Doğalgaz Dergisi 25. Sayı (Mart/Nisan 1993)

Buna kar;ı çô'zümde doğal gazın yaygınlaJtırılmasıdır. Ancak doğal gaz lstanbul'da beklenildiği kadar yaygınlık kazanmamı;tır. Bıı konuda bakanlık olarak ne gibi ô'nlemler dü;ünüyorsunuz? IGDAŞ ile bu konuda i;birliği ba;lattınız mı? AKYÜREK: DIE'nin verilerine göre İstanbul, maalesef Türkiye'nin hava kirliliği oranı en yüksek şehirlerinin arasında yer almaktadır. Bilindiği üzere 1992-93 kış sezonu içinde İstanbul'un bazı ilçelerinde hava kirliliğinin çok hızlı artış göstermesi nedeniyle 1. ve II. kademe önlemleri alınmıştır. Bunun nedeni ısınmada kullanılan yakıt ile trafikten kaynaklanan egzoz gazlarıdır. İstanbul'un yaklaşık 50 yıldan beri en önemli ev yakıtı ihtiyacını karşılayan Kilyos-Karaburun arasından çıkarılan Ağaçlı ve Şile kömürlerinin yanısıra, bu yıl satışı yapılan yüksek kükürtlü Petrokok ve buna dayalı briket kömürü ile diğer kalitesiz Çan, Bolu, Seğitömer kömürlerinin kullanımı hava kirliliğinin temel unsurları olmuştur: Bunlardan pecrokok ve pecrokoktan imal edilen briketler ile kalitesiz diğer kömürlerin şehire sokulması Mart 1993'ten itibaren İl Hıfzısıhha Kurulu kararı ile yasaklanmıştır. Ayrıca yılda ortalama 4-5 milyon ton tüketimi yapılan Ağaçlı ve Yeniköy linyitlerinin gerek kalitelerinin düşüklüğü gerekse rezervlerinin azalması ve yaklaşık 40 km'lik bir sahil şeridinde doğaya verdiği zararlar dikkate alınarak yine 1993-94 kış sezonunda kullanımlarının en aza indirecek tedbirleri alınması çalışmaları sürmektedir. Bu çerçevede İstanbul Valiliği 25 Şubat 1993 tarihli yazısı ile ithal kömür talebinde bulunmuş olup, bakanlığımızca konu ile ilgili olumlugörüşümüz 10 Mart 1993 tarihli yazımızla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bildirilmiştir. Diğer taraftan, planlanan doğal gaz alt yapı hizmetleri süratle tamamlanarak 800 milyon metreküp doğal gazın Mayıs 1993'de devreye girmesi için gerekli çalışmaların Büyükşehir Belediyesi adına İGDAŞ tarafından sağlanacağı belirtilmektedir. Bununla birlikte, proje bittiğinde dahi kentin % 35'i oranında doğal gaz kullanımı söz konusu olacağından, hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgeler başta olmak üzere Ağaçlı kömürlerinin tüketimini azaltmak amacıyla, 1993-94 kış sezonunda 11,5 milyon ton kaliteli kömür ithal edilmesi yönündeki görüşlerimiz, ilgili kurumlarına iletilmiştir. Ağaçlı ve Yeniköy kömürlerinin yüksek nem, kül, uçucu madde içeriği ve düşük ısı değeriyle verimli bir yakıt olmadığı bilinmektedir. Çok yüksek oranda olmasa bile kükürt içeriği de standartlarımızın üzerinde bulunmaktadır. Bu konudaki detay çalışmalarımız saha üzerinde devam etmektedir. Ancak bu vesile ile esas amacımızın en kısa·zamanda temiz, ekonomik ve güvenilir yakıtlara geçişi sağlamak olduğunu belirtmek isterim. Diğer taraftan büyük şehirlerde artık zorunlu bulunan tedbirlerin uygulanmasında herkesin gerekli duyarlılığı ve katılım göstermesine bağlı olduğu kabul edilmelidir. DOĞAL GAZ: Son sorumuz Gô'kova Termik Santrali ile ilgili . . . Bu santralin yapımından bugiine kadar geçirdiği evreleri, kesin bir durdurma kararı olup olmadığını, varsa alterrıatifinin ne olduğunu bize açıklar mısınız? AKYÜREK: Gökova'da kurulan Kemerköy Termik Santrali 1984 yılında inşaatına başlanmış 3x2 l O MW gücünde olup 1983 yılında TEK Genel Müdürlüğü'ne yetki verilmesine yapılan itirazlar sonucu Bayındırlık ve İskan Bakanlığı koordinasyonunda coplanan Sanayi Ar· - saları Tahsis Komisyonu'nda söz konusu yer seçimi tartışılmış ve o dönemde Çevre Müsteşarlığı'nın olumsuz görüşüne rağmen bu konuda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın ön izni vermesi halinde başta FGD tesisi (Baca gazı desülfırizasyon) olmak üzere bütün çevresel önlemlerin yerine getirilmesi şartı ifaDOGAL GAZ DERGiSi SAYI. 25 de edilmiştir. Kemerköy Termik Santrali için Gayrisıhhi Müesseseler Yönetmeliği gereği TEK tarafından inşaat izni Sağlık Bakanlığı'ndan alınmadığı gibi 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 10. Maddesine göre de Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu da yoktur. Ayrıca, tesisin sadece soğutma suyu ihtiyacı için deniz kenarına yakın planlanması, gerekli kömürün santrala çok uzak olması ve yeterli rezervin bulunmaması, kuruluş yeri itibariyle en yakın Yeniköy Termik Santrali'nde yeterli alt yapı bulunmasına rağmen çok yüksek bedelle arazi düzenlemesinin yapılması neticesinde projenin fızibl olması da tartışılmaktadır. Hükümecimiz iktidara geldiği Kasım 1991 tarihi itibarıyle Polonya ile yapılan mukavele gereği 1991 fiyatlarıyla 3,877 trilyon olan yatırım tutarının I. ve II. ünitelerdeki gerçekleşme oranı % 83, III. ünitede ise % 35 olmuştur. Uluslararası anlaşma gereği yapımının bitirilmesi öngörülen bu tesisin Ağustos 1993 ayında tamamlanması öngörülmektedir. Ancak yine hükümecimizin kararı bu santralın kesinlikle çalışcırılmamasıdır. Zaman içinde bu santralın makine ve ekipmanlarının benzer nicelikte kurulabilecek başka bir termik santraldan alternatif olarak nakledilmesi ya da Yeniköy Termik Sancralı'na masraflı da olsa taşınımı suretiyle entegre değerlendirme durumu da, halkımızın isteği doğrultusunda ileride ele alacağımız alcernacifler olacaktır. Buradaki bina ve mekanları da ibreti alem için çevre amaçlı, turizm amaçlı toplantılarda kullanılabilir hale getirme hatta bir çevre müzesi ve fuarı yapma çabalarımızda sürecektir. Çevre bilinci bazen böyle pahalıda oluşsa geleceğimiz için birçok olumsuz kararları önlemesi açısından düşünüldüğünde bu durum ekonomik bir karar olarak değerlendirilebil-ir. Bunu şu atasözümüzle de ifade edebilirim; "Bir musubet bin nasihatten evladır." 35

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=