Güncel SANAYİ SEKTÖRÜNÜN TEMEL GİRDİLERİ ARASINDA ENERJİ SEKTÖRÜ BİRİNCİ SIRADA YER ALIR M. Kore/AYTAÇ/Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı TCırkiye, hızla artan genç bir nüfus yapısına sahip. Bunun yanında nCıfusun önemli bir kısmı da tarım sektöründe yaşamakta ve istihdam oluşturmaktadıı·. Tarımdaki gelir seviyesi ile çağdaş refah seviyesine erişilmesi bilindiği gibi mümkün görülmemektedir. Yeni dünya düzeni içerisinde Hıı·kiye gelişmiş ülkelerle bütünleşerek, clLınyadaki konumunu güçlendirmekzorundadır. Bu bütünleşmenin sağlıklı olabilmesi için aradaki gelişmişlik farkının sCıratle kapatılması gerekmektediı·. Bildiğiniz gibi Türkiye ekonomik açıdan Sıtkı SANCAR, Şiikrii ELEKOAĞ, M. Kore/ AYTAÇ,Mehmet Nuri EZEN ve Veysel ATASOY halen, gelişmekte olan ülkeler ar-asında yer almaktadır. Türkiye'nin gelişmiş ülkeler arasına girme hedefinin gerçekleşmesi ancak hızlı sanayileşmesi ile rnCımkCıııclCır. Ülkenin milli gelirini ve ihracatını arttıracak genç nüfusuna ve tarı rnda çalışanlara çağdaş refah seviyesinde gelir sağlayacak en önemli ve lokomotif sektör; sanayi sektörüdür. Sanayi sektörünün hızlı gelişmesi; hizmetler ile tarım sektörlerini ele peşinden si.'ll'ükleyecektir. Enerji, ülkelerin kalkınrnasıncla ve o ülkede yaşayan insanların refahının aıttınlmasıncla en önemli araçlardan biridir. Teknolojik gelişmelerin gCınleık ihtiyaçlarımıza yansıması nedeniyle enerji sektörü yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Makroekonomik istikrar gibi, sanayi için gerekli olan altyapı da sanayicinin sorumluluğunda olmayan, ancak sanayileşme için zorunlu olan bir olgudur. Benzeri ülkelerde olduğu gibi Türkiye'cle ele sanayileşme politikalarının başarıya ulaşabilmesi için bazı ön koşulların sağlanması gerekmektedir. En önemli ön koşul; gerekli altyapı ihtiyaçlarının telafi edilmesidir. Uygulanan politikalar Doğal Gaz Dergisi 240 ne kadar etkin olursa olsun; eğer daha önce sanayileşmenin için gerekli makroekonomik ortam ve istikrar· kurulamaz, sanayileşmenin itici gücü olan yatırımların finansmanı için sermaye birikimi oluşturulamaz, sanayiye toplumun her kesimi ile sahip çıkılarnaz ve sanayinin gelişimine uygun altyapı kurulamaz ise uygulanacak politikaların sanayileşmenin yerine kaynak israfına neden olacağı açıktır. Makroekonomik istikrar gibi, sanayi için gerekli olan altyapı da sanayicinin sorumluluğunda olmayan, ancak sanayileşme için zorunlu olan bir olgudur. Sanayi sektörünün temel girdileri arasında enerji sektörü birinci sırada yer alır. Enerji sektöründeki dalgalanmalar sanayi sektörünü bire bir etkiler. 1973 yılında OPEC ülkeleri tarafından petrole yapılan zamlar başlangıçta; gelişmekte olan Cılkeleı·cle ekonomik kriz olarak ortaya çıkmıştır. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik dengeleri bozulmuş, ithalatları kısılmış ve bunun sonucunda da gelişmiş Cılkeler krize sCırüklenmiştir. Sonuç olarak, dünya ekonomilerinde daralma ve çökCışler yaşanmıştır. 1 970 yılında varili 1 .7 dolar olan petrol fiyatı 1 973 yılında ·ı 2.79, ·ı 978 İran-Irak savaşında da 34 dolara kadar yükselmiştir. Yine 1990 yılında yaşanan lrak-l<uveyt olayında ela Mart-Nisan '98 Sayı 55
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=