1998 yılı sonunda, Türkiye'nin elektrik üretimi için kurulu gücü yaklaşık 24 000 MW'clır. Kurulu gücün yaklaşık yarısı termik, yarısı hidroelektrik santrallerdir. Termik santrallerin yüzde SS'ini linyit, yüzde 25'ini doğal gaz yakan santraller oluşturmaktadır. Bugün elektrik tüketiminin hemen tümü yerli üretimle karşılanabilmektedir, bu sonuçta son yıllarda giderek artan sayıda kurulan otoprodüktör santralların payı büyüktür. Yukarıda verilen bilgiler Türkiye'nin enerji sorununun boyutlarını ortaya koymaktadır. Enerji açığı olarak nitelendirilebilecek, tüketim ile üretim arasındaki fark giderek büyümektedir. Bu açığı kapatmak için yapılacak birincil enerji ithalatının bedeli 1990 yılında 4 milyar ABD doları mertebesinde iken , 2000 yılında 8 milyar dolar, 201 O yılında ise 20 milyar doları bulacaktır. Ayrıca elektrik üretmek için Agenda 201 O yılına kadar sisteme her yıl 3000 ila 6000 MW kurulu güç eklemek, başka bir deyişle 3 ila 6 milyar dolar yatırını yapmak gerekecektir. Buna ek olarak doğal gazın taşınması için boru hatlarının yapımı, elektriğin dağıtımı için ele yüksek ve alçak gerilim hatlarının geliştirilmesi zorunlu olacaktır. Bu bakımdan Türkiye'nin enerji programı ile hedefleri şöyle sıralanabilir: 1 . Ekonomik gelişmeyi sürdürebilmek ve yaşam standardını yükseltmek için gerekli birincil ve ikincil enerjinin sağlanması, 2. Birincil ve ikincil enerji tüketiminin, etkin kullanımla, başka bir deyişle bilinçli bir tasarrufla olabilecek en alt düzeyde tutulması, 3. Yurt içi kaynakların olabildiğince geliştirilmesi ve kullanıma sunulması. BÖLÜH2 Kojenerasyonun Tanımı, Türkiye'deki Cielişimi ve Bugünkü Durumu Kojenerasyon elektrik ve ısının biraracla üretilmesidir. Bu amaçla elektrik ve ısı merkezi bir santralcla üretilip, kullanım yerlerine taşınabilir veya santral doğrudan kullanım yerinde kurulabilir. Kojenerasyonun temelinde güç üreten bir ısı makinasının atık ısısından yararlanma düşüncesi yatar. Otoprodüktör santral bir kojenerasyon santralı olabilir. Bu durum santralde sadece elektrik üretilmeyip, atık ısıdan ela yararlanıldığı zaman söz konusudur. Enerjinin verimli kullanımı bakımından tercih edilen, otoprodüktör santralin bir kojenerasyon santrali olmasıdır. Buhar türbinleri, gaz türbinleri, Diesel ve gaz motorları kojenerasyon amacıyla yaygın olarak kullanılmaktacl ır,[2]. Uygulamada kojenerasyon sistemleri üç ana grupta toplanabilir: 1. Endüstriyel Kojenerasyon: Çok miktarda elektrik ve buhar (ısı) gereksinimi olan endüstrilerde yaygın olarak uygulanmaktadır. Kimya, kağıt, tekstil, demir-çelik endüstrileri bu alanda örnek verilebilir. Bu tür sistemlerde ısı gereksiniminin temel parametre olarak alınıp, sistemin buna göre tasarlanması daha ekonomiktir. Fazla elektrik şebekeye satılabilir veya gerekirse şebekeden elektrik alınabilir. 2. Bölge ısıtmayı İçeren Merkezi Kojenerasyon: Merkezi bir santralde hem elektrik hem ele ısı üretilir. lsı, sıcak suyu veya buharı aracı akışkan olarak kullanarak, boru şebekeleriyle bölgeye dağıtılır. Elektrik şebekeye beslenir. Bu uygulama, Kuzey ve Doğu Avrupa ülkelerinde çok yaygındır. 3. Küçük Ölçekli Kojenerasyon: Paket gaz türbinleri ve gaz motorlarının gelişimi ile son on yılda yaygınlık kazanan bir uygulamadır. Genelde 5 MW gücünden küçük ısı makinalarının kullanımı söz konusudur. Hastane, üniversite Doğal Gaz Dergisi 128 kampüsleri, oteller veya sitelerde ısıtma, elektrik üretimi ve soğutma amacıyla kulllanılır. Kojenerasyoncla birincil amaç yakıt enerjisinclan en yüksek oranda yararlanmaktır. Enerjiden yararlanma oranı, kojenerasyon santralinde bir yılda üretilen elektrik ve ısı enerjilerinin toplamının tüketilen yakıt enerjisine oranı olarak tanımlanır. Sadece elektrik üretilen santrallerde bu değer yüzde 25 ile 40 arasındayken, kojenerasyon santrallerinde bu değer %90' lara kadar çıkabilmektedir. Kombine çevrim aslında özel bir kojenerasyon uygulaması olarak ele alınabilir. Bu santrallerde enerjiden yararlanma oranı %55 yakınlarındadır. Enerjiden yararlanma oranının yüksek olması, sançıyi kuruluşlarında ürün maliyetlerini ele düşürmekte, rekabet avantajı sağlamaktadır. Örneğin Türkiye'de bulunan bir sanayi kuruluşunda, maliyet içinde enerjinin yüzde 4'Iük payı olan bir ürün, kojenerasyon uygulaması sonunda %2 oranında ucuzlayabilmiş, işletme 4 milyon USD artı kazanç sağlayabilmiştir. Enerjinin etkin kullanımı C02 emisyonlarında azalmaya ela yol açmaktadır. Bu konu her ne kadar ülkemiz sanayi için birincil önemde olmasa ela, Avrupa' da ve dünyada bu konuda yükselen bilinç ve hassasiyet , ülkemizi de etkilemektedir. Elektriğin kuruluş içinde üretilmesi, elektrik kesintilerine karşı bir güvence oluşturmaktadır. Birçok sanayi kuruluşu kojenerasyon uygulamasına geçerek elektrik kesintilerinden ve frekans dalgalanmalarından kaynaklanan zararları önleyebilmiştir. Mayıs-Haziran '99 Sayı 62
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=