındayım. Bu rekabetin tehdide dönüşmemesi için kendimi iyi hissetmem lazım. Ticareti güvendiklerimle yaparım. Bizim faaliyetimizin içinde toplumu da bu anlayışa çekme etkimiz var. Yani sözleşmesiz yapılan ticaretin arasındaki doğan itilafların çözülmesi anlamında biz faturalaşma ile bunu yine ticaret hukuku çerçevesinde takip edilebilir hale getiriyoruz. Orada kilit ve belirleyici faktör faturadır. Öte yandan sözleşmelerin ticari sırlar taşıması nedeniyle de gizlilik boyutu var. İlginç olan şu ki; doğalgaz sözleşmelerinin büyük çoğunluğunda taraflar arasında yapılan anlaşmanın pulu üzerindeki imza kurumadan o sözleşmenin özellikleri; basınç, miktar, mevsim veya sektör nedeniyle değişebiliyor. Ödeme özellikleriyle de değişiyor. Taraflar buna intibak edebiliyor. Bu konuda zaten birbirilerini tanıyorlar. Güven dediğim olay bu bilgilere sahip olmaktır. Sözleşmenin bu kadar canlı, güncel ve sık yenilenmesiyse [>

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=