Doğalgaz Dergisi 50. Sayı (Mayıs-Haziran 1997)

Celalettin ÇELİK Viessmann /sı Teknikleri Tic. A.Ş. ÖZGEÇMİŞ 1961 yılında Eğirdir'de doğdu. 1983 yılında İTÜ Mokino Fakültesi Gene/ Mokina Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. 1986 yılında ITU Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Ana Bilim Dalı Enerji Programı'nda yüksek lisans eğitimini tamam/oyarak, aynı programda doktora çalışmasına başladı. 1 989 yılında Braunschweig Teknik Üniversitesi'nde doktora konusunda çalışmalar yaptı. 1 992 yılında "Yanma Odalarının Modellenmesi" konusunda doktora tezini vererek Doktor ünvanını aldı. 1 993-1995 yılları arasında İTÜ Makina Fakültesi'nde Yardımcı Doçent olarak çalıştı. Halen Viessmonn /sı Teknikleri Tic. A.Ş. 'de Gene/ Müdür olarak görev yapmaktadır. ÖZET Kazanlarda kondensasyon teknoloiisi duman gazları içindeki su buharının yoğunlaştırılması ile yakıtın üst ısıl değerinden faydalanılması esasına dayanmaktadır. Kondensasyon kazanlarının kullanımı ile yakıt sarfiyatında ciddi boyutlarda ekonomi sağlanırken, zararlı madde emisyonları da minimize edilmektedir. Avrupa'da gün geçtikçe kuTlanımı yaygınlaşan kondensasyon kazanlarının sahip oldukları üstünlükler nedeniyle 2000'/i yıllarda klasik kazanların büyük ölçüde yerini alacağı tahmin edilmektedir. Bu çalışmada kondensasyon teknoloiisi gene/ hatlarıyla ele alınarak, kondensasyon kazanlarının konstrüktif özellikleri tanıtılacak ve kondensasyon kozan/arı ile klasik sabit sıcaklık kozan/arı ve modern düşük sıcaklık kazanları arasında bir karşılaştırma yapı/ocaktır. SUMMARY Condensing technology offers new possibilities to drostically reduce gas comsumption, e.g. in larger residential ond family homes, business premises, industrial plants, and public buildings. Condensing boiler technology utilizes o considerable amount of the latent heot which in "conventionol boilers" would be /ast via the flue gases through the chimney. Evaporotion heat contained in the flue goses is released through condensing of the steam resulting from the combustion process, and is transmiHed to the boiler woter. Consequently, annual operating efficiency rotes can be increased to over 109 % net calorific volue (H J· This results in significantly reduced energy consumption, and, quently, more efficient environmental protection. conse1 . TANIMLAR Yonma, yakıtın yanabilen bileşenleri karbon (C) ve hidrojenin (H) havanın oksijeni (O ) ile birleşmesi sonucu meydana gelmektedir. Yanma sonu�unda açığa çıkan ısının yanında, yanma ürünleri olarak büyük ölçüde karbondioksit (CO ) ve su buharı (HO ) meydana gelmektedir. Doğal gazı� içinde %80'den daha yüksek oranlarda metan gazının (CH ) bulunduğu düşünülürse, doğal gazın reaksiyon denkle4mi global olarak aşağıdaki şekilde yazılabilir: CH + 20 :> CO + 2H O 2 2 2 00901 Gaz Derg,s, 201 Kondensasyon tekniğinin teorik analizinde yakıtın üst ısıl değeri (H) ile alt ısıl değeri (H) kavramları kullanılmaktadır. -Yanma sonucu oluşan H O duman gazları içinde buhar fazında ise yakıtın alt ısıl d�ğerinden yararlanılmış olur. Eğer yanma sonucu oluşan H O sıvı fazda ise yakıtın üst ısıl değerinden yararlanılmış 61ur. Tablo l .'de çeşitli yakıtların altve üst ısıl değerleri görülmektedir. H/Hu oranı ne kadar büyükse, üst ısıl değerden faydalanma derecesi o kadar yüksek olmaktadır. Motorinde bu oran %6 iken, propanda %9 ve doğal gazda %1 1 olmaktadır. Bir başka May,s-Haz,ran 97 Sa ı 50

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=