BOTAŞ'ın gayreti ile gerek GAZTRANSIT'in güçlendirilme süreci, gerekse finans bulnıa ve yatırım yapma süreci kısaltılabilir ve bu projeler 2002 yılına yetiştirilebilir. Bu durumda 2002 yılında görünen açık yarı yarıya azaltılmış olacaktır. b) Doğu Hattının Sorunları Doğu hattının işletmeye alınması için BOTAŞ'ın vermiş olduğu terminler çok iyimserdir. Bu hat coğrafyası ve iklim şartları çok çetin olan bir bölgeden geçmektedir. Bu hattın ancak birinci bölümünü teşkil eden DOĞU BEYAZIT - ERZURUM arası 2000 yılına kadar tamamlanabilir. Bu bölge en çok 1 milyar m3 doğal gaz tüketebilir. 2. fazı teşkil eden ERZURUM- İMRANLI - KAYSERİ -ANKARA hatlarının 2001 yılından önce tamamlanacağına ihtimal vermiyoruz. Dolayısıyla bu hatlardan 2001 yılından önce ANKARA'ya gaz gelmez ve Batı-Doğu hattı birleşimi sağlanamaz. Doğu'clan ANKARA'ya hattın uzanmış olmasıyla da rahatlama olacağına ihtimal vermiyoruz. Zira İRAN'da, NIGC'nin vermiş olduğu bilgilere göre ; İRAN yılda 78,0 milyar m3 doğal gaz çıkartmaktadır. Bunun yaklaşık yarısını petrol kuyularınd a, petrol üretiminin arttırılması maksadıyla kullanmaktadır. Kalan yarısı da (38 milyar m3 ) İRAN'ın iç ihtiyacıdır. İRAN'ın bugün için ihraç edebilecek gazı yoktur. Ancak gerek AHVAZ bölgesinde, gerekse HARG adası civarında Fransız firmalarının yaptığı gaz araştırmala rı ile 2-3 yıl içinde 5 milyar m3'lük ihraç edilebilecek gaz potansiyeli yaratabilme ümidi vardır. Bu yeni gaz kitlesinin TEBRİZ'e kadar ulaştırılabilm es i için bazı yeni yatırımlara ela ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle İRAN'ın 2002 yılı sonuna kadar en fazla 5 nıilyar m3 gaz verebileceği varsayımının daha gerçekçi olduğuna inanıyoruz. İRAN'ın mevcut doğal gaz şebekesini kullanarak bir miktar TÜRKMENİSTAN gazının SWAP yöntemiyle TÜRKİYE'ye sevki düşünülebilir. Ancak mevcut doğal gaz şebekesinin çok yükleı olması nedeniyle ancak 1-2 milyar m3'lük gaz geçişine imkan verebileceği anlaşılmaktadır. c) Türkmenistan-Türkiye Doğal Gaz Hattı TÜRKİYE'nin çok bel bağladığı bu projede, teknik, ekonomik ve politik bazı sorunlar vardır. Hazar Denizi'nin ve deniz altı zenginliklerinin bu denize kıyısı olan ülkelerce Article nası I paylaşılacağı hususu ncla görüş ayrı I ı ki arı vardır. Rusya, ne KAZAKİSTAN'ın petrolde ne de TÜRKMENİSTAN'ın gazda ticari pazarlara doğrudan doğruya uyanmasını istememektedir. Bu düşünce ile bu ülkeleri, mallarını kend i toprak l arı üzerinden pazarlamaya zorlayarak kendisine bağımlı tutma politikasına devam etmektedir. Yasal statüsü tam çizilmemiş Hazar Denizi'nin altından doğal gaz hattı geçirilmesine de Rusya'nın onay vereceği şüphelidir. Asıl sorun ekonomiktir. Böyle bir hattın uzunluğu KRASNOVODOVKS-ANKARA arası 3500 km'dir ve yapımı için yaklaşık 5,6 milyar $'Iık finans gereği vardır. (Yatırım hesabımız Gaz de France'ın verdiği I pipe = b De formülüne göre hesaplanmıştır. Burada I pipe = yatırım masrafı, b = 0,8 - 1,0 M $/km. D = pipe line çapı m. olarak, c = 1,4 - 1,5). Bu rakama aradaki kompresör istasyonlarının yaklaşık 1 milyar $'Iık yatırımını eklemek lazım) Finans masrafları ve faiz yükü ile beraber bu 7 milyar $'!ık bir toplam yatırım maliyeti demektir. Çok uzun pipe-line'larda 1 MMBtu başına 1,0 $ transport ücreti ve transit parası LNG nakli ile rekabet edebilir fiyattır. Burada hesapladığımız rakam 1,8-2,0 $ tutmaktadır ve bu da projenin fizibl olmadığını göstermektedir. Ayrıca bu kadar büyük finansın temininde çok büyük güçlükler vardır. Bu nedenle TÜRKMENİSTAN hattı sadece TÜRKİYE'ye gaz verecek bir hat olarak ele alınmama l ıdır. 2005 yılından sonra Avrupa'da yeniden belirecek gaz darlığını dikkate alarak, Avrupa'lı müşterilerle TÜRKİYE'nin ihtiyacı birleştirilirse, örneğin 35-40 milyar m3/yıl kapasiteli bir pipeline'ın yapımı için uluslararası finans çevrelerinden kredi bulunabilir. Yani 2006-2007 yı lından önce TÜRKMENİSTAN TÜRKİYE pipe-line'ına bel bağlayarak TÜRKİYE'de gaz arzı yaratma se n a ryolarının gerçekçi olmayacağı ortaya çıkmaktadır. d) Aliağa LNG Terminali ALİAĞA'da kurulacak LNC terminaline gelince, bu projenin realizasyonunda geç kalınmıştır. BOTAŞ üç yıldan beri bu projenin ihalesinde çeşitli yatırım modelleri arasında bocalamaktadır. Bu yatırım modelleri : • • • BOTAŞ'ın standart yapım ihalesi, BOT modeli, BOTAŞ'ın da kurucu olarak yer aldığı BOT modeli Esasında BOTAŞ'ın kararsızlığını yaratan, kendisine doğal gaz tesislerinin kurulması ve işletilmesi yetkisini veren 397 sayılı KHK'nin değiştirilmesi yönünde, kamuoyundan, Doğal Gaz Dergisi 175 Mart - Nisan '99 Sayı 61
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=