Doğalgaz Dergisi 31. Sayı (Mart-Nisan 1994)

yakıt, ne hava kirliliği konusunda büyük bir katkısı oluyor. Çünkü İstanbul nüfusuhersene verilebilecek doğal gazdan çok daha fazla artmış oluyor. Ben istiyorum ki bu olay çok kısa sürede bitsin; en azından 2-3 yıl içinde doğal gazın yarattığı rahatlığı İstanbul hissetsin ve diğer tedbirleri almak için zaman bulunsun. S. BULAK: Zaten bütün İstanbul'u yakalamak mümkün değil. Mevcut proje 1985-86 yıllarında yapılırken ortada olmayan semtler, " bizim doğal gaz şebekemiz niçin döşenmedi" diye hesap soruyorlar. Yalnız şehrin endüstriyel bölgelerinde, çok fazla yakıt kullanan, oteller, hastahaneler, kampüsler gibi yerlerde doğal gaza geçiş, problemli yerlerin hava kirliliğini önlemekte çok büyük bir fayda sağlayacaktır. H. KOZAKÇIOĞLU: Bizim yapımıza uygun olarak, büyük müesseselerde doğal gaz kullanımını biraz da zorunlu hale getirmek Hızım . Meskenlere zorunluluk getirmemiz daha sıkıntılı oluyor ama, bir hastahane, bir otel, bir cezaevi, bir kışla gibi, devamlı olarak yakıt kullanan yerlerde mutlaka zorunlu hale gelmeli. S. BULAK: Eğer projeye göre gaz alabilme şansı varsa, bu zaten kendiliğinden gerçekleşecek. Tabii bütçe meselesi. Birde, İstanbul'unşimdikindendaha fazla gaz alması için devletin tüm ithalat imkanlarını zorlaması gerekiyor. İGDAŞ kendine ayrılan kontenjanı 1 ,5 milyar m3'e çıkartabileceği görüşünde ama, BOTAŞ tam olarak o rakamı sağlayabileceğini söyleyemiyor. Efendim, biz size birkaç soru hazırlamıştık. İsterseniz hemen geçelim. İstanbul'daki hava kirliliğinin önlenmesi veazalrılması için İstanbul Valiliği'nin özellikle son iki seneki yoğun çalışmaları biliniyor. Bu konuda bir dizi önlem açıklandı. Bu önlemler, yaklaşık iki yıldır İstanbul'un gündeminde olmalarına rağmen, uygulanmaları bu güne kadar mümkün olamadı. Bunun sebepleri neler olabilir? H. KOZAKÇIOĞLU: İstanbui'da hava kirliliğini yaratan etkenleri değerlendirmek lazım. Bunların başında, gerek ısıtma, gerek enerji üretmek amacıyla kullandığımız kömür var. Bunun yanında fuel oil ve petrokok olayı var. İstanbul 1 yılda ortalama 10 milyon ton kömür kullanıyor. Bunun 6-7 milyonarası ısınmada, geri kalanı da sanayide kullanılıyor. Sanayide kullanılan kömür 12 aya bölünmüş durumda. Bu nedenle yazın belki aynı oranda hava kirliliği görmüyorsunuz ama, ısınmada kullanılan 6-7 milyon ton kömürü 3-4 ay gibi kısa sürede yakrığımız zaman hava kirliliği olayı hemen farkedilir duruma geliyor. Miktarların çok fazla olması hemen şu kömürü bırakalım da bunu alalım gibi kararlar almanızı, ister istemez engelliyor. Örneğin bu sene ithal kömür getirme konusunda Belediye gayret gösterdi. Özel İdare de daha sonra devreye girdi. Mevcut kararnameye göre bu imkan Büyükşehir Belediyesi'ne tanınmıştır; ancak belediye çıktığı ihalelerden sonra, çeşitli nedenlerle ithalatı gerçekleştiremedi. İthalatın gerçekleşmemesi ihtimalinin belirmesi üzerine aynı hakkın Özel İdare'ye verilmesini sağladık. ÖZİDAŞ diye bir şirket kurduk; muhtemet eliyle ithal kömürü getirttik. Son 2-3 aydır ÖZİDAŞ eliyle sarıyoruz. S. BULAK: Kömürün miktarı nedir? H. KOZAKÇIOĞLU: Gelen kömür çok fazla. Şu anda İstanbul'da 250300 bin ton civarında, hemen satışa hazır ithal kömür var. DO�AL GAZ DERGiSi SAY!. 31 42 S. BULAK: Yanılmıyorsam, ithal edilmesi düşünülen toplam kömür, 1 milyon ton civarındaydı. H. KOZAKÇIOĞLU: Evet; 1 milyon tondu. Bunun 600 bin tonunu Belediye getirecekti. Belediye getiremeyince Özel İdare 400 bin ton olarak düşündü; ancak 400 bin ton kömürü getirsek de satma şansımız yoktu çünkü, Belediye'nin kömürü ithal edememesi durumu Eylül ayının sonuna doğru belli oldu. Biz o zamana kadar, ithal kömür gelecek diye özellikle okullara, askeri kışlalara ve devamlı olarak kömür kullanan bazı resmi dairelere özellikle kömür aldırmadık ama, i thal gerçekleşmeyince, okullarınveaskeri kışlaların yakıtsız kalmaması için, ister istemez önce askeri birliklerin, daha sonra okulların ve resmi dairelerin bir önceki yöntemle kömür getirmelerine izin vermek zorunda kaldık. Çünkü İstanbul'da kömür kullanacak okulların ihtiyacı, o günkü rakamla 56 milyar liraydı ama ortada böyle bir ödenek yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı eskiden beri, Çan'dan kredi usulüyle, kömür alıyordu. Biz de ister istemez özellikle ilk öğretim kurumlarının Çan kömürü almasına izin verdik. Askeri kuruluşlarvedevletdaireleride bizim tespit ettiğimiz standartlarda kömür almayaçalıştılar. İthal kömürüancak yılbaşından sonra temin edebildik ve ihtiyacı olan resmi kurumlara ve hastahanelere dağıccık; hala da dağıtıyoruz; ancak şimdi görüyoruz ki, İscanbul'da hava kirliliğinden şikayetçi olan vatandaşların büyük bir bölümü ithal kömür almayı tercih etmedi. Kömürün geç gelmesinin de yanında, bizim vatandaşımızın büyük bölümünün sabit gelirli olmasının bunda önemli rolü var. Bir ay kazandığı aylığıyla geçinecek, her ay cebinden çıkaracağı yakıt parasını ayırmış. Siz ondan bir anda 2 misli, 3 misli yakıt parası

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=