Güncel yapılması, kazan ve radyatör kapasitelerinin bu sıcaklıklara göre tayin edilmesi yöntemlerinin memleketimizde de uygulanmaya başlanması sağlanmalıdır. 90/70/20 °C klasik ısıtma sistemlerinde çalışma sıcaklıklarının yüksek olması nedeniyle kısmi yüklerdeki kullanma verimi olumsuz etkilenmektedir. Durma sırasında ısı kayıpları ve tekrar çalışma başladığında ise yanma verimsizlikleri oluşması nedeniyle toplam kullanma veı·imleri çok düşük olmaktadır. Düşük sıcaklık ısıtma sistemlerinde kullanılan su sıcaklıklarının da düşük olmaları sonucunda oluşan verim değerlerindeki artışa ilave olarak, bu sistemlerde kullanılan ısıtıcı radyatörlerin monte edildiği duvarlardan ve ısı taşıyıcı boru cidarlarından dışarıya olan enerji kayıplarının 90/70/20 "C sistemlerine göre çok daha az olması nedeniyle, daha çok enerji tasarrufu sağlanmış olacaktır. Bunun için de Makine Mühendisleri Odası ile konumuzla ilgili teknik üniversitelerin işbirliği yapaı·ak, kalorifer tesisatı proje hazırlama tekniği esaslarını acilen yeniden değerlendirmeleri ve konuya yönelik yayınlar çıkartılması sağlanarak, deışük su sıcaklığı sistemlerinin ısıtma tesisatı projelerinde uygulaması hayata geçirilmelidir. Bu sisternlerin öncelikle kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar dahil olmak üzere, bütün binalarda yaygın bir şekilde uygulanabilmesi hususu yasal hale getirilmelidir. Bu amaca yönelik düzenlemeler içerisinde en önemlisi, bu uygulamanın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın Birim Fiyat Tarifelerinde yer alarak yayınlamasının sağlanmasıdır. Burada esas amaç, düşük sıcaklık sistemlerindeki verimliliğin yüksek olması nedeniyle geri kazanılacak olan enerjinin ülke ekonomisine olan önemli orandaki katkısıdır. 4. Yakıtların Yüksek Verimli Cihazlarda, Mümkün Olan En İyi Yanma Oranı Elde Edilerek Yakılması Suretiyle Sağlanacak Enerji Tasarrufu Ülkemizin doğal gaz kullanma olanağına sahip olan şehirlerinden başlayarak, her bölgesinde çalıştırılmakta olan kömür veya sıvı yakıtlı ısıtma sistemlerinin yerine, yanma verimi çok daha yüksek olan gaz yakıtlı sistemlere dönüşüm sağlanmalıdır. Çünkü bu gazlı ısıtma merkezlerindeki sistem verimleri %90-92 civarında gerçekleşmektedir. Ayrıca son yıllarda Avrupa'da geliştirilmiş olan yoğuşmalı tip kazanların ülkemizde de uygulanabilmesine yönelik Doğal Gaz Dergisi teşviklerin yapılmasında büyük yarar vardır. Doğal gaz ve LPG'nin yanma sonucunda kül bırakmama özelliğinden dolayı, bu yakıtların baca gazı sıcaklıklarının aşağıya çekilerek taşıdığı duyulur ve gizli buharlaşma ısısından istifade etmek amacıyla yoğuşmalı tip ısıtma cihazları kullanılmaktadır. Bu cihazların ısıl verimleri klasik ısıtma sistemlerindeki cihazlara göre %1 0-1 5 daha yüksek olup, toplam verimlilik değeri alt ısıl değere göre %1 06'ya kadar çıkabilmektedir. Ülkemize doğal gazın gelmesi ile birlikte piyasaya çıkan ve sessiz olduğu bilinen atmosferik brülörlü kazanların işletme anındaki duruşlarında kazan gaz tarafındaki hava akımı devam ecleceğinclen, kazan ısıtma yüzeylerinin soğuması, yani kazan ısıl verimlerinin düşmesi söz konusudur. Kazan duruş periyotlarında meydana gelen bu enerji kayıpları, duruş kalkış sayısı ile oranlılı olarak değişecektir. Duruş kalkışların sıklığı ise daha ziyade ısıtma mevsimindeki ılıman havalaı·da meydana gelir. ılıman havalar zaman olarak ısıtma sezonunun %80'ini teşkil etmekte olduğundan bu nedenle oluşan kayıpların miktarı ela yüksek olacaktır. . . Ayrıca, işletme anında havadaki tozlar kazan yüzeylerindeki kanatlar tarafından tutularak iç kanalların tıkanmalarına neden olur. Bu ise kazan verimini azaltan çok önemli bir faktördür. Bu nedenle, imalatçı firmalar tarafından kazan için gerekli olan periyodik bakım ve temizliklerin yapılmasını sağlamak için cihazlarının çalışır durumda olduğu kazan daireleri denetim altına alınmalıdır. Baca temizliklerinin sezon başında ve ortasında olmak üzere, yılda 2 kezyapılmasının mecburi olması sağlanmalıdır. Baca temizliği ile birlikte brülör yanma değerleri de kontrol edilmelidir. Bu işlem için baca gazı analizi son derecede önemlidir. Böylece yanma için en uygun koşullar temin edilecek ve yüksek yanma verimi dolayısıyla yakıt tasarrufu yapılmış olacaktır. 5. Yaşanabilir Konfor Şartlarının Avrupa ve Dünya Standartlarına Uygun Hale Getirilmesi Suretiyle Sağlanacak Enerji Tasarrufu CCınümüzde enerji tasarrufu yapma düşüncesinin dünyanın her tarafında kabul edilmesinin nedeni, mevcut yenilenemez yakıtların belirli bir zaman içinde tükenecek olması ve bu yakıtların her geçen gün daha ela pahalılaşması gerçeğidir. Bu düşünceden hareketle, Kuzey Avrupa ülkelerinde bile iç ortam sıcaklık değerleri gözden geçirilmekte ve konfor koşullarının izin verdiği ölçüde aşağıya çekilmektedir. Mart-Nisan '98 Sayı 55
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=