tribünlerinde % 58 oranında bir GUD verımıne söz edilmektedir. Oysa bu, taş kömCırCı ile çalışan buhar santrallarında % 37'Ierde iken, yenilerde 600 MW'lık bloklarda % 42 oranına yCıkseltilebilmiştir. Daha ziyade sanayinin ısıtma santrallarında veya uzaktan ısıtma sistemlerinde kullanılan daha küçük kapasiteli gaz tribünlerinde verim, ısı ayırımsız yaklaşık % 50 ve ısı ayırımında ve şebeke ve nakil kayıplarının hesaba katılmasında ise % 40 civarında oluşmaktadır. Buhar bazında çalışan bir ısıtma santralında, elektrik üretme verimi, buharın alınmasındaki basıncın miktarına bağlı olarak % 17 - 28 arasında değişmektedir. Bu nedenle elektro ısı pompasının kullanılması sonucu açığa çıkan kalorifer yakıtı veya doğal gazı, GUD sistemli ısıtma santrallarında kullanılabilir, çünkü burada ısıtma santrallarına oranla ortalama üç kez daha fazla elektrik üretilebilir. Kömürle çalışan santrallara oranla daha yüksek olan yakıt giderlerinin getirdiği dezavantaj, GUD sisteminde düşük yatınm giderleri, daha az personel gereksinimi, duman gazının temizlenmesi zorunluluğunun olmaması ve pek çok durumda daha düşük tamir giderleri vasıtasıyla dengelenir. Bu nedenle villa tipi bir konutun bu güne kadar ki 18 000 kWh kullanma ısısı ihtiyacı için kullanılan kalorifer yakıtı veya doğal gaz tüketiminin, 20 000 kWh'ye eşit yakıt ihtiyacına sahip bir GUD ısıtma santralında kullanıldığı varsayılacak olursa, burada 9000 kWh elektrik (ısı pompasının yerleştirildiği yerde) üretilir ve 8000 kWh ısıtma ısısı elde edilir. Villa tipi konut, daha önce belirtilmiş olan koşullara uygun olarak restore edildi ve varolan radyatörler için 50/42 °C derece (gidiş - dönüş sıcaklıkları) azami ısıtma suyu sıcaklığı yeterli olmaktadır. Elektro ısı pompası, örneğin hava / su pompası olarak yıllık performans sayısı 3,2'ye ulaşacaktır. Bunların işletilmesi için o zaman elde edilmiş 9000 Kwh'nin, 18 000 kWh : 3,2 = 5625 kWh'sine ihtiyacımız olacaktır. Artan 3476 kWh'den % 3 oranındaki dağıtım kayıplarıyla 3375 kWh, ısıtma santralında başka amaçlar için açığa çıkmaktadır. Bunlar da, günümüzde 3476 : 0,37 = 9395 kWh yakıt kullanılması gereken kondensasyon akımını da azaltacaktır. Böylece 20 000 kWh'lik yakıttan: Villa tipi konutta kullanma ısısı 18 000 kWh ısıtma santralından gelen ısıtma ısısı 8 000 kWh 3476 kWh elektriğe eşdeğer yakıt miktarı 9 395 kWh Toplam 35 395 kWh elde edilecektir. Translation ı sıtma sayısına tekabül eden itibari sayı böylece 35 395 kWh : 20 000 kWh = 1,77 olur. Çevre ısısının payı ise; 18 000 kWh * 2,2 : 35 395 kWh = 0,35 olacaktır. 3,2 Eğer, elektro ısı pompası tarafından açığa çıkartılmış olan kalorifer yakıtı veya doğal gazın, ısı ayırımsız bir GUD sisteminde kullanılabileceği varsayımı seçilecek olursa, burada % 50 oranında bir verimden yola çıkılabilir. ısıtma sayısı burada 3,2 * 0,5 = 1,6 olacaktır. Sonuç olarak görülüyor ki, her üç ısı pompası türünde de ısıtma tesisi katsayıları hemen aynı düzeyde bulunmaktadır; yani 1,6 civarında. Bu nedenle hangi tip üzerinde karara varılacağını başka büyüklükler etkileyecektir, örneğin: * yatırım giderleri * tamir ve bakım giderleri * gürültü oluşumu * kullanma ömrü vs. İKLİM RİSKLERİ KARBONDİOKSİT ÇIKIŞI Veriler ton/yurttaş olarak ABD --ailr�Ql,Ş] SuudiArabistarll:Jl-°i'llmi)j 14,7 Almanya 13,1� Eski SSCB 12,5 İngi ltere Japonya Fransa IBMS�lil 6,9 Çin 1112,2 Brezilya il 1,5 Hindistan fj o ,7 _N_ i _ je _ry_ a _ __J m o ,4 Kaynak: OECD/BMU/Baz: 1990 Resim 2. Amerika Birleşik Devletleri, kişi başına karbondioksit çıkışı açısından tüm dünyada en önde gitmektedir. Sanayileşmenin üst düzeye varmış olması ve motorlu araç sayısının artması Almanya'yı da doruktaki gruba dahil etmiştir. Atom santral/arından gelen elektrik payının yüksek olduğu, örneğin Fransa ve Japonya gibi ülkelerde ise oranlar daha uygun gibi görünüyorsa da, burada da riskli nükleer atıklar ol,uşmaktadır. Çevirinin devamını sayfa 205'te bulabilirsiniz. Doğal Gaz Dergisi 160 Eylul-Ekim '98 Sayı 58
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=