Doğalgaz Dergisi 57. Sayı (Temmuz-Ağustos 1998)

Çeviri karşılayab il mek için geriye kalan enerjinin (gaz, petrol ve kömür) ithal edilmesi gerekmektedir. Türkiye petrol ve gaz zer:ıgini ülkelerle (Irak, İran, Rusya) çevrili olmasına rağmen, petrol ve gaz konusunda kendi kendine yetemeyen bir ülkedir. • Türkiye'nin yaklaşık 1 O milyar ton kömür (düşük dereceli) rezervi vardır. Bu rezervler termik enerji santrallerine ve yerli tüketicilere yakıt sağlamak için ku llanıl ıyor. • Türkiye'nin en son kanıtlanmış ve olası petrol rezervi toplamı 900 milyon tondur. Ancak değerlendirilebilir rezerv miktarı 40 milyon tondur. Yani petrol üretimi 1 O yıl daha sürebilir. • Türkiye'nin yeterli miktarda doğal gaz rezervi yok. Bilinen doğal gaz rezervi yaklaşık 8 milyar m3 ve yıll ık üretim 300 milyon m3 . 1987'den bu yana Türkiye Rusya'dan (RAO GAZPROM) ve Cezayir'den (LNG olarak) doğal gaz ithal ediyor. 1998 için öngörülen doğal gaz talebi ise toplam 13,3 milyar m3 . • Hidrolik enerji potansiyeli (Fizibl olan) yaklaşık 30.000 MW'tır. (430 Twh/yıl). Bunun 10.000 MW'ı hidra-elektrik santralleri için ku llan ılmaktadır. 10.000 MW'lık kapasite de 201 O yıl ına kadar işletilmeye başlanmış olacaktır. Dolayısıyla üretim 125 Twh'ya ulaşacaktır, bu da fizibl olan hidrolik enerji potansiyelinin tamamıdır. • Türkiye güneş enerjisi bakımından zengindir, ancak güneş enerjisi sadece yaz mevsiminin uzun olduğu Türkiye'nin güneyinde ve batısında su ısıtmak için kullanılıyor. 1997 yıl ı itibariyle güneş enerjisinden 50 milyon TEP enerji elde edilmiştir. • Jeotermal enerji kaynakları 4000 MW kapasitelidir, ancak bugün bu kapasitenin sadece 32 MW'ı işletil mektedi r. Çünkü 200°C'nin üzerindeki jeotermal rezervler sınırlıdır. toplam uranyum rezervi 9,1 tondur ve torium rezervleri ise 380.000 tondur.) Özellikle Çernobil felaketinden sonra halkın nükleer kirliliğe duyarlılığı ve teknoloji bağımlılığı konusundaki endişel eri nedeniyle nükleer enerji santralinin kurul ması 1998 yılına ertelendi. Bu yıl hükümet cesur bir karar alarak ilk nükleer santral için (yaklaşık 1200 MW kapasiteli) uluslararası ihale duyurusunu yaptı. • 1990 yılından bu yana rüzgarla enerji üretme çalışmaları sürdürülüyor. Bazı projeciler Bozcaada ve Çeşme'de (İzmir) rüzgar türbini kurmak için E.T.K.B. ile uygulama anlaşması imzaladı lar. 111. ENERJİ ÜRETİM/ TALEP DENGESİ Son 5 yılda Türkiye'nin elektrik ihtiyacındaki ortalama artış o/o9'dur. Bu oran 1996 yıl ı için o/o 10.8, 1997 için ise %10.5 olmuştur. Enerji üretimi sosyal ve ekonomik gelişmenin temel taşıdır. Bu nedenle enerjinin kesintisiz ve güvenilir temini hükümetlerin ana görevi olmalıdır. 1984 yılına kadar enerji üretimi ve tesis kurulması ile ilgili her türlü faaliyet devlete bağlı kuruluşlarca yürütülüyordu. • 1984 yılında serbest piyasa ekonomisinin yeni trendleri ve Türkiye'deki küreselleşme politikalarının etkisiyle 3096 sayıl ı yasa çı karı larak özel sektör enerji santralleri kurma ve işletme iznine kavuşturuldu. TÜRKİYE dünyada YİD (Yap-İşlet- Devret) ile ilgili yasa çıkaran ilk ülkelerden biridir. Ancak buna rağmen, YİD projeleri beklentilerine bağl ı olarak ETKB ve TEAŞ (Türkiye Elektrik Üretimi ve Dağıtımı AŞ.) 1990 yılından 1995 yı lına kadar enerji projelerini göz ardı etmiş ve bunun sonucu olarak da 1995 yılından bu yana enerji üretimi sıkıntısı Türkiye'nin kalıcı sorunlarından biri halini al mıştır. Dikkatinizi şuna çekmek isterim ki, söz konusu yasadaki belirsizlikler nedeniyle 4 gaz yakıtl ı kojenerasyon santrali (toplam 1200 MW kapasiteli) ile 9 hidra-elektrik santralinin kuruluş anlaşmaları bugüne kadar • Türkiye'de uranyum cevheri vardır. (Sivrihisar'daki sonuçlandırılmıştır. Dogol Gaz Dcrgısı 115 Tommuz-Agustos '98 Soyı 57

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=