Makale Giriş Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Ersümer'in 27.01.2000 tarihinde programlı elektrik kesintilerinin başlayacağını açıklaması, ardından da TEAŞ, TEDAŞ ve BOTAŞ Genel Müdürlerinin birlikte basın açıklaması yaparak Türkiye genelinde uygulanacak elektrik kesintilerinin programlarını vermeleri, kamuoyunda şok etkisi yaratmış ve haklı/haksız birtakım yorumlara neden olmuştur. 27.01.2000 tarihinde uygulanmaya başlanan elektrik kesintileri, 1. Özal hükümeti dinamizminin sağladığı rüzgar, enerji teknesinin yelkenlerini öylesine şişirmişti ki, 1990 yılında Cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye'de, hem tesis kapasitesinde, hem de enerji üretiminde fazlalıktan bahsedilir olmuştu. Esasında, bu zaman kesiminde oluşmuş olan, kapasitede% 40, elektrik üretiminde% 23'lük arz fazlalığı (yani talebe karşı üretilebilir elektrik enerjisi) gelişmiş ülkelerin, arızalara ve büyük ünitelerin periyodik bakım gereksinimlerine karşı, yedekte tuttukları bir güvenceden başka bir şey değildi. Bazı yetkililerce bu Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği tepki ile 31.01.2000 tarihinde yapılan başka bir açıklama ile durdurulmuştur. Esasında, kanımıza göre kriz devam etmektedir, yani hasta yoğun bakımdan ailesinin baskı ve talebiyle çıkartılm ı ş ve tedaviye evde devam edilmektedir. Bilinen o ki hasta yoğun bakımlıktır. Aceleyle ve telaşla verilen ve kamuoyunda şaşkınlık yaratan bu çe li ş kili kararlar yerine, elektrik sistemimizin en çok yüklendiği aralık ve ocak aylarındaki sorunları her saat büyük bir dikkatle izleyen uzmanlardan oluşan bir kriz masası oluşturulması gerekirdi. Bu konuda hala da geç kalınmadığı kanaatindeyim. Elektrik sistemimiz bu duruma nasıl ve neden düşmüştür? Kojenerasyon Derneği olarak, yıllardan beri enerji dünyamıza doğru kara bulutların yaklaşmakta olduğunu çeşitli platformlarda dile getiriyor ve elektrik sıkıntılarına karşı çareleri de anlatıyorduk. Elektrik kesintilerinin başladığı şu günlerde, akademik izahlara girmek yerine, konferanslarımızdaki konuşmalarımızdan, Sayın Cumhurbaşkanımıza 24.1 1.1998 tarihinde arzett i ğim iz kojenerasyon raporundan ve yazılarımızdan alıntılar yaparak, durumu kamuoyunun bilgilerine sunacağız . 17 Yıl Aradan Sonra Neden Yine Elektrik Kesintisi? Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel 17.10.1994 tarihinde 6. Türkiye Enerji Konferansı'nın açış konuşmasında bizlere şunları hatırlatıyordu : "Yap-İşlet-Devret modeli kapasite güvencesinin kurulu güç fazlalığı beklentilerinde adeta dağ gibi algılanmış olması önemli bir hatadır. Yine bazı yetkililer, 1984'te çıkartılan 3096 sayılı yasa ile Türkiye'de özel sektöre elektrik tesislerinin yap-işlet-devret modeliyle kurulması, işletilmesi ve üretilen elektriğin TEAŞ'a (TEK) satı l abi lm es i imkanını vermiş olmasıyla, çok büyük beklentilere girdiler. Elektrik talebinin yılda ortalama% 8 arttığı ve her yıl 1500-2000 MW'lık üzerinden toplam 7500 MW yeni üretim kapasitesinin kurularak işletmeye alınması gerektiği 1990-1995 yılları arasında, 5 yılda üretim kapasitesinde sadece 4500 fare doğurmuştu. 1984'den 1995'e kadar 11 yıl içinde toplam kapasitesi 36 MW olan 4 adet küçük hidrolik santral kurulabilmişti. Yap-İşlet-Devret modelinin getirdiği ağır bürokrasi, Uluslararası MW'lık bir artış sağlanabildi. O da TEAŞ ve Tahkim, Anayasa 'nın geçit DSİ'nin kurmuş olduğu termik ve hidrolik vermemesi, elektrik üretim santrallerle. Yap- İ şlet- Devret modeli beklentilerinde adeta dağ fare doğurmuştu. işinin bir kamu hizmeti olarak kabul edilmesi saplantıları kamuoyunda olduğu kadar, yerli ve yabancı yatırımcıların kafalarında tereddütler ve karamsarlıklar yaratmıştı. İşte bugün yeniden başlayan elektrik kesintilerinin temelinde yatan iki ana nedenin birincisi kaybedilen bu 5 yıldır. " 1984'den 1995'e kadar 11 yıl içinde toplam kapasitesi 36 MW olan 4 adet küçük hidrolik santral kurulabilmişti. Yap-İşlet-Devret modelinin get irdi ğ i ağır bü rokrasi, Uluslararası Tahkim, Anayasa'nın geçit vermemesi, elektrik üretim işinin bir kamu hizmeti olarak kabul edilmesi saplantıl arı kamuoyunda olduğu kadar, yerli ve yabancı yatırımcıların kafalarında tereddütler ve karamsarlıklar yaratmıştı. İşte bugün yeniden başlayan elektrik kesintilerinin temelinde yatan iki ana nedenin birincisi kaybedilen bu 5 yıldır. İkinci ana nedeni aşağıda ayrıntıları ile izah edeceğiz. Hükümetler, Enerjide Sıkıntıların Gelmekte Olduğunu Farkediyor Türkiye'de elektrik sistemimizin 1995'li "Enerji dediğiniz zaman asgari 5 sene sonrasını düşünmeye mecbursunuz. 5 sene sonrasını eğer planlarınız kapsamıyorsa karanlıkta kalırsınız." yıllarda şöyle bir karakteri var. Elektrik üretim sistemimizin toplam gücü 21000 MW. Bunun yaklaşık yarısı hidrolik, yarısı da termik santrallerden oluşuyor. Aralık ve ocak aylarında, barajlardaki su miktarı asgari seviyede olduğundan, hidrolik santraller; talebin karşılanmasına, kapasitelerinin %50'si civarında iştirak edebiliyorlar. Rakamsal ifadeyle, termik Doğol Gaz Dergisi as 4•1ffl41flffl1Wl•I•I•Wffl·İ·1
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=