Enerji ve Doğalgaz Dergisi 256. Sayı (Eylül-Ekim 2025)

46 ENERJİ & DOĞALGAZ • EYLÜL - EKİM / 2025 MAKALE DOĞAL GAZ PIYASASINDA YENI PARADIGMALAR VE REGÜLASYONEL YENILIKLER yapıların yerine; daha akıllı, esnek, çevreci ve dijitalleşmiş sistemlerin geliştirilmesi artık zorunluluk haline gelmiştir. Bu makalede; doğal gaz piyasasında yaşanan yapısal dönüşüm, daha çok iletim ve dağıtım boyutunda ele alınarak incelenecektir. Türkiye örneği üzerinden gidilerek, doğal gaz sektörünün mevcut durumu, karşılaştığı yapısal zorluklar ve küresel eğilimlere uyum sağlama kapasitesi analiz edilecek, geleceğe yönelik politika ve strateji önerilerine zemin hazırlanacaktır. DOĞAL GAZ PIYASASININ MEVCUT DURUMU Uluslararası Enerji Ajansı ve diğer Uluslararası Kurum ve Kuruluşların raporlarındaki gözlemlere göre; her ne kadar yenilenebilir enerji alanındaki gelişmelerin artacağı beklense de petrol ve doğal gazın, orta ve uzun vadede uluslararası ilişkiler ve uluslararası siyasi denklemler arenasında belirleyici rolünün devam edeceği belirtilmektedir. Küresel ölçekte yapılan enerji tüketim tahminlerine göre; 2040 yılına kadar tüketimi artmaya devam edecek tek fosil yakıtın doğal gaz olması beklenmektedir. Türkiye’deki elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımı incelendiğinde doğal gazın payı 2024 yılı için yaklaşık % 19 oranında olduğu görülmektedir. Ayrıca Türkiye için kurulu güçte doğal gazın payı yaklaşık % 21 olmuştur. Yenilenebilir enerji kaynaklarının artan rolüne rağmen GIRIŞ Küresel enerji sistemleri, 21. yüzyılın ikinci çeyreğine girerken derin ve çok katmanlı bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Bu dönüşümün merkezinde, bir yandan fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçiş çabaları yer alırken, diğer yandan mevcut enerji altyapısının dijitalleşmesi, esnekleşmesi ve sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden yapılandırılması bulunmaktadır. Dijital teknolojilerin kullanımı, yeşil gazların (örneğin hidrojen ve biyometan) altyapıya entegrasyonu, merkeziyetsiz dağıtım modelleri, piyasa regülasyonlarındaki yenilikler ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlar gibi başlıklar, yeni paradigma arayışlarının temelini oluşturmaktadır. Bu bağlamda, doğal gaz, hem çevresel hem ekonomik hem de stratejik açıdan “geçiş yakıtı” kimliğiyle öne çıkmaktadır. Doğal gaz; kömür ve petrol gibi daha yüksek emisyonlu fosil yakıtlara kıyasla çevreye daha az zarar vermesi, depolanabilirliği, esnek arz yapısı ve gelişen piyasa mekanizmaları sayesinde enerji geçiş sürecinde kritik bir rol üstlenmiştir. Ancak bu geçiş döneminde, doğal gazın üretim, iletim ve dağıtım altyapısının da köklü biçimde dönüşmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Geleneksel boru hattı sistemlerine dayanan, merkeziyetçi ve büyük ölçekli HARUN ŞAHİN TEİAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VEYSEL GEYLANİ EÜAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜCAHİT SAV EÜAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=