Doğalgaz Dergisi 35. Sayı (Kasım-Aralık 1994)

bu yakl�ımı getirmemiz lazım. Süleyman BULAK: Havakirliliği ile ilgili kamuoyunu ilgilendiren iki nokta var. Bir, "niçin hava kirliliği" sorunu ele alınmalıdır. Siz uluslararası müdahale yönünden çok güzel izal1 ettiniz. İkincisi ise, "nasıl ele alınmalıdır" sorunudur. Şimdi "niçin ele alınmalı"yı çok güzel ifade edip; "nasıl ele alınmalı"yı da en pratik şekilde çözmek zorunda olduğumuz kanaatindeyim. Olcay TÜNAY: Hava kirlenmesinin karmaşık ve koordinasyon gerektiren bir sorun olduğunu biliyoruz. Bu sorunun çözümü için de mutlaka iyi bir iş bölümü yapmamızgerekli. Ancak Türkiye'de iş bölümü kurumlarımızın gerek teknik, gerekse idari alanda, özellikle hava kirlenmesiyle ilgili bölümleri çok ıyı belirlemiş olmadıkları için biraz zaman alacak. Ama olacak. Şimdi bu koordinasyon kurulmalı; bu işin sal1ipleri, kimin ne yapacağı belirlenmeli. Bu belirleme için de ayrı bir çalışma düşünülebilir. O konuda yapılmış olan çalışmalar, çeşitli tebliğler ile oluşturulması gereken yapı belirlenmiştir. Ancak bu ortaya konuluncaya kadar, hava kirlenmesi probleminin çözümü için zaten gerekli olan şeyleri artık yapmaya b�lamamız gerekli. Belli bir düzeyden sonra kimin ne yapacağı belirlenemezse, yol alıp ilerlemek ve özellikle önlemler konusunda somut sonuçlaravarmak herhalde çok güçtür. Kimin ne yapacağı konusunun dal1a tanımlı ve iş görür bir biçimde ortaya konmasında yarar var. Hava kirliliği bölgesel özelliği ağır basan bir problem; bu bakımdan, yerel yönetimlere önemli görev düştüğü inancındayım. Bugüne kadar çeşitli çalışmalar yapıldı ama ben bunların fazla işe yarayacağı kanaatinde değilim. Şimdiye kadar yapılmış olan çalışmalar bizim için, özellikle üniversiteyi kastederek 'söylüyorum, bir nevi antrenman oldu. Bu çalışmaları Türkiye'deki somur dataları bilemeden, bulamadan yapmak zorunda kaldık. Bunlar belirli bir çemberin içinde kalmış olan çalışmalardır. Eğer biz yapılacak yeni çalışmalarla bu çemberi kırmazsak, yine aynı çerçevede çalışmalar yapalım dersek, alırız bu çalışmaları; kırparız, yıldız yaparız. Biz otomotiv kirletmesi konusunda, otomobilde yapılmışbir tane ölçüm olmadan bir çalışma yürüttük Türkiye'de. Arkad�larımız YTü'nde bir tane baca gazı analizi olmadan yakıtlarla ilgili çalışma yaptılar. Şimdi Türkiye'de özellikle sanayiye baktığımızda şunu görüyoruz; eğer sanayideki olayı yakıt kaynaklı kirlenme ve proses kaynaklı kirlenme diye iki grupta ele alırsak; yakıt kirlenmesi açısından kimsenin sanayiye birşey söylemesi zaten mümkün değil. Çünkü sanayi, yakıtını büyük kapasiteli ve organize kazanlar kullanarak yakar. Problem, proses kaynaklı kirleticilerdir. Proses kaynaklı kirleticiler konusunda bizim bilgilerimiz gayet sınırlıdır. Çünkü proses kaynaklı kirlenmede artık konvansiyonel kirleticiler önem t�ımamaktadır. Tamamen spesifik kirleticiler önem t�ımaktadır. Spesifik kirleticiler konusunda dünyada dal1i emisyon envanterini sağlayacak doğru düzgün bilgi yoktur veya çok sınırlıdır. Yani spesifik kirleticilerle ilgili emisyon faktörleri çok sınırlıdır. Olmayan birşeyi zaten biz Türkiye'ye adapte etmekte çok büyük zorluklar çekeriz. O bakımdan, Türkiye'de DO�AL GAZ DERGiSi SAYI. 35 115 sanayiin emisyon envanterının yapılmasında mutlaka belirli öncelikleri ele alarak kısa, uzun orta vadeli çalışmalar tanımlayarak, artık bilgilerimizi üretme aşamasına geçmemiz lazım. Biz buna nereden başlayacağız; öncelikleri nasıl saptayacağız? Biz en azından global yapıyı bir tanımlayalım; resmi bir görelim ki, ileride bize daha çok yardımcı olacak deneysel kısmı ağır, veri toplama ağırlıklı çalışmaları görebilelim ve zaman içerisinde bunları belirli planlar içerisinde gerçekleştirelim. Şimdi inanıyorum ki Ekrem Bey'in hazırlamış olduğu öneri, bu resmi bize �ağı yukarı göstermek amacındadır.Yani bir b�langıç noktası olmaktadır. EkremBeyraporundabenimanladığım kadarıyla diyor ki biz sanayiin kirlenmeye katkısını belirlemek için önce hava kirlenmesi açısından sanayii belirleyelim. Bizim sanayimiz nedir? Nasıl yerleşmiştir? Nerede ne vardır? Bunun dağılımı nasıldır? Biz bu çerçevede önceliklerimizi, neyin yapılabileceğini, neyin yapılamayacağını, İstanbul Sanayi Odası'nın gücünün neye yeteceğini görelim ve bir plan dal1ilinde daha ileride asıl önemli olan tatbiki problemlere geçebilelim. Bunları yapmazsak, ilerlememiz mümkün olmayacaktır. Hava kirlenmesinin önlenmesinde modelin çok önemi var.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=