Doğalgaz Dergisi 61. Sayı (Mart-Nisan 1999)

öngörmüştük ve daha hızlı bir açılma yapmayı planlıyorduk. Tabii ki bunun için büyük yatırımlar gerekiyor. Erensan bu yatırımlar konusunda çekimser kaldı. Başta Erensan ve bizim hisselerimiz % 50-%50 olarak düşü nülmüştü . FakatTürkiye' deki piyasa bizde çok olumlu izlenimler yaratınca gelişen doğal gaz pazarına daha iyi açılabileceğimizi düşündük ve daha fazla yatırım yapabileceğimiz görüşüne vardık. Bu durumda yatırım konusunda belli bir dengesizlik ortaya çıktı. Çünkü bizim yatırım yapına imkanımız Erensan'a göre daha fazlayd ı. lnterview . . . derneğim iz var. 40 bin kişin in içinde yer aldığı bir tüketici kulübümüz var. Dolayısıyla tüketicilerle ve müşterilerle çok sıkı bir ilişki içindeyiz. Müşterilerle ilişkimizin satıştan sonra da sürmesi ve cihaza yönelik satış sonrası hizmet garantisinin bu ilişkilerle birlikte götürülmesi bizim en önemli özelliği mizd i r. Günümüze gelcliğiınizcle ise Vail/ant Remsclıeider Tesislerinden bir göriiııtii. Muhittin TEKMAN: Bu bizim bildiğimiz sistemden çok farklı bir sistem oldu. Şöyle ki normalde imalatçı veya ithalatçı ürününü bayileriyle yani bir aracılık örgütüyle pazarlar. Ama şimdi görüyoruz ki satışlarınızın büyük bir bölümünü tüketici şöyle bir şansımız daha var tabii. Sayın Dr. GROSSER bir Türk sayılabilir. İki dili ve iki kültürü ele çok iyi biliyor. Dolayısıyla il et işimimiz çok ko l ay l aştı. Hem Alınanların nasıl düşündüğünü biliyor, düşünce biçimlerine alışkın, hem de Türkiye'cle neredeyse bir Türk gibi hareket edebiliyor. Onunla birlikte iletişim çok daha olumlu bir hale geldi. Sanırım Türkiye'deki çalışmalarımızın şöyle çok olumlu bir özel liğind en ele bahsedebiliriz; Türk çal ışanları n yetenek ve kapasiteleri Alman teknolojisi ve idaresiyle bi rleştiğinde bence çok güzel bir sentez ol uşuyor. Türkiye'cleki başarımızı ela buna borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Vurgulanması gereken diğer önemli bir nokta da; Türkiye'de Türkiye'ye özgü bir yol izlediğiınizd ir. Ama örneğin Hollancla'cla ya ela Avusturya'da kulübü ismini verdiğiniz bir kulüp üstlenmiş durumda. Bu satış sistemini tercih etmenizin nedenleri öğrenebilir miyiz, Önümüzdeki dönem içinde nasıl gelişme bekliyorsunuz? Dieter JOHANNSEN-ROTH : Bu çok güzel ve önemli bir soru. Çünkü Türkiye'de izlediğimiz alışılmışın dışında bir yol. Bunun temel nedeni ise şöyle açıklanabilir; Türkiye piyasasında gazlı, duvar tipi ısıtıcıların yaygın olarak kullanıldığını, yoğun talep gördüğünü ve bununla birlikte bu ısıtıcılarla ilgili olarak yapılan tesisatların yapımından kaynaklanan birtakım tehlikelerin de varlığın ı gördük. Bu tehlikeli durumların sorumluluğunu biz şirket olarak taşımak istiyorduk. Dolayısıyla şirketimizden cihaz satın alındıktan sonra ela tesisat açısı ndan, bakı ın-onarı m açısından işlerin eınn iyeti i bir biçi nıcle yürütüldüğünü güvence altına almak istiyorduk. Bu da Türkiye'cleki tesisatçıları, servis yapan ustaları Almanya'daki uygulad ığı mız yöntemlere çok benzer, belki küçük değişikl ikl er içeren yöntemler uyguluyoruz. Fakat Türkiye'cle gerek pazarlama, gerek satış açısından tamamen Türkiye'ye özgü modeller ge l iştirdik. Bu ela olumlu bir nokta. Muhittin TEKMAN: Türkiye'ye özgü model elerken neyi kastediyorsunuz? Dieter JOHANNSEN-ROTH : Türkiye'de birkaç bin müşterinin bulunduğu bir "Türk çalışanların yetenek ve kapasiteleri Alman teknolojisi ve idaresiyle birleştiğinde bence çok güzel bir sentez oluşuyoı~ Türkiye 'deki başarımızı da buna borçlu olduğumuzu düşünüyorum. " tanımadığımı z ve niteliklerini tam kestiremediğimiz için, böyle bir yolun belki bu emniyeti ve güvenceyi daha ı yı sağlayacağını düşünmemize yol açtı. Almanya'da, şu anda böyle bir şey yok. Fakat başka örnekler verebilirim. Örneğin, Porshe şirketi doğrudan tüketicisiyle ilişki kuruyor. Porshe kulübü diye bir kulüp var. 30-40 yıl önce Almanya'da daha farkl ı örneklerini ele görebiliyorduk. Bence bu Türkiye'cleki piyasaya, duruma çok güzel uyan bir model. Doğal Gaz Dergisi 107 Mart-Nisan '99 Sayı 61

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=