Abdurrahman SATMAN 1. GİRİŞ Yeraltı gaz depolaması; yeryuzunun değişik derinliklerindeki gözenekli ortam içeren rezervuarlara gazın depolanması olarak tanımlanabilir. Bu gözenekli ortamlar orijinal durumlarında gaz, petrol veya su içerebilirler. Gaz veya petrolün üretilmiş olduğu rezervuarlaryüksekbasınçta gazın depolanmasınauygun ortamlardır. Orijinal durumunda su içeren akiferler de suyun bir bölümünün üretilip yerine gaz basılması ile akifer depolaması olarak kullanılabilirler. Doğal gaz endüstrisinde yeraltı depolanmasının önemini açıklayabilmek için değişik ülkelerdeki yeraltı gaz depolanması örneklerinin verilmesi uygun olur. Örneğin Fransa'da 1988 yılı doğal gaz tüketimi 27x 1 09 sm3 iken, ülke genelinde 2'si tuz domu içinde açılmış boşluk türü ve 1 1 'i akifer türü olmak üzere 1 3 saha yeraltı deposu olarak kullanılmış ve bu depolardan yıllıkgaztüketiminin % 20'si karşılanmıştır. Dünyanın en çok gaztüketen ülkesi olan ABD'de 1962 yılı itibariyle 258 adet (çoğunluğu tükenmiş gaz rezervuarı olmak üzere) yeraltı gaz deposundan yıllık gaztüketiminin 1/3'ünün karşılandığı belirtilmektedir. Doğalgazsektöründe değişen talep ile sabit arz arasındaki depolama teknolojisi ilk olarak kullanıldığı 1 9 1 7 yılından günümüze gelişerekgelmiştir. Günümüzde ABD ve Kanada'da 400'e yakın yeraltı deposu işletilmektedir ve yılın soğuk dönemlerindeki maksimum talebin olduğu günlerde pazar tüketiminin % 50-70 kadarı bu yeraltı gaz depolarından karşılanmaktadır. ABD, Kanada ve Fransa'nın yanısıra özellikle son 20 yıl içinde Avrupa'da Almanya ve İtalya'da önemli gelişmeler sağlanmıştır. Türkiye, Danimarka, İspanya, Hollanda, Japonya ve Avusturya gibi ülkelerde ise yeraltı gaz depolarının oluşturulnı'ası konusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Rusya Federasyonu'ndan boruhattıyla Cezayir ve Avustralya gibi ülkelerden sıvılaştırılmış doğal gaz (LPG) olarak gaz alan, İran, Türkmenistan, Katar gibi doğal gaz zengini ülkelerden ve ayrıca Rusya Federasyonu'ndan ikinci bir doğalgaz boru hattının çekilmesinin devletler arası ilişkilerle gündeme geldiği Türkiye için, yeraltı depolarının oluşturulması aşağıdaki sıralanan birkaç nedenden dolayı gereklidir: 1 . Olası ithalattaki kısıtlamalara veya kesintilere karşı stratejik rezervlerin oluşturulması, 2. Yılınsoğukdönemlerindeki tüketicinintalep fazlasının karşılanması ve dolayısıyla tüketici ile gaz dağıtıcı arasındaki sorunun en aza indirgenmesi, 3. Tüketim ve dağıtımla ilgili yük faktörlerinin iyi programlanmasıyla boruhattı dağıtımındaki verimin artırılması, 4. Boruhatlarına yakın bulunan doğalgaz, petrol ve su rezervuarlarından orijinal rezervlerinin üretilmesinden sonra bile yararlanılması. o DOĞAL GAZ DERGİSİ SAYI 45 Doğal gazın tüketildiği pazarlara (tüketiciye) doğal gaz uzun boru hatlarıyla iletilir. Bunun nedeni doğal gaz rezervuarlarıyla tüketici pazarının birbirinden uzak olmasındandır. Uzun boru hatlarını işleten firmalar yıl boyunca hergün boru hattının % 100 kapasitede işletilmesini amaçlarlar. Bu tür bir işletme iletimi maliyetinin en düşük olmasını sağlar. Boru hattının % 1 00 kapasitede çalıştırılması durumunda işletme, bakım amortisman ve vergiden oluşmuş maliyetin olabilecek enyüksektaşıma miktarınabindirilmesiyle iletilen miktar başına oluşan maliyetin azalması sağlanır. Yıllık kapasitenin% 100olduğudurumdaki işletmeboruhattının % 100 yük faktörüyle çalışması olarak tanımlanır. Buna göre toplam yıllık dağıtılan miktarın toplam yıllık dağıtım kapasitesine oranı bir boru hattının işletilmesinde yük faktörünü belirler. Boruhattının yük faktörü ne kadar yüksekse sözkonusu boruhattının o kadar verimli çalıştığı söylenebilir. Yük faktörünü yüksek tutabilmek için endüstri sektörüne kesintili satışlar yapıldığı gibi, pazar alanlarının yakınındaki yeraltı gaz depolarının devreye sokulması gündeme gelir. 2. GAZ DAĞITIMINDAKİ YÜK FAKTÖRLERİ Doğalgaz mutfaklarda, sıcaksu elde etmek amacıyla, konut ve ticari yerlerin ısıtılması amacıyla, endüstri sektöründe değişik amaçlarla ve elektriküretimi için güç santrallarındakullanılır. Bütünbutürkullanımlarda farklı yük faktörleri söz konusudur. Bunlar aras ında karşılanması en zor olan yük faktörü ısıtmacılık amaçlı yük faktörüdür. l sıtmac ı l ı ktaki yük faktörü yaz dönemindeki sıfır değeri ile soğuk dönemdeki en yüksek değerlerarasında değişir. Doğalgazdağıtan kurum ısıtma amaçlı dağıtımdaki yük faktörünün büyük değişmeler göstermesinden kaynaklanan sorunların verimli ve ekonomikyöntemlerini geliştinnek zorundadır. Yıllık toplam gaz satışı 2xl09 sm3 olan bir dağıtım kurumunun sattığı doğalgazın % 50'sinin ısıtmacılık sektöründe ve kalan % 50'sinin ise yük faktörü % 100 olan diğer sektörlerde tüketildiğini varsayalım. Kabaca; bu dağıtım kurumunun ısıtmacılık sektörüne verdiği gazın % 30-40 kadar (300-400x 1 06 sm3 ) depolama kapasitesine gereksinimi olacaktır. Bu miktar ise büyük bir depolanmış hacme karşın gelmekte olup, ekonomik olarak ancak büyük yeraltı depolarından karşılanabilmesi olasıdır. Isıtma Yükü: Isıtma yükü derece- gün değerleriyle ilişkilendirilir. Genelde 1 8.3°C (65°F) ısıtma gerektinneyen sıcaklık olarakalınır. Ortalama atmosfer sıcaklığı 1 7.3 °C olan bir gün için derece-gün değeri 1 °C-gün olur. Ortalama atmosfer sıcaklığı O °C olan bir gün için ise derece-gün değeri ise 1 8.3 °C-gün'dür. Bu şekilde bir yı1 içindeki tüm günlere ait derece-gün değerleri alınıp
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=