Enerji ve Doğalgaz Dergisi 255. Sayı (Temmuz-Ağustos 2025)

RAPOR 42 ENERJİ & DOĞALGAZ • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 neksel araçlarla fiyat açısından rekabet edebiliyor. Düşük emisyonlu elektrik üretimine yapılan harcamalar son beş yılda neredeyse ikiye katlandı; bu artışa güneş enerjisi (PV) liderlik etti. 2025’te hem büyük ölçekli hem de çatı tipi güneş enerjisi yatırımlarının 450 milyar dolara ulaşması ve böylece dünyadaki en büyük yatırım kalemi olması bekleniyor. Yoğun tedarikçi rekabeti ve çok düşük maliyetler, batarya ile eşleştirilen ithal güneş panellerini birçok gelişmekte olan ülkede önemli bir yatırım aracı haline getiriyor. 2025’in başlarında, Çin’in gelişmekte olan ülkelere yaptığı güneş paneli ihracatı, gelişmiş ülkelere yapılanı geçti. Örneğin Pakistan’ın 2024 yılında yalnızca bu yolla 19 GW’lık ithalat gerçekleştirdiği bildiriliyor; bu miktar, ülkenin toplam şebeke bağlantılı elektrik kapasitesinin yaklaşık yarısına eşit. Enerji depolama için batarya yatırımlarının 2025’te 66 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Nükleer enerji yatırımları geri dönüyor. Son beş yılda %50 artan bu yatırımların, hem yeni santrallerin inşası hem de mevcut santrallerin yenilenmesiyle 70 milyar doları aşması bekleniyor. Küçük modüler reaktörler gibi yeni teknolojilere yönelik artan ilgi, bu alanda daha fazla büyüme vaadediyor. Öte yandan, yeni doğalgaz santrali yatırımları da yeniden yükselişte. 2024’te doğalgaza yönelik nihai yatırım kararlarının (FID) neredeyse yarısı ABD ve Orta Doğu’dan geldi. Çin'de hızla artan elektrik kullanımı ve elektrik arz güvenliği endişeleri, yeni kömür santrali onaylarını tetikledi. 2024 yılında Çin yaklaşık 100 GW’lık, Hindistan ise 15 GW’lık yeni kömür santrali projelerine onay verdi. Bu gelişmeler, dünya genelinde onaylanan kömür santrallerinin sayısını 2015’ten bu yana en yüksek seviyeye çıkardı. Buna karşılık, gelişmiş ekonomilerde ilk kez 2024 yılında yeni buhar türbini siparişi verilmedi. Şebeke yatırımları, artan elektrik talebi ve yenilenebilir enerji kapasitesine ayak uydurmakta zorlanıyor. Her yıl küresel olarak şebekelere yaklaşık 400 milyar dolar harcanırken, üretim varlıklarına 1 trilyon dolar yatırım yapılıyor. Elektrik arz güvenliğinin korunabilmesi için, şebeke yatırımlarının üretimle başa baş seviyeye çıkarılması gerekiyor. Ancak izin süreçlerinin uzunluğu, transformatör ve kablo tedarik zincirlerindeki darboğazlar ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde elektrik şirketlerinin mali zayıflığı bu süreci yavaşlatıyor. 2025’te petrol fiyatları ve talep beklentilerindeki düşüş, upstream (arama-üretim) yatırımlarında %6’lık bir gerilemeye yol açacak. Bu, Covid sonrası ilk yıllık düşüş ve 2016'dan bu yana görülen en büyük daralma olacak. Başlangıçta, 2025 için petrol ve gaz arama-üretim harcamalarının sabit kalacağı öngörülüyordu ancak petrol fiyatlarındaki baskı nedeniyle beklentiler daha karamsar hale geldi. Doğalgaz sahalarına yapılan harcamalar sabit kalacakken, petrol yatırımlarındaki düşüşle toplam upstream yatırımının %4 azalarak yaklaşık 570 milyar dolara gerilemesi bekleniyor. Bunun %40’ı mevcut sahalardaki üretim düşüşünü yavaşlatmaya ayrılıyor. Rafineri yatırımları ise 2025’te son 10 yılın en düşük seviyesine inecek. ABD kaya petrolü yatırımları, piyasadaki değişimleri en hızlı yansıtan alanlardan biri olarak, 2025’te yaklaşık %10 düşecek. Ancak son dönemdeki şirket birleşmeleri ve teknolojik ilerlemeler sayesinde maliyetler kontrol altında tutuluyor ve üretimin artması bekleniyor. Öte yandan, ABD, Katar, Kanada gibi ülkelerdeki yeni LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) projeleri hızla artıyor. Bazı projelerde gecikmeler ve maliyet aşımları olsa da, 2026-2028 arası LNG kapasitesinde rekor düzeyde yıllık artışlar bekleniyor. ABD’de yapım aşamasındaki projeler, ihracat kapasitesini neredeyse iki katına çıkaracak. Düşük emisyonlu yakıt yatırımları 2025’te rekor kıracak. Ancak toplamda 30 milyar dolardan az olan bu harcamalar hâlâ küçük bir paya sahip ve büyük ölçüde politika desteğine bağımlı. Tüm onaylı karbon yakalama, kullanma ve depolama (CCUS) projeleri hayata geçerse, bu alandaki yatırımlar 2027’ye kadar mevcut seviyenin 10 katına çıkabilir. Ancak politika belirsizlikleri özellikle hidrojen projelerinde iptallere veya ertelemelere yol açtı. 2025’te hidrojen projeleri için yaklaşık 8 milyar dolarlık yatırım gerekecek; bu miktar 2024’ün neredeyse iki katı. Kömür arzına yapılan yatırımlar artmaya devam ediyor. 2025’te %4’lük bir artış daha bekleniyor; bu oran, son beş yıldaki %6’lık yıllık ortalamanın biraz altında. 2024’teki yatırım artışının neredeyse tamamı Çin ve Hindistan kaynaklı. Elektrifikasyon ve enerji verimliliğine yönelik son kullanıcı yatırımları son 10 yılda ikiye katlandı. Elektrikli araç satışlarındaki güçlü artış, bina yenilemeleri ve sanayi süreçlerinin elektrifikasyonu sayesinde 2025’te bu alandaki harcamaların 800 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin’de inşaat başlangıçlarının yavaşlaması bina yatırımlarını düşürse de, verimli cihaz ve soğutma

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=