Doğalgaz Dergisi 49. Sayı (Mart-Nisan 1997)

etkide bulunmaktadır. Ancak efekt, karışım vanası kontrolü bulunmayan sistemlerde tüm sisteme etkime ve reaksiyon bakımından dikkate alınırsa, ihmal edilebilecek kadar küçüktür. Çok yüksek şalt farkları ve buna bağlı olarak zaman zaman daha yüksek gidiş suyu veoda sıcaklıklarının oluşması termostatik ventillerin su debisinde bir kısma yapmasına neden olmaktadır. Kazandaki ısınma hızı artmakta ve kontrol ünitesi tarafından daha yüksek olarak belirlenen 15 ile 20 K arasındaki bir şalt farkı da daha hızlı bir şekilde geçilmektedir; azaltılmış bir şalt sıklığının arzu edilen sonucuna ulaşılamamaktadır! Bununla doğrudan bağlantılı olması için diğer bir örnek olarak duvar tipi kondensasyon (yoğuşmalı) kazanların kullanımı verilebilir. Bu kazanların çoğu çok düşük bir su hacmine sahiptir ve bu nedenle bir minimum su sirkülasyonu talep etmektedir. Tüketici, bu cihaz (kazan} tekniğini kullanmakla konvansiyonel düşük sıcaklık kazanlarına göre % 5 ile 1 O arasında daha yüksek bir senelik kullanma ısıl verimi elde edebileceğine inanmaktadır. Ancak su debisinin, kontrol fonksiyonlu termostatik vanaların nor mal müdahalesi ile tipik olarak dizayn su debisinin % 20 ila 30'una kısılması durumunda emniyetli bir işletme sadece by-pass kontrol ventillerinin kullanılması veya brülörün kontrollü bir şekilde durdurulması ile sağlanabilmektedir. Sonuç: Üst ısıl değerden faydalanma sona ermekte ve şalt sıklığı artmaktadır. Üst ısıl değer tekniğinin doğum yeri olan Hollanda'da senelerden beri merkezi oda sıcaklığı kontrollü olarak, termostatik vanasız sistemlerde nispeten daha düşük şalt sıklığında, yüksek su debilerinde ve düşük ısıtma suyu sıcaklıklarında başarıyla kullanılmakta olan kondensasyon kazanları (cihazları}, termostatik vanalı sistemlerde (Almanya'da bu sistemler kanunen şart koşulmuştur} kullanılmaları sözkonusu olduğunda üst ısıl değerden faydalanma bakımından bekleneni verememektedir. Birinci bölümünü okumakta olduğunuz bu yazı dizisinde ısıtma sistemlerinin kortrolü ile ilgili güncel sorular üzerinde durulmaktadır. Birinci bölümde yukarıda bahsedilen konu "Kazan su hacmi ve şalt sıklığı" ele alınmaktadır. Ayrıca aşağıda belirtilen konuların daha sonra sunulması planlanmıştır. - Hidrolik ve pompa Pompalarda devir sayısı kontrolü ne zaman mantıklıdır? < ct.ı <1 stasyoner olmayan (instas oner) T, Tı stasyoner ·· . . Şekil 2. Kazan Sıcaklığının Zamana Bağlılığı SK ['C] TKl 75 70 -o l;'.1 ., z, ıoo ,, xsd : Şalt farkı Z; : Brülör çalışma süresi Tki : kazan zaman sabiti 1000 ı,oo Zaman [s] Şekil 3. Farklı Zaman Sabitlerinin (TK) Brülör Çalışma Süresine Etkisi - Boru şebekelerinin ve ayar ventillerinin tasarımı: Geleceğin elektrik tasarruf kaynağı - Entegre kontrol ve ısıtma masraflarının tesbiti ile ilgili sistemler: !sıtma masrafları tesbitinin önemi azalıyor mu? - Geleceğin ısıtma yüzeyleri : Statik ısıtma yüzeylerinde müstakil oda kontrolü; radyatör ve/veya yerden ısıtma? - Kontrollü konut havalandırması : lsı geri kazanımı olan veya olmayan? Kontrol ile şans artıyor mu? Sistemin Hidroliği - Üç yollu ventil � Kazan tipi 1 • Kazan büyüklüğü Bölüm l . İlk hareket emisyonlarının azaltılması icin brülörlerin şalf sıklığının dzaltılması Gelecekte, brülörün çalışmaya başlamasındaki (start) emis yonlarının (is, CO, yanmamış hidrokarbonlar) iyileştirilen kazan kullanma ısıl verimleri sayesinde elde edilen C02-emisyonlarındaki düşüşün ve brülör, pompa ile ilgili elektriksel yardımcı enerji ihtiyaçlarındaki önemli azalmaların yanında büyük bir öneme sahip olacağı - By-pass kontrol ventili - Terıııostatik venti1 - Pompa / Kontrol (şalt farkı) Şekil 1. Şaft Sıklığına Etkisi Olan Komponentler / \ Brülör tipi Doğal Gez Dergisi 228 ------- Isıtma yüzeyleri Mort-Nison'97 Sa ı 49

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=