Doğalgaz Dergisi 58. Sayı (Eylül-Ekim 1998)

········� ........ 16. AR-GE'ye önem verilmemesi. 1 7. Yurt içinde bölgelerimizin dışına ürün satışına ve ihracatına yeterli önem verilmemesidir. Sanayimizin hızla gelişip Batı sanayi düzeyine ulaşması için; hükümetlerin (politikacılar ve bürokratlar), sanayicilerin kendilerinin ve müşterilerimiz olan hepimizin 17 sorunu çözümlememizde demokrasi içinde gayret göstermemiz zorunludur. Ancak bu gayret ve çalışmalar bilgi, beceri ve özellikle disiplin ister. Öncelikle hükümetleri istikrarlı, disiplinli ve programlı uygulanan desteği gereklidir. Şöyle ki: Hükümetlerin (politikacı ve bürokratlar), • Üreticilerin her kademede birleşerek rekabet ortamında daha güçlü sanayi ve ticari kuruluşlar oluşturmaları, • Küçük sanayi çalışmalarından çok yeterince ......... Organize Sanayi Bölgeleri ile Serbest Bölgelere önem verilmesi, • Küçük ve orta sanayi kuruluşlarında çocuk, okullu çocuk ve yetişkin çalışanların S.S.K.'na kayıtlı olup, vergi ve prim kaçaklarını önleyerek, haksız rekabeti ortadan kaldırıp hakkaniyetin sağlanması, • Her düzeyde genel ve özellikle mesleki eğitime daha çok önem verecek meslek Liseleri, Meslek Yüksek Okulları ve Çocuk Okullarında ikili sistemin benimsenip, hızla yaygınlaştırılması, • Üretimde Türk ştandartlarının, aynı zamanda Avrupa normalarının uygulanması mutlaka sağlanmalıdır. Bu amaçla TSE -Türk Standartları Enstitüsü ve Sanayi Ticaret Bakanlığı mevzuatlarındaki denetlemelerin eksiksiz ve disiplinle uygulanması, • TSE İşyeri Uygunluk Belgesi, Kalite Belgesi, Kapasite Belgelerini ciddi bir şekilde vererek, uygulamaların denetlenmesi, • GARANTİ BELGESİ konusunun Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca ciddiyetle işlenmesi, • Sanayi ve Ticaret Bakanlığı-TSE'nin denetlemelerinde Mesleki Dernekleri kullanması; böylece geniş personel kadroları istihdamına gerek olmadığı gibi Sanayici-Bakanlık diyaloğu kurulması, "OTO KONTROL SİSTEMİ" • Hükümetlerin sanayiye maddi destek vermeleri yerine, ciddi denetlemelerle yardımcı olmaları, • Hükümetlerin maddi desteğinin AR-GE çalışmalarına, kısmen mesleki eğitime ve yurt dışına açılım yapılması konusunda olması gerekmektedir. Buraya kadar açıklanan husular yalnız sanayi kuruluşları için değil, tarım ve hizmet kuruluşları için de geçerlidir. Tesisat sektöründe de bu hususlar aynen geçerli olmakla beraber, bilhassa yabancı ürünlerin hızla pazar paylarını genişlettiklerini, kendi pazarlama şirketlerini kurduklarını, hatta Türk üretim kuruluşlarını satın alarak, güçlü sermaye, teknoloji ve pazarlama deneyimleri ile Türkiye'ye yerleştiklerini izlemekteyiz. Türkiye'ye gelmeleri yararlı olmakla beraber, kendi üretim ve pazarlama kuruluşlarımızın da güçlü olarak varlıklarını devam ettirmelerini ve gelişmelerini arzu ediyoruz. Son olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve TSE'nin denetlemelerde Sanayici Dernekler ile işbirliği yaparak OTO KONTROL SİSTEMİ kurmalarını önemle belirtiyoruz. Bizler de üretim konularında Türkiye çapında dernekler kurarak, Bakanlık ve TSE ile işbirliği yaparak Türk Standartlarının, TSE belgelerinin ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tebliğlerinin uygulamalarının denetlenmesini yapmalıyız. Böylece TÜKETİCİYİ KORUMA, yurtiçi ve dışında REKABET GÜÇLENDİRME ve nihayet SANAYİMİZİ GELİŞTİRME imkanlarına destek vermiş kendimize ve Türki-ye'ye hizmet etmiş oluruz. Yukarıda açıklanan hususlar kalorifer kazanları, buhar kazanları ve kızgın ve kızgın yağ kazanları Cıretimi ve pazarlaması ve işletilmesi için de geçerlidir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı mecburi standart olarak TS 330 -TS 377, TS 497 nolu dökme dilimli ve çelik kaynaklı kazanların kapasite ve ısıl verim deneylerinin TS 4041 'e göre yapılarak TS 4040'daki değerleri sağlaması önce 1983'de sonra 29.7.1993'de 1993/ 8081 nolu tebliğ ile zorunlu hale getirilmişti. Bu tebliğ gereği Resmi Kuruluşların kapasite ve ısıl verim deneyi yaptırılarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın tasdik •••••••••• • •••••••••• 214

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=