••• • ••• • • • • • ••• • • • ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Doğal gaz şebekesi mevcut durumda yaklaşık 600.000 konuta ulaştırılmış durumdadır. Mart 1995 tarihi itibariyle bu 600.000 konuttan ancak 450.000 adedi abone olmuştur ve bunun 265 .000 adedi gaz kullanmaktadır. Geçtiğimiz kış yaşanan yoğun kirlilik sonuçta bütün ı;tanbul'da doğa/ gaz kullanımının yaygınlaJtırılması için yapılması gerekenler ıle ı/sıl olarak Rüknettin KÜÇÜKÇAL/'rıın yorumunu kesimleri harekete geçirmiştir. Görülen odurki kısa dönemde hava kirliliğini önlemede en doğru görünen yöntem kömürden doğal gaza sunuyoruz . dönüştür. Bu yönde genel ve yerel idare birlikte el ele We present you the comment by Rüknettin KÜÇÜKÇAL/ about natura!gas sector in fstanbu! vererek, doğal gazın ulaştığı ve özellikle kirliliğin yoğun olduğu bölgelerde doğal gaza geçişi mecburi hale getirmişlerdir. Bunun da etkisi ile sektörde yoğun bir hareketlilik yaşanmaktadır. Bu yazın sonunda doğal gaz ulaştırılan konutların büyük bölümü doğal gaza geçmiş olacaktır. Ancak doğal gaz ulaştırılan 600.000 konut İstanbul'daki konut sayısının tahminen sadece yaklaşık olarak %25'ini oluşturmaktadır. Diğer büyük kesim için ne yapılacaktır? Temel soru burada yatmaktadır. Öncelikle, daha önce de işaret edildiği gibi, dağıtım tesisatının sokak bazında ulaşmadığı yerler mevcuttur. Bu sokaklara veya konut gruplarına ki.içük yatırımlarla gaz ulaştırılabilir. Zaten şu anda İGDAŞ'ın tesisat genişletme çalışmaları ile bu yönde katkısı olan abonelere öncelikle doğal gaz verilmektedir. Böylece abonelerin katkısı ve İGDAŞ'ın imkanları çerçevesinde şebeke genişletilmeye çalışılmaktadır. Yine de bu çabalar yetersiz kalmaktadır. Şebekenin önemli ölçüde genişletilmesi büyük yatırımları gerektirmektedirvebu imkan İGDAŞ'tabugün için bulunmaktadır. Bugün İstanbul'da karşılaşılan hava kirliliğinin toplumsal maliyeti çok büyüktür. Türkiye'nin belki de dörtte birinin yaşadığı bu dev G DOĞAL GAZ DERGİSİ SAYI 38 Rüknettin KÜÇÜKÇALI ISISAN A.Ş. metropolde sorunun çözümü dar bütçeli yerel yönetimlere bırakılamaz. İGDAŞ bugün geldiği noktada yeni yatırım yapacak güçte değildir. Ancak mevcut projeyi hayata geçirebilir. Öte yandan yukarıdadaifadeedildiği gibi konunun çözümü için en pratik ve akılcı yol doğal gaz şebekesinin genişletilmesidir. Bu yatırımı devlet yaparak İGDAŞ'a destek olmalıdır. Devlet hem İstanbul'a daha fazladoğal gaz tahsis etmelidir, hem de şebeke yapımına vakit geçirmeden kaynak ayırmalı ve işi başlatmalıdır. Bu yatırımın mekanizmaları oluşturulabilir. Yapılan yatırım rasyonel biçimde yönlendirilirse, makul sürelerde geri dönüşü de mümkündür. Yeni şebekelerin yapımında bölgelerin gelir düzeyleri, konut yoğunluğu, me.cut ana tesisata ve şehir merkezine yakınlığı gibi faktörler göz önüne alınmalıdır. Bu çerçevede doğal gazın ulaştırılma maliyetinin yüksek olduğu çevre bölgelerde ve gelir düzeyinin düşük olduğu gecekondu bölgelerinde diğer önlemlere ağırlık verilmelidir. Bu yönde ilk alınabilecek önlem kaliteli kömürün sunulmasıdır. Konu, uzmanları tarafından tartışılmaktadır. Daha iyi kalitede kömürlerle ve daha gelişmiş soba ve kazanlarla emisyon miktarları geniş ölçüde azaltılabilir. Bu bölgeler için belirli sübvansiyonlarla iyi yakıt ve cihaz kullanımı desteklenebilir. Sonuç olarak doğal gaz projesinde geçmişte kalan yanlışlar ve aksamalar artık aşılmış görülmektedir. Toplum artık doğal gazı benimsemiştir. Şimdi sorun tesisatın genişletilmesidir. Özellikle İsranbul'da yaşanılan yoğun kirlilik için daha başka pratik bir çözüm şu aşamada bulunmamaktadır. Bu açıdandevlerindesteğişarttır. Devletdoğalgaz alt yapı çalışmaları için İGDAŞ'a destek olmalı ve aynı desteği diğer büyük şehirler için de vermelidir. Kısa vadade yine devlet desteğini gerektiren bir başka acil önlem kali teli kömürün ve yakma sistemlerinin halka sunulmasıdır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=