U l uslararası boyutta faaliyet gösteren petrol şirketlerinin tümü pahalı ve riskli arama yatırımlarının sermayesini dağıtım/ pazarlama faaliyetlerinden gelen karlarla ol uştururlar. Mi lyonlarca dolarlık arama yatırımları sonrasında en iyimser koşullarda bile hidrokarbon keşif şansı %10'Iarda iken, bu dikey entegre yapı, yani şirketin aramadan pazarlamaya u nan tüm aktiviteleri çatısı altında toplamasını ve karlı paz z a a r lama alanından elde ettiği karın önemli bölümünü arama yatırımlarında risk sermayesi oluşturmak için kullanabilmesini sağlayan olmazsa olmaz organizasyon modelidir. Oysa görüldüğü gibi Türkiye'de petrol sektöründe tüm çalışmaların motor gücü olan TPAO ve diğer ulusal kuruluşlar açısından tam anlamı ile disentegrasyon vardır. Bu eksiklik yalnızca risk sermayesi açısından değil, ul uslararası yatırımların gerektirdiği kıyasıya rekabet ortamında bilgi entegrasyonu açısından da Türkiye'yi güçsüz bırakmaktadır. Örneğin yurt dışında büyük yatırımlara giren TPAO, mevzuat yapısı ile rafineri taşımacılığı veya pazarlamayı bilmediğinden güçsüz kalmakta ve çıkarlarını yeterince koruyamamaktadır. PETROL POLİTİKASI Bir cümle ile ifade etmek gerekirse; Türkiye'de petrol politikası yoktur. Buna "Hangi alanda politikamız var ki?" diye yaklaşılabilir. Ancak, Türkiye her yı l yaklaşık 23 milyon ton petrol ithal edip 3.5 milyar dolar döviz öderken, bu duruma seyirci kalmak da mümkün değildir. Uygulanan "politika" genelde, bir önceki dönemde yapılanları bozmak ve keneli ekiplerini işe yerleştirmek biçiminde ortaya konulmaktadır. Böylece, bir önceki hükümetten ziyade Türkiy tedir. Bu yanlış uygulamaya son verilerek petr eo z l a p roalritgiökarmsı ebk ir an önce saptanmalı ve devamlılık temel olmalıdır. Buraya kadar anlatılanların ve Türkiye'de bu sektörde yaşanan pratiğin ışığında, Türkiye'de petrol politikası belirlenirken dikkate alınması gerektiğine inandığımız saptama ve öneriler şunlardır: - Türkiye'nin petrol potansiyelini ortaya koymaya yönelik jeolojik-jeofizik yatırımlar ve arama sondajlarının son yıllarda kaybettiği ivme yeniden başlatılmalıdır. - Yurtiçi yatırımların son yıllarda neredeyse tamamını yapan TPAO, yurtiçi yatırımlarını durdurma noktasındadır. Diğer şirketler hiç yatırım yapmadığı için ulusal kuruluşun arama yatırımları genel yüzde içinde artmış görünmektedir. Bu bir yanlış değerlendirmedir. Yıllar itibarı ile TPAO'nun jeolojik, jeofizik etüdlerle, sondajlardaki düşüşü önemli boyuttadır. 1991 'de jeolojik etüdlerde 135 ekip-ay'lık faaliyet yapan TPAO, 1996 yılında 58 ekip-ay düzeyine, aynı dönemde jeofizik etüdlerde ise, 109 ekip-ay'dan 70 ekip-ay'a gerilemiştir. 1986 yılında 224 bin metre sondaj yapan TPAO 1996 yılında toplam 37 bin metreye gerilemiştir. Buna Güneydoğu'daki "özel sorunlar" nedenini ileri sürmek yerine, yeni bir strateji ile, yeni prospektler de dahil, yurtiçi y rını hızlandıran bir politika ile çözüm getirilmelidir. atırımlaDoğal Gaz Dergisi 221 Agenda -Arama faaliyetlerinin neredeyse tamamını, sondaj ve üretimin %80'ini yapan ulusal kuruluşun ruhsatlardaki payı sayısal ve alansal oranda% 57 civarındadır. Türkiye'de halen 25 şirket petrol faaliyeti yapıyor görünmektedir. Bunların çoğu ruhsat almış olmalarına karşın, gerçek anlamda faaliyet göstermediklerinden fiili olarak bu ruhsat alanlarını aramaya kapamış olmaktadırlar. Petrol Yasası'nda bunu önleyecek düzenlemelere yönelik çalışmalar geçtiğimiz yıllarda, son aşamasına gelmişti. Ne varki, özellikle Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nce arama ruhsatı verilirken, talepte bulu ketlerin titizlikle incelenmesini, yeterliliklerinin temel anlaınnmşiar sını ve daha önemlisi talip oldukları ruhsatlarda yapmayı öngördükleri yatırım programları ile başvurmalarını, ihale yöntemi ile belirleme yapılmasını sağlayacak maddeler yasaya konulamadı. Petrol yasası, ülke gerçekleri doğrultusunda yeniden düzenlenmeli ve bu yasa Meclis'ten bir an önce çıkarılmalıdır. - Petrol sektörünün mutlaka sağlanması gereken hedefi, dikey entegrasyondur. TPAO, kuruluş yasasındaki (1954) biçimi ile çok daha çağdaş yapıda bir petrol şirketi iken, bugün yatırım olanakları ve ihtisas konuları itibarı ile bu yapıdan tamamen uzaktır. TPAO'nun ana sözleşmesinde yapılan değişiklikle; rafinaj, pazarlamave boru hatları ile petrol taşımacılığı, faaliyet konuları arasından çıkarılmıştır. Ul uslararası düzeyde faaliyet gösteren böylesi yetersiz ve yanlış organize olmuş hiçbir şirket yoktur. Buna karşın TPAO'nun bugün faaliyetlerinin neredeyse PETR(JL �EKTÔRÜNDE SİRKETL 'fi' İN STATUSU � � U983 ôNCEslı 1111" 1111" • TPAO:ARAMA-ÜRETJM-TAŞIMARAFJNAJ-PAZARLAMA -, • BOTAŞ:BORUHATTJ JLE TAŞIMA/TPAO - . • TÜPRAŞ:RAFINAJ/TPAO • PETROL OFJSJ:PAZARLAMA/TPAO • PETK1M:PETROK1MYA /TPAO • DJTAŞ:DENJZ NAKLiYAT/TPAO • JGSAŞ:GÜBRE/TPAO • TÜMAŞ:MÜHENDJSLIK/TPAO - ,- , _ _ 1111 1111 1111 Şekil 10, 11: Sektördeki Diğer Şirketlerin (BOTAŞ, DİTAŞ, v.b.) Yapıları da Reorganize Edilmelidir. Tcmmuz-Agustos'97 Sayı 51!
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=