Değerli Okurlar, 50. sayıya sizlerle birlikte ulaşabilmenin mutluluğu içindeyiz. 50. sayıyı, birinci sayı ile 50. sayı arasında geçen yaklaşık 1O yıl içerisinde Türkiye'de doğal gaz sektöründeki gelişmeleri de dikkate alarak hazırladık. 1988 yılında Doğal Gaz Dergisi'nin ilk sayısı yayımlandığında, Türkiye'de doğal gaz konusunda teknik düzeyde ve uygulama ağırlıklı bilgi birikimi hiç de yeterlidüzeydedeğildi. Doğal gaz, Hamitabat ve Ambarlı Santralleri dışında sadece Yarımca'daki İGSAŞ Gübre Fabrikası'nda harnmadde ve enerji türü olarak tüketilmekteydi. Boru hattı Ankara'ya kadar ulaşmış; Ankara şehir projesi bitmek üzereydi. İstanbul'da ise şehir içi şebeke ihalesi ve buna bağlı olarak da şebeke yapım çalışmaları başlamak üzereydi. İşte o günlerden günümüze, Doğal Gaz Dergisi ve Doğal Gaz Sektörü olarak; önce sektörün bilgi, çağdaş teknoloji, uygulama ve işgücü v.b. parametrelerini oluşturarak, sonra da dünya teknolojisi ile eşgüdümlü bir biçimde sürekli gelişimini sağlayarak, elbirliği ve işbirliği içinde ulaştık... Ülkemizin doğal gaz sektörü, ısıtma ile ilgili en son teknolojilerin yurdumuza gelmesine paralel olarak, doğal gaz ile ilgili birçok ürünün Türkiye'de üretilip, uygulanması sonucunda yurtdışı rakipleri ile kalite, fiyat v.b. yönlerden, rekabet edebilecek düzeye çıkarak, ihracat yapabilecek bir noktaya ulaştı. Bugün yurdumuzdaki domestik ve endüstriyel doğal gaz uygulamaları en ileri teknolojilerle gerçekleşiyor. 1988'lerden günümüze İstanbul ve Ankara'nın dışında, Bursa, Eskişehir ve İzmit'te de kentsel dönüşüm hızla gelişiyor. Sırada Adapazarı, Balıkesir ve Ereğli yer alıyor. Ancak Türkiye'nin gaz arzı, talebin çok altında gerçekleşiyor ve bu konudaki projeksiyonlar tatmin edici olmaktan uzakta... Katıldığımız çok sayıda konferans ve toplantıdan, özellikle DOSİDER'in düzenlediği Uluslararası Doğal Gaz Zirvesi'nden edindiğimiz izlenime göre, Türkiye'nin 2005 yılına kadar alabileceği gaz miktarı en gerçekçi ve somut bir şekilde şöyle ifade edilebilir: Rusya'dan 14 milyar m3, MarmaPa LNG Terminali'nin kapasitesi genişlerse Cezayir'den alınacak 5 milyar m3 gaza eşdeğer LNG ve Nijerya'dan 1-2 milyar m3 gaza eşdeğer LNG. Yani toplam olarak yaklaşık 20 milyar m3 civarında... Oysa resmi verilere göre aynı dönemde Türkiye'nin talebi 30 milyar m3'ün üstünde... Temennimiz, İran-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ile Türkmenistan ve Mısır Doğal Gaz Boru Hattı Projelerinin de en çabuk şekilde işlerlik kazanması... Geriye dönüp baktığımızda, Katar, Irak ve İran Doğal Gaz Projelerini 1O yıldır konuştuğumuzu, ama işlerlik konusunda İran-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Projesi dışında önemli bir adımın atılmadığını üzülerek göreceksiniz. 50. sayıya başta okurlarımız, danışma kurulları üyelerimiz, danışmanlarımız, akademisyen dostlarımız, tüm DOSİDER, DODER, TEMİDER üyeleri ve BOTAŞ, İGDAŞ, EGO, İZGAZ gibi kuruluşların değerli katkıları ile birlikte ulaştık. Umarız 75. sayımızı kutlarken 'Gaz Birliği' ya da 'Gaz Enstitüsü' kurulması yönündeki hayallerimiz de gerçekleşebilir... En derin saygılarımızla, Süleyman BULAK TEKNİK YAYINCILIK, TANITIM A. Ş. Yön. Kur. Bşk. / Chairman Dear Readers, We must admit that, we have achieved the 50th issue with the help of our readers, consultants, academic members, our members in DOSİDER, DODER, TEMİDER and the valuable contributions of establishments such as, BOTAŞ, İGDAŞ, EGO, İZGAZ. We hope celebarete our 75th and 100th issues ofour magazine together with you. Kind regards 3
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=