• • • • • • • • • • • • • • • • .. .. . . ...., . AVRUPA GUMRUK BIRLIGI . ULUSLARARASI REKABET-iTHAL KAZANLAR . . . . . ...., . iHRACAT IMKANLARI VE SANAYiMiZiN GELECEG� Son 30 yıldır Türkiye devamlı olarak sanayileşmektedir. Kalkınan ülkemiz 1980'den bu yana uluslararası ticarete ve rekabete açılmaktadır. En son 1 Ocak 1996'da Avrupa Birliği'ne girerek ve Dünya Ticaret Organizasyonu WTO içinde, onun liberal ekonomik kurallarını kabul ederek, gerçek anlamda gümrük kapılarını açmıştır. Son 30 yılda gelişen sanayimiz yurt içinde ve yurt dışında uluslararası rekabette çalışmaktadır. İhracata yönelmiştir. Avrupa Gümrük Birliği'ne girerek ithalattaki gümrük ve benzeri mali yükümlülükler kaldırıldığı için Avrupa Birliği ülkeleri sanayi ürünleri; Türkiye'ye gümrük ve benzeri mali yükümlülükler almaksızın ve miktar olarak sınırlanmadan girereken, bizim ürünlerimiz de Avı·upa Birliği ülkelerine aynı şartlarla girmektedir. Son 3 yıllık deneyimde gördük ki, sanayimiz bu rekabete mağlup olmadı. İ hracatımız önemli ölçüde azalmadı ve ithalatımız da korkulan düzeyde artmadı. Anormal bir dengesizlik olmadı. Bu geçiş döneminde beklenen sarsıntı olmamakla beraber, uluslararası rekabetin ana kurallarına sürekli uymaya mecburuz. Bu okyanusda, liberal ekonomi kurallarına göre yüzmeliyiz. Korkmadan bütün modern teknolojileri, yönetim ve finans kurallarını kullanarak ve kendi teknolojilerimizi yaratarak çalışmalıyız. •••••••••• Osman METİN Rekabetin ana kuralları: 1 . Müşterilerin ihtiyacı olan ve istedikleri malları onların istedikleri vasıflarda ve kalitede üretmeliyiz. Kalitemiz daima aynı düzeyde olup, güven vermelidir. Hatta müşteri istekleri paralelinde daima gelişmeli ve yeni modeller yaratıp, üretmeli ve piyasaya arz etmeliyiz. 2. Ürün çeşitlerini, üretim metodlarını ve üretim araçlarını, yeni teknolojileri aramalı ve geliştirmeli, AR-GE çalışmalarına önem vermeliyiz. Çevreyi koruyan tesislerimizde ISO 9000 belgesi ile ürettiğimiz ürünlerimizde CE güvenlik damgasına sahip olmalıyız. 3. Ürünlerimizin maliyet ve satış fiyatları müşterinin alabileceği ve rakiplerimiz ile rekabet edebilecek düzeyde olmalıdır. Dünyada haberleşme ve nakliye imkanı artmakta ve bedelleri de ucuzlamaktadır. Almanya'dan Japonya'ya kadar gelişmiş ülkelerde üretilen bir malı Anadolu'nun bir kasabasındaki vatandaşımız öğrenebilmekte ve satın almayı isteyebilmektedir. Üretici bu malını o kasabaya önemli fiyat artışı olmadan gönderebilmektedir. Yalnız İstanbul, İzmir ve Bursa'daki sanayi kuruluşlarımızın değil, Anadolu'daki sanayi kuruluşlarımızın ürettikleri malların fiyatları ve kaliteleri de bu ortamda rekabet edecek düzeyde olmalıdır. • • • •• ••••• 1 8l
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=