Söyleşi biraz özelleştirmeye doğru yönlendirmek lazım. Biliyorsunuz 3096 sayılı kanunla elektrik sistemlerinde, bu konsept getirildi. Güzele, iyiye gidiyoruz. Özel enerji, kojenerasyonda olduğu gibi Türkiye'nin çehresini değiştirmeye başladı. Aynı şeyi, benzeri uygulamaları doğal gazda da bekliyoruz. Yani 397 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin özel sektöre imkan verecek şekilde revize edilmesi gerekli. Son bir husus da şu, Kojenerasyon Derneği'nin kendi kur1:1luşuyla ilgili bir sıkıntısı var. Bili,yorsunuz 2908 sayı:ıı Dernekler Kanunu'na göre dışar'ıdaki derneklere üye:olunamaz, işbirliği yapılamaz gibi maddeler var. Ben bunun yanında 3335 sayılı bir kanun olduğunu gördüm. Teknik dernek hüviyetinde olan dernekler bu işbirliğinden yararlanır, hükmü var. Ben onu da size yazılı olarak arz ediyorum. Süleyman DEMİREL: Gördüm, ben de o yazıyı neden koyduğunuzu merak ettim. Özkan AĞIŞ : Bunun için lütfedin de biz bi r an önce bu hüviyete sahip olalım, ondan sonra da onları da buraya geti ririz, biz de oraya gidebiliriz rahat rahat. Bunu yasallaştırırsak daha rahat çalışırız. Süleyman DEMİREL: Tebrik ederim, fevkalade güzel taktim ettiniz konunuzu. Şimdi bu doğal gaz meselesinde biz henüz daha başlangıçtayız. Yani Rusya'dan 6 milyar metreküp doğal gaz alarak başladı k işe, 3 milyar daha al ıyoruz; 9 milyar. Ama şu anda Türkiye'nin ihtiyacı 25 milyar metreküptür. Türkmen gazını getirmeye çalışıyoruz. 1 O gün evvel Türkmenistan'daydım. Gazı getireceğiz. Çok iyi bi r havası var, destek de var. Hazar Denizi geçişi. Ruslar "blue stream" projesini yürütüyorlar. Onlar da 1 0-1 5 milyar metreküp getirecekler, Karadeniz'i geçerek. Bize getirip gaz verecekler ve sanıyorum ki bizim iki sene zarfında 50 milyar metreküp civarında gazımız olacak, kullanacağız. En kesti rme, en pratik yol, en ucuz yol aşağı yukarı. Enerji kadar önemli bir şey yok. Zaten enerjimizin yüzde S0'sini dışarıdan satın alıyoruz. Böyle birşey Türkiye'nin şeklini değiştirecektir. Boru hatları yapılıyor, Erzurum'dan bu tarafa doğru, Erzurum'dan öbür tarafa doğru. Bütün hikaye Bakü Ceyhan'la beraber bu gaz boru hattının da yapılabilmesidir. Orada haksız rekabet var demişsiniz, doğrudur. Bir bölgede var, bir bölgede yok; Bursa'da var, Balıkesir'de, İzmir'de yok. İzmir Karacabey üzerinden boru hattı yapılmaya başlanmı ştı r. Antalya'da yok, Adana'da, Mersin'de yok. Türkiye'nin her tarafına yayılacak bu iş. Kojenerasyondaki fikrinize katılıyorum, ısıyı son kalorisine kadar kullanmak lazım. Aynı şeyler termal enerjide de var. Yerin dibinden 98 derece su al ıyorsun . . . Özkan AĞIŞ : Jeotermal enerji . . . Süleyman DEMİREL: Çok harika bi r şey. Yani bunu kullanırken de israf etmemek lazım, kullanmadığınız kısmını yerin dibine vermek lazım. Onlar da değişiyor Türkiye'de. Çok güzel, çok sevindim verdiğiniz bilgilere. Devletin arızaları da var. Bütün hikaye, henüz TCırkiye kafayı değiştiremedi. Zaman alacak biraz. Devletçi kafadan sıyrılamadık daha. En zor tarafı o. Türkiye'de altmışl ı yetmişli yıllarda birçok şeyi biz yaptık. O zaman Türkiye'de teşebbüs gücü yok. Şimdi teşebbüs gücü var. Türkiye'nin, teşebbüs gücünden azami şekilde yararlanması lazım. En önemli kaynağı odur. Bırak vatandaş yapabiliyorsa elektriği yapsın, bırakgazı nakledebiliyorsa nakletsin. Niye giriyorsun sen işin içine? Daha dün Adana Üniversitesi'nde bunları uzun uzun söyledim. Sen git eğitim yap, sağlık, çevre, alt yapı, sosyal güvenlik yap! Ama bu kavgaya devam edeceğim. Zihniyet olayı. Özelleştirme tutuyor adamı , bı rakmamak için elinden geleni yapı yor, satmamak, sattırmamak için. Ama bir oligarşi teşekkül etmiş, üç-beşyüz bin kişiyi besleyeceğiz diye ülkenin gelişmesine mani oluyorsunuz. Devleti mutlaka ticaretin, sanayileşmenin içinden çıkarmak lazım. Bugün rejim işlemiyoı·sa o yüzdendir, bankalar dahil vesai re. Kime kredi verileceği ne ben ne karışırım? Bankalar baksı n kime veriliyorsa, yani bu arkadaşın itibarı vardır, ödeme gücü vardır, ona versin. Ödeme gücü olmayana vermesin. Devlet idaresini biz o şekilde anlamaya başladık. Devleti ele geçirelim, Ahmet'e bir şey verelim, Mehmet'e bir şey verelim. Gidin başka işler yapın kardeşim. Yapılacak çok şey var. Ama bu kavgayı tutturacağız, iki sene daha uğraşacağız. Burada bazı ufak tefek şeyler var. Adam üretiyor, şundan fazla üretme, almam. Ya al kardeşim. Ya da şu fiyata al ı rım. Bu tür sorunlar söz konusu. Bu burada böyle de, pancar tadasında farklı değil. Adam tutmuş üç buçuk ton dönümüne pancar üreteceksin, ben üretim diye çatlıyorum, adam dört ton üretmiş, aradaki beşyüz kiloyu almıyor, iyi mi? Adam bana geliyor; "Ben ne yapacağım?" diyor. Daha iyi, bizim istediğimiz de o zaten. Daha az üretirse adama ceza ver, fazla üretirse niye ceza veriyorsun? Hepsi değişecek bunların. Çok teşekkür ederim. Özkan AĞIŞ: Bizleri kabul edip, dinlediğiniz için biz teşekkür ederiz, Sayın Cumhurbaşkanım. Doğol Gaz Dergisi 1 06 Ocak-Şubat '99 Sayı 60
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=