Ferrocen içeren katkı maddeleri is sayısının artmasını ve kazan duvarlarındaki birikintileri önlemekte ve ayrıca çevredeki (baca çekişi) değişiklikleri dengelemektedir. Katkı maddeli sıvı yakıt sayesinde sistemin ilk optimal durumu daha uzun bir süre boyunca muhafaza edilebilmektedir. Etken madde Ferrocen, sıvı yakıt içinde tamamen nötr davranmakta ve hiçbir istenmeyen yan etki oluşturmamaktadır. TÜV Essen (l 990'da) sıvı yakıtta yaşlanma olaylarına sebebiyet verilmediğini veya hızlandırılmadığını onaylamıştır. Stasyoner işletmenin yanı sıra Ferrocen katkısının bu pozitif özellikleri saha testlerinde de kanıtlanabilmiştir. Burada buna örnek olarak bir bölgesel ısıtma merkezindeki, 6 "' 5 4 3 2 1 o İşletme noktası, Ferrocen'li İşletme noktası, Ferrocen'siz ' --�------------• 2 3 4 5 -il- HEL clear --- HEL + Ferrocen ' ' 6 7 8 Şekil 5. Tanım Eğrilerinin Karşılaştırılması Şekil 6. RWTÜV-Essen Tarafından Yapı/on C02-Baca Gazı İncelemesi Doğol Gaz Dergisi 9 Ferrocen'in RZ üzerine doğrudan etkisini gösteren ölçüm sonuçları verilebilir (Şekil 3) Ölçümler bir minumum, bir orta ve bir tam yük ayarında yapılmıştır. İs sayısı ölçme aleti baca gazı kanalına sabit bir şekilde monte edilmiştir. Özellikle orta ve tam yük ayarında Ferrocen katkısıyla oldukça önemli bir is azalmasının sağlandığı açıkça görülmektedir. Böylelikle ısı eşanjör yüzeylerindeki is birikintilerinin azalması ile bağlantılı olarak, işletme noktasının pozatif bir şekilde yer değiştirmesi sonucunda daha yüksek bir verim elde edilmektedir. Buna göre baca gazlarında bir C02 miktarı artışı ve 02 değeri azalması kaydedilmiştir. Bunun ötesinde 92 Almanya'daki Shell firmasının (Deutsche Shell AG) bir uzun zaman incelemesi, Ferrocen sayesinde kazan duvarlarında daha az birikintinin oluştuğunu göstermektedir. Şekil 4'te tüm sistemlerin yaklaşık % 40'ında oluşan hemojen is içeren birikintilerin Ferrocen katkısıyla tamamen önlendiği görülmektedir. Bu husus stasyoner işletmede RZ< l değerleriyle çalışan sistemler içinde geçerlidir. 91 90 89 88 87 Teknik : Verimin Artırılması 86 Mümkün olduğunca tam bir yanma elde edilebilmesi için yakıt ve havanın birbiriyle iyi karıştırılması gerekmektedir. Bu nedenle genelde ön ısıtmaya tabi tutulan sıvı yakıt brülörde çok ince zerrecikler halinde püskürtülürken içine hava üflenmektedir. Hava girişi brülörde ayarlanabilmektedir. Fazla hava sokularak hemen her brülörde oldukça issiz bir yanma 85 84 83 1 72 sağlanmalıdır; ancak çok yüksek bir hava akımı (fazlalığı) istenmeyen yan efektlere sahiptir. Çünkü fazla hava yanma odasında ısıtıldıktan sonra baca gazı ile birlikte bacadan çıkıp gittiği için ısı kaybı olmakta ve verim düşmektedir. Ne kadar fazla hava birlikte akıyorsa baca gazı içindeki C02 konsantrasyonu o kadar az olmaktadır. C02 miktarı ile verim ve böylelikle ekonomiklik konusunda doğrudan bir ilişki kurulabilmektedir. Baca gazı sıcaklığı ve C02 miktarında Siegert formülü yardımıyla verim % olarak hesaplanabilmektedir. Genel kural: Baca gazındaki %l daha az C02 miktarı % l , l daha yüksek baca gazı kaybı ve % 1,3 daha fazla yakıt sarfiyatı demektir. Ferrocen is oluşumunu azaltmanın yanı sıra Şekil 5'te de görüldüğü gibi yanma verimini de artırmaktadır. Burada bir Weishaupt-brülörde katkı maddesiz ve katkı maddeli HEL'in tanım eğrileri karşılaştırılmaktadır. Grafikten de görüldüğü üzere aynı is sayısında RZ l 'in altında da hava fazlalağını azaltmak ve böylelikle bakiye oksijen miktarını % 5,5'ten % 4,5'a düşürmek mümkün olmaktadır. Mart-Nison'97 Sa , 49
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=