Doğalgaz Dergisi 30. Sayı (Ocak-Şubat 1994)

telekomünikasyon kabloları v.s. üzerindeki tahribatı rakamlarla ölçülemez. Ormanlar hergün azalmakta, göller ve içme suyu rezervlerimizdeki asidite her geçen gün artmakta, toprak verimliliği düşmekte, denizlerdeki canlılık kaybolmaktadır. 4.İSTANBUL'DA HAVA KİRLİLİĞİ İstanbul bölgesinde Türkiye sanayi potansiyelinin % 70'den fazlası toplanmıştır. İscanbul'da toplam 1.664.000 konut mevcut olup, bunun 320 bini iş yeridir. 1989 sonu itibarıyla İsranbul'da 656.642 motorlu araç mevcurrur. İstanbul nüfusuna her yıl Anadolu'nun orta büyüklükteki bir şehri kadar nüfus eklenmektedir. Türkiye sanayileşme süreci içinde sanayiye ait teknolojiyi, gelişmiş ülkelerden almıştır. Sanayi tesisleri kurulurken arıtım ve filrrasyon üniteleri ilımal edilmekte ya da maliyeci artırıcı olması nedeni ile yapılmamaktadır. İstanbul hava kirliliğinin en önemli nedenlerinden birisi de 1950'li yıllardan itibaren çok süratle gelişen ve büyüyen şehrin konut ihtiyacının karşılanması da, şehre yakın Kilyos-Krrraburun arasındaki Ağaçlı kömürü denilen linyit kömürünün kullanılması olmuştur. Bu kömür heni.iz jeolojik evresini tamamlamamış, kükürt yüzdesi çok fazlrr olan bir kirlericidir. Gene son 20 yılda ülkemizde otomobil sanayiinin kurulması ileçok süratli gelişen bir trafik yoğunluğu yaşanmaktadır. İstanbul'daHava Kirliliği Kaynakları ] .Sabit Kaynaklar: Kömür, fuel-oil gaz ve odun gibi yakacak türleri, değişik miktarlarda toplam hava kirliliği emisyonuna iştirak ederler. İstanbul'daki sabit kaynaklardaki yakıt tüketimi şöyledir: -Sanayi tüketiminde ve diğer imalar işlemlerinde kullanılan yakıt. -Ev, apartman gibi özel üniteler ile okul, hastahane gibi genel mahiyetteki binalarda ısırma ve enerji maksadı ile kullanılan yakıtlar (linyit, fueloil,motorin, kerosin, gaz). 2.Sabit Olmaydn Kaynak!dr: Motorlu vasıtalar, lokomotif, gemi ve uçaklardır. Bu· tür kirletici kaynaklardan yanma sonucu, karbonmonoksit (CO), azotoksitler (NO), kükürcdioksitler (SO), hidrokarbonlar (HC) ve partikül maddeler havaya yayılır . APM ve motorlu taşıtlarda kullanılan benzin miktarı yaklaşık 1 milyon tondur (şehir merkezinde). İl sınırları içerisinde yaklaşık 1 milyon 200 bin ton olarak belirlenmiştir. İstanbul İl Sağlık Müdür Muavini Dr. Fahri ARSLANTÜRK'ün İhtisas Tezinde, İstanbul'da 1987-88 yılları kükürtdioksir ve asılı madde kirliliği şöyle izlenmiştir: Kükürtdioksic (SO) kirliliği en yüksek olarak 502 mikrogram/m3'leŞişli'de, en düşük 65 mikrogram/m3'le Zeyrinburnu'nda; asılı parriküler madde kirliliği (APM) en yüksek 242 mikrogram/m1'le yine Şişli'de, en düşük 12 mikrogram/ m3'le Kartal bölgesind:görülmüştür. Kartal Devler Hastahanesi Asrım Kliniği tarafından yapılan ve "Türkiye Solunum Araştırmaları 18. Ulusal Kongresi"nde tartışılan "Asrmanın Fidemiyolojik Görünümü" araştırmasında, İsranbulAnkara-Bursa-İzmir-Adapaıarı-Srunsun-Ordu gibi illerde asrım oranının % 5' in üstünde olduğu, İstanbul ilçelerinden Bakırköy'de %11,8, Beşikcaş'ra %7,8, Kartal'da%13,4, Şişli'de %9,8; genel oran olarak bürün Türkiye'de % 10,9 olduğu görülmüştür. Günümüzün kaçınılmaz bir sorunu olarak, insan sağlığını etkileyen hava kirliliği kavramı, hava kirliliğini meydana getiren aktivitenin cipine göre sınıflandırılır: Atmosferdeki kirleticiler, yanma kaynakları, spesifik endüstriyel akciviteler, bazı toplum akrivireleri, sigara içimi gibi. S.SONUÇ ve ÖNERİLER Çevre korunması ve özellikle hava kirliliği dünyada olduğu gibi memleketimizde deçözüm bekleyen en önemli sorundur. DO�AL GAZ DERGiSi SAYI 30 127 İsranbul'da yapılan hava kirliliği ölçümleri her geçen gün hava kirliliğinin artmaktaolduğunuortayakoymaktadır. Gelecek nesillerin sağlıklı bir ortamda yaşayabilmeleri, bugünden alacağımız önlemlerle mümkün olabilecektir. Bu olmadığı takrirde ileride, 1952 senesi Aralık ayında Londra'da meydana gelen soğuk ve yoğun sisin neden olduğu ölLimler gibi, İsranbul'da da tehlikeli günler yaşanabileceği çok büyük olasılıktır. Bu nedenle İsranbul'da kısa ve uzun vadede bir rakım önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemleri şöyle sıralayabiliriz: *Doğal gaz uygulaması hızlandırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. *İlimizde kükürt oranı az, kalori değeri yüksek yakıtlar kullanılmalıdır. *Özellikle sanayi kesimi olmak üzere büyük binalarda baca gazları arıcılmalıdır. *Kalorifer kazanları verimli hale getirilmeli, yakma ve kurma sistemleri eğitimle düzeltilmelidir. *Araçların fenni muayenelerinin titizlikle uygulanması ve hava kirliliğine neden olan araçlar trafiğe çıkartılmaması gereklidir. * Mevcut ve yapılacak binalarda ısı yalıtımı yapılmalıdır. *Topografik ve meteorolojik koşulları bozmrryacak şehirleşme sağlanmalıdır. *Yeşil alanlar çoğaltılmalıdır. *Merkezi ısırma sistemi geliştirilmeli ve şehirleşme planlamaya konulmalıdır. *Kurşunsuz benzin kullanımına geçilmelidir. * Egzozlara katalizör takılmalıdır. Sonuç olarak, ilimizde hava kirliliğini önleyici tedbirler acilen ve ciddi olarak alınmadığı, remiz hava yerleri ve planları yapılmadığı takrirde kirliliğinin lıer geçen gün artacağı ve insan sağlığını tehlikeye düşürecek boyutlara ulaşacağı kanısındayız.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=