il ENERJİ TASARRUFU - HAVA KİRLİLİĞİ '94 ıı ülkemizde toplam enerji tüketimi içinde sanayi sektörünün payı, olumlu bir gelişme olarak, hızla artmaktadır. 1980'de 8 milyon ton petrol eşdeğeri olan sanayi tüketiminin, 1993 yılında 16.6 milyon ton petrol eş değerine ulaştığı görülmektedir. Sanayi sektörümüzde yapılan enerji tasarrufu çalışmaları ile ilgili değerlendirmeler esas alınacak, kısa vadeli düşük yatırımlı, orta ve uzun vadeli yatırım gerektiren tedbirler tesbi t edilmiştir. Kısa vadeli tedbirler, işletme şartlarının ve bakım yöntemlerinin iyileştirilmesi, izolasyon, otomatik kontrol ve ölçüm aletlerinin kullanımına ağırlık verilmesi, brülörlerin bakım, onarımlarının yapılması, enerj i kaçaklarının önlenmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bütün bunlar ya hiç yatırım gerektirmeyen ya da düşük yatırım gerektiren ve en fazla bir yıllık sürede kendini ödeyen tedbirlerdir. Orta ve uzun vadeli tedbirler ise, yeni ve daha geliştirilmiş proses ekipmanları uygulaması, imalat prosesinde yapılacak düzenlemeler, acık enerj i ve maddelerin geri kazanımına yönelik proses uygulamaları gibi değişiklik gerektiren tedbirlerdir. Büyük yatırım gerektiren bu tedbirlerin kendini geri ödeme süresi ise 2 ila 5 yıl arasında değişmektedir. Bu tedbirler sonucunda sanayi sektörümüzde elde edilebilecek %18-30 arasında değişen tasarruf potansiyelinin yılda 600 milyon ile 1 mil yar dolar arasında parasal değere sahip olduğu anlaşılmıştır. Ülkemiz nihai enerji tüketim sektörlerinin en büyüğü 1993 yılı için 1 7 .9 milyon ton petrol eşdeğeri enerji tüketimi ile bina sektörüdür. Son yıllarda ülkemizde yapı malzemelerinin üretiminde kaydedilen önemli gelişmeler ve enerjinin daha verimli kullanılması gerekliliği nedenleriyle mevcut ısı yatılım yönetmeliğinin Avrupa ülkelerinin standartları da dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesinin son derece yararlı olacağı görüşündeyiz. Ülkemizde toplam taşımacılığın büyük bir kısmı kara ulaştırma sistemleri ile yapılmaktadır. Bunda karayolu, yolcu taşımacılığında % 97, yük taşımacılığında % 80 gibi önemli bir paya sahiptir. Bu durumda karayolu taşımacılığı, ulaşım sektörü enerji tasarrufu çalışmalarının odak noktasını teşkil etmektedir. Sonuç olarak, detaylı analiz ve potansiyel imkanlatınıh belirlenmesi çalışmaları ile minimum olarak sanayi sektöründe 2.7 milyon, bina sektöründe 4.7 milyon, ulaştırma sektöründe 2.2 milyon ton petrol eş değeri olmak üzere toplam 2 milyar dolar karşılığı olan 9.6 milyon ton petrol eş değeri yıllık enerji tasarrufu belirlenmiştir. Mevcut enerji tasarrufu potansiyelimizin geri kazanı'lması ve daha temiz bir çevre için bakanlığımızca başlatılan çalışmalar kapsamında, Elektrik İşleri Etüt İdaresi bünyesinde bir enerji tasarrufu merkezi oluşturulmuştur. Enerji tasarrufu çalışmalarının belirli bir strateji içinde yürütülmesi için, enerj i tasarrufu master planı hazırlanması çalışmaları başlatılmıştır. Sözlerime son verirken, oturumda ortaya konulacak görüş ve düşüncelerin enerj i tasarrufu ve çevre kirliliğini önleme çalışmalarına olumlu katkılar sağlayacağı inancıyla, tekrar hepinizi saygıyla selamlı yorum. A.K. DAĞSÖZ: Sayın Bakan, Rektörümüz, Dekanımız, konuklar, DOGAL GAZ DERGiSi SAYI. 31 87 biz bu toplantıda üniversite mensupları olarak yaptığımız bilimsel çalışmaları kısaca arzedeceğiz. Enerji tasarrufu, yaşam ve üretimi tüm yönleriyle aksatmadan, hatta daha da iyileştirerek gerekli enerjiyi daha verimli kullanmaktır. Dış ülkelere ham petrol ve doğal gaz için 1992 yılında ödediğimiz 4 milyar doları aşkın döviz giderlerimizi ve enerji bağımlılığını göz ardı edemeyiz. Diğer yandan hava kirliliği dolayısıyla vatandaşlarımızın iş gücünün, veriminin azalması, doğanın ve tarihi eserlerin tahribi hatta turizmi etkileyebilecek olumsuz etkilerini görmezlikten gelemeyiz. Ülkemizde 1 989 senesine göre enerji tüketimi konutlarda%1 2, sanayide %33, ulaşımda %20 olduğuna göre, çözümlere de bu yollardan gitmemiz gerekiyor. Enerji tasarrufu, turizm yatırımları gibi teşvik edilmelidir. Enerj i tasarrufu için dış teknoloj iye ihtiyacımız yoktur. Yerli üretimimiz ve Türk ilmi bunlara yeterli kapasi redir. Şimdi sözü Sayın hocam Prof. De. Kemal ONAT'a veriyorum. K. ONAT: Bugün artık çevre kirlil iği ve enerj i tüketimi birbirinden ayrılamaz kavramlar halindedir. Memleketimizde en çok bulunan ve havayı en çok kirleten yakıt, düşük kaliteli linyittir. Ben çevre kirliliğini teknik olarak iki kaynağa bağlıyorum. Kimyasal kirlilik, yanmayla ve bazı endüstriyel işlemlerle ortaya çıkan kirliliktir. Diğeri ise, termik santrallerden ve konutlardan çıkan kirliliktir. Yanma ile meydana gelen kimyasal kirlilik, yakıdarın yanlış yakılmasından kaynaklanır. Sanayideki kazanlarda katı yakıt yakmalarında büyük hatalar
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=