Üml ikleyma ri z dteo nt e scpiivt ae dr ıinl mdiaş bou ll uunpa, n ltionpyl iatml e rl iinmyiitzrienzearvni c8a. 4k % 7. l 5'i 3000 kcal/kg ve üstü ısıl güce sahip, % 3.73'ü % 20'den az kül içermekte, % 3. 70'i % l 'den az toplam kükürt fiçaezrl amneekmte diçier.rLmi neykittel edriirm. 1i z9i7n0y yaırl ıı ns ıdnadkainTf a z l a s ı d a % 4 0 ' d a n ürkiye kömür üretim miktarı (taşkömürü, linyit ve asfaltit) yaklaşık 10.4 milyon ton olup bu rakam sürekli artarak 1985 yılında yaklaşık y4ı0lınmdailyiosen 4to8n. a1 ,m1i9ly9o0n ytoı l ınnadaula4ş7m. 4ışmtır.ily( 1o)n tona ve 1 993 Fosil yakıtların içerisinde yeralan petrol ve doğal gaz ülkemize ithal yoluyla sağlanmaktadır. Türkiye'de toplam 9ed5il1m. 2ektmedi liyr.oBnuntuonn 1 p2e8t. 5roml irlyeoznertovinub u l u n d u ğ u ta h m i n üretilebilir petroldür. 1994 yılı sonuna kadar toplam üretim 92.9 milyon ton yoıllmınduşatuhra. nRıepzeetrrvodlet kalan petrol 35.6 milyon tondur. 1 994 üketimi 24.8 milyon ton olmuş ve bunun %M 85'i ithal edilmiştir. 1994 yılında Petrol İşleri Genel üdürl üğü istatistiklerine göre, Türkiye'de doğal gaz rezervinin 15.5 milyar m3 olduğu tahmin edilmektedir. Bunun 10.3 milyar m3'ü üretilebilir doğal gazdır. 1994 yılı sonuna kadar toplam 2.3 milyar m3 doğal gaz üretilmiştir. Rezervde kalan doğal gaz 8 milyar m3 'tür. 1994 yılında, doğal gaz tüketimi bir önceki yıla göre % 6'lık artışla 5.4 milyar m3 değerine ulaşmış ve bunun % 96'sı ithal edilmiştir. 1995 yılında toplam kurulu gücümüz % 50 termik % 50 hidrolik olarak belirlenmiştir. (1) Ülkemizde çıkarılan linyitlerin büyük bir miktarı termik santrallerde kullanılmakta olup, çevre kirliliğine en büyük katkı çevresel açıdan kontrolsüz çalışan elektrik santrallerinden gelmektedir. Termik santrallerin her türü çeşitli ölçülerde çevreyi kirletmektedir. Kömürl ü termik santrallerde alınan desülfürizasyon ve filtrasyon tedbirleri hbearğş leı yoel arraağkmbeenl l is es çeivl ei yne tl eerkdneo lçoej vi yree, kyai rtl eı rnı mmı en s imn ea l inyeedt ien ne olabilmektedir. Petrol ürünleri yakan santrallerde ise santral taipncinaekgköörematmosfer kirlenmesi belli boyutlarda olmakta, ürl ü santraller gibi toz etkisi olmamaktadır. Tbearrmı şiı kk os al annt rı adl l oe ğr ai çl egrai szi n sdaen tgröarl leecrei dl ii r.o Al a nr ac ak kç ebvurrea di l ae dean doğal gazın kalite ve devamlılık yönünden yeterli güvenirlilikte henüz her yere ulaşamamış olması sözkonusudur. (2) Tneerhmi ri k vs eaynat r agl l öe rl li ne rseo ğvuet rmi l amkeusl ie l seor i nn ud ce un a l bı nuarna sl aı cradkaskui y us un s y ıcaklığının artması, suyun yoğunluğunun, viskozitesinin, ü a z zael my agseı nrai l i nmei dnei nn vo el u ro. kHsı izj el ı ns ı cçaökzl eı kbdi l emğei ş i kmal ep rai sbi tae lsı ki nvi en Doğal Gaz Dergisi 83 Technical Notes dk iuğl ee lresrui ncdaennl ı l ba ruı hn aı or l uh ma l si nu dz ey öantdmeoes tfkeirl ee r. vAeyr ri lıec an ssouğ ui kt ml i ma değişikliğine neden olur. Yanma sonucu oluşan kül ve ck ui rrl ue fnumn eas itnı ke onl eadr aekn koal mr aadkat atdoı pr. l aBnum aa tsı ık ltaorpı nr a yka vğem suur sularıyla ekstraksiyona uğraması sonucu hem yüzey hem de yeraltı suları kirlenmektedir. (3) oFoluspil,yakıtların kullanıldığı diğer bir alan da ısınma amaçlı ülkemizde ısınmada düşük vasıflı yakıtların iyileştirme ti şelkenmi kilneer i ntianbui ytguutlual nmmaadsaı vn e kkuul lllaa nn ıı ll amnaksaı ,zaynal an lrı ışn yi şal ektmmae bakımlarının düzenli olarak yapılmamasından dolayı, ökzirelillilği kilnedeı s ıanrmtışa gdööznleenmmineikntebdai r.şlaBumgası ile b i rl i kte hava ün Sağlık Bakanlığı Hıfzısıhha Enstitüsü tarafından ülkemiz genelinde 73 il merkezinde SO2 ve PM ölçümleri yapılmakta olup, bu ölçüm sEor znuurçul amr,ı nEas kgiöş er eh i 1r, 9İ s9t4a-n1b9u9l ,5Kk. Mı ş da ör anşe, mKiı ri tı ki bkaarl ei y,l eKÇ o r u m , ütahya, Muğla, Balıkesir gibi illerimizde SO2 açısından yoğun hava kirliliği yaşanmıştır. Shaarğclıakmlı aıslaınrmı haekr giçeiçnenödgemek zorunda olduğumuz yakıt ün artmakta, ısınma için gelişmiş üyalkkeıtletre göre birim konut başına yaklaşık iki kat daha fazla üketmekteyiz. Tüketimin önemli miktarlarda olması vy ae pçı lemvar esyı neı n onl ue mk as ud za r eötnk ei l emr lii vı seı ngme raedk lai oyl daukğı tutnaus ao rrtrauyfau koymaktadır.(4) lsınmada yakıt tüketimini azaltmak, en ucuz ve en iyi şekilde ısınmak öncelikle doğru ve yüksek verimli sistem seçimi ile başlamaktadır. Yp ruoksaersı dbau hdaar bı eel ldi ret isl di ni dğei gviebti esramniakysiadnet rvael l ebri ndae l ta r d a ı s ı v e y a üketilen fosil y k akıtlardan oluşan ve yanma gazları ile atmosfere atılan ükürtoksitler, azotoksitler, karbondioksit, karbonmonoksit ve partiküler maddeler önemli çevre kirliliği kaynaklarıdır. Yakma sonucu oluşan kirletici emisyonlar; kullanılan yakma üt y e ön k n it t n e e o m s l i o l n e j i r i n y in ei b n , o e y y tk a u i k n tu ı li t ğ n ın i a n , e b v y i e l a e i k ş ş m l i e m t a m i ne y e ö b , n iç t k i e m u m l l e l i a r n i n n e e ı , l a b k n a u ğl k l l ı a o on n la ı t l r r a a o n k l dÖezğeilştmedekbtireledrir.alınmadığı takdirde fosil yakıtların yakılması sonucu oluşan kükürtoksitlerin miktarı, yakıtın yanar kükürt içeriği ile doğru orantılıdır. Kükürt içeriği yüksek olan yakıtların yakılması sonucu önemli ölçüde kükürtdioksit yEanyeırnjiı mteı soisl mlerainktdaednı ra. tmosfere verilen kükürtoksitler su ile birleşerek sülfürik asit oluştururlar. Sudaki çözünürl ükleri yüyakğsmekurolaldrıuoğluariçaikn yyearğymur damlacıkları ile birleşerek asit üzüne ulaşırlar. Asit yağmurlarının Mart-Nisan'97 Sa ı 49
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=