Doğalgaz Dergisi 187. Sayı (Kasım-Aralık 2014)

timler, diğer konularla çok uğraşıyor. Onları aştıkça da bu tür yatırımları gerçekleştiriyor. Bunlar BOTAŞ'ın piyasa oyuncularına eşit mesafede davranabilmesi için ayrıştırılmasının ne kadar gerekli olduğunu bir kere gösteriyor. Ama esas benim işaret etmek istediğim husus: BOTAŞ'ın, EPİAŞ'ın bünyesine girebilmesi için şu anda bir yasadan bahsedilmesi. Geçerli mevzuata göre, özel, tüzel kişiliğe birden fazla kamu tüzel kişiliği üye olamazmış, ortak olamazmış. Şimdi EPİAŞ var, EPİAŞ'ın içinde de elektrik boyutu ile TEİAŞ var. Peki buraya BOTAŞ nasıl girecek? Bunlar aşılması çok basit teknikler. Bakanlık da bunun farkında. Bunu problem olarak görmüyoruz ama önemli bir ihtiyacımız var. EPİAŞ'ta şu anda önemli bir ilerleme kaydedildi. Ama EPDK doğalgaz piyasasına hisse payı çağrısı yaptı. Memnun oldukları bir katılımdan bahsediyorlar. 114 başvuru olmuş. Daha iyi bir tanıtım süreci geçirilseydi dahası da olabilir. Bunun aktörlerinin hepsinin temsil edildiği yönetimin bağımsız olması lazım. EPİAŞ'ın üyeleri içinden oluşturmak suretiyle atanan ilk yönetiminin ilk görevi olarak kendisine o geçiş dönemini tamamladıktan sonra başarıyla, tam bağımsız piyasanın şartlarında öngörülebilir ve şeffaf bir borsa ortamını kurabilmek amacıyla bir karar alması lazım. Biz buna çok önem veriyoruz. Yani piyasanın güvenilir olması, piyasa aktörlerinin kendilerinin temsil edildiğini görmesiyle mümkündür. Atama ile gelen yönetimin bütün piyasa aktörlerinin aynı heyecanla temsil edileceği tartışma konusudur. Bu tartışma başlamadan kesilmeli. Kendi yönetimini oluşturması lazım. Başka da tartışmak istediğimiz bir boyutu yok. Sonra oradaki denetim işleyişinin, izleme komitesinin, yönetimin diğer piyasalarla olan ilişkisinin düzenlenmesinin önemsiz olduğu ortaya çıkmasın. Aksine piyasa izleme komitesinin gerçekten çok cesur ve bağımsız olması gerekiyor. Olmazsa olmaz ön koşul bu olmalı. İthalat Serbestisi Yeni Kanunda ithalatın serbest bırakılması bugün için piyasada beklediğimiz önemli bir konudur. Yaşadıklarımız gösterdi ki; biz bunda çok eminiz: Türkiye'de artık ithalatın serbest bırakılması şu andaki mevcut kontratlar açısından tehdit değildir. Bunu yaşadık. Biz şu ana kadar olan biten süreci bu kriterde değerlendiriyoruz. Biz ithalatın serbest bırakılmasıyla böyle bir dengesizliğe yol açacağını düşünmüyoruz. Bir tehdit unsuru olarak görmüyoruz. İthalat bizce serbest bırakılmalı. Ama tabii ki BOTAŞ'ın serbest belirlediği, fiyatını ayrıştırmış piyasada özgürce uygulayabildiği ortamda ithalat serbestliği anlamında bir BOTAŞ'tan bahsediyorum. BOTAŞ'ın artık Kanun önündeki kararname ile ayağındaki prangaların kaldırılması lazım. Gazın ticareti ile gazın ekonomik değerinin çok üzerinde risklere talibiz. Borsanın boyutları hem uluslararası olacak hem de gazın kendi ticaretinden ibaret olmayacak. Ayrıca sigortası, takasbankı var. Dolayısıyla BOTAŞ'ın serbest olması, elinin konulun tutulmaması lazım. Bu önemli. Biz artık Bakanlık'tan şunu anladık: 2009'a kadar %20'ye inecek gibi nasıl uygulanacağı programlanmamış, dolayısıyla da gerçekliği tartışmalı olan kurallarla değil ama BOTAŞ'ın elindeki kontratlar belirli bir düzen çerçevesinde miktar devriyle veya kontrat devriyle piyasaya açılacak. Biz bunun artık tartışılacak bir madde olduğunu düşünmüyoruz. Bu anlayış herkeste var. Bunu biz %50 bekleriz, Bakanlık %25 yapar. Bu piyasa bunu göğüslemeye hazır. Bu konuda da sübvansiyon olmayan bir fiyatlandırma mekanizmasının işlerliği altında rekabet özel sektör taDoğal Gaz Dergisi Kasım -Aralık/ November -December 2014 rafından heyecanla bekleniyor. Biz şu ana kadar rekabetten en azından, risk yönetimi, risk paylaşımını anlıyoruz. Başarılı olanlar da olacak, başarısız olanlar da. Ama şu anda özel sektörün ilişkileri, bilgi birikimi ve elindeki sınırlı sermayeyi bu yatırımlara çekebilecek halde cazipleştirmek için sahip olduğu özellikleri çok yeterli. Yeter ki önü açılsın, yatırım iklimi buna müsait hale gelsin. Önünün açılması ne demek? Önünün açılması da toptan satıcılığın üzerindeki kur farkı olsun, serbest fiyatlandırmanın olmamasından dolayı mecburen göğüslemek zorunda kaldığı mali zararlar, kayıplar olsun, bunların devam etmemesi demek. Bunların kaldırılması lazım. Yoksa piyasanın 2015'i böyle geçirmeyi taahhüt etmesi düşünülemez. Son söz olarak, bir gözlemimi paylaşmak istiyorum. Sektör temsilcisi sivil toplum kuruluşlarının ekipleri ve bu faaliyetlere katkıda bulunan piyasa oyuncularının değerli uzmanları, yeni nesil, dinamik ve heyecan verici tartışmaların içinde bulunuyor. Bu genç, yeni nesil uluslararası arenayı da yakından takip ediyor; geniş ufuklara sahip arkadaşlar umut saçıyor. Sahip oldukları enerji ve coşkuyu yaşadıkları deneyimlerle zenginleştirebildikleri kadar piyasamızın da bundan büyük fayda göreceğini düşünüyorum. Bu tabii ki yeterli değil, sektör büyüyor, borsa gibi yeni açılımları heyecanla bekliyor. Farklı uzmanlıklara kucak açmalıyız, bu süreç itibarıyla baktığınızda bize göre BOTAŞ'tan başlayarak özel sektörün oyuncularının da eleman kalitesinin ve kantitesinin yükseltilmesine ihtiyacı var. Yüksek nitelikli, ufku açık, sorgulayan ve piyasayı okuyabilen elemanların yetiştirilmesi, çoğalması ve piyasaya kazandırılması lazım. ■

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=