208 • • • • • • • • ödenmekte ve ekonomimizce kurul muş yapıl mış somut bir şey kalmaksızın menşeine rücu ederek, bu arada büyük bir piyasa hakimiyetini de Avrupa'ya götürmektedir. Dolayısıyla burada hem tüketicimiz üç-dört misli fiyatlarla mal ve hizmet satın aldığı için zararlı çıkmakta, hem de döviz rezervl erinden büyük kayıplar verilmektedir. Devlet yeni oluşan ya da hızlı büyümeye aday bir piyasa oluşturduğu zaman (doğal gaz piyasası, devletin gazı getirerek oluşturduğu bir pazardır) bu pazardan büyük ölçüde yerli sanayinin yararlanması ve istihdam sağlanması için gerekli şartların mevcuduyetini araştırır. Bir taraftanda yeni pazarda tüketicinin aldanmaması ve teknik veya ticari olarak zarar görmemesi için gerekli yasal ve kurumsal önlemleri alır. İlgili sanayi il ve kurumsal ve firma bazında temas içerisinde ol ur. Gerekiyorsa finansal destek de sağlar. Aksi takdirde bu sektörde olduğu gibi tüketiciyi yabancının eline kontrolsuz emanet eder. İ lgili sanayi sektörünün de gelişmemesinin, güdükleşmesinin ve ilerideki ihracat imkanlarının da ortadan kalkmasının altyapısını hazırlar. Türkiye'de doğal gazın gelmesiyle, mevcut ısı sanayii zenginl eşip gelişeceğine, yabancıya ezdiri lerek öldürülmüştür. Bugün 7 sene önce varol an küçük ve orta ölçekl i birçok firma piyasadan si linmiştir. Doğal Gaz Dergi si : Sektör içerisinde Erensan'ın yeri nedir? Erensan ol arak bu bahsettiğiniz olumsuzluklardan etki lendiniz mi? Ali EREN : Erensan olarak iç piyasada yüzdesel olarak pazar payı kaybetmemize rağmen son beş yıl içerisinde yı l lık ortalama %12 nisbetinde bir büyüme kaydettiğimizi söyl eyebilirim. Piyasadaki dengesiz ithal rekabetinin bize bir faydası, kısmen ihracat pazarlarına yönelmek oldu. "Dengesiz ithal rekabeti" tabirini burada biraz açmam gerekir. Bu bir fiyat rekabeti değil . Aslında kalite rekabeti de deği l . Bir marka rekabetidir. Benzer bir malı dört misli fiyatla •••••••••• • • • • • • • • al maya kabullendirilmiş bir tüketici var ortada. Artık burada rasyonel bir rekabet ortamı kalmamıştır. Böylece biz de ihracat piyasalarına yüklenerek çok başarılı sonuçlar elde ettik. Bugün İSVİÇRE dahil 7 ayrı ül keye kazan ihraç ediyoruz. Ayrıca daha rasyonel bir müşteri kitlesi olan sanayi kesimine satışlarımızda büyük bir patlama var. 1997'den itibaren iç piyasada da daha ağırlıkl ı bir pazar payı arayışı içerisinde olacağız. Zira i l k aşamada bi l inçsiz yakalanan tüketicinin orta vadede daha rasyone1 davranacağını tahmin ediyoruz. Doğal Gaz Dergisi: İç piyasada kaybedilen pazar payını yerl i sanayinin geri alması ıçın yeterl i donanıma sahip misiniz? Bu zor ol mayacak mı? Ali EREN : Az önce de ifade ettiğim gibi büyük ve orta büyükl ükteki sanayiler ilk zamanlardaki şaşkınl ı kl arından kurtul muştur. Türkiye ısı sanayiinin 30 yıl lık bir deneyimi vardır. Kurul makta olan yeni ve büyük tekstil-kağıt-gıda ve kimya sanayilerimiz, ihtiyacı ol an duman borul u kızgınsu ve buhar kazanları ile doğalgaz çevrim santral ları atık ısı kazanlarının, sıvı ve gaz yakıt brülörl erini bilinçl i olarak yerl i sanayimizden sağlamaktadır. Kazan ve brülör üreten sanayimiz de gelişmektedir. Burada bir noktaya da işaret etmek isterim Türkiye'nin Avrupa Gümrük Birliği'ne girmesi i le gümrük duvarlarının kaldırı l ması rekabetimizi çok ciddi noktalara getirdi. Başarı; kalitemizi yükseltirken maliyetimizi düşürmekl e - satış sonrası hizmetlerimizde çok daha yararlı olup teknoloji gel iştirme çal ışmalarımıza hız vermek mümkündür. Bu da kazan ve brül ör üreten firmalarımızın yeterli büyükl ükte ol masını gerektiriyor. Ayrıca EN Avrupa normları ve T.S. Türk Standartları'na uygun üretim yapmamız da önemli bir gerçektir. Bu noktada Sanayi ve Ticaret Bakanl ığı'nın Türk Standartları'nın uygul anmasını çok daha ciddi bir şekilde denetlenmesini bekl iyoruz . ••••••••••
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=