Doğalgaz Dergisi 66. Sayı (Ocak-Şubat 2000)

Article santrallerin 1O500 MW'ı tam kapasite ile çal ışsa bile, hidrolik santrallerin ancak yarı kapasitesi (5250 MW) çalı ştırıl abild iği için oluşabilen toplam üretim kapasitesi olan 15 750 MW o aylardaki elektrik talebi olan 15 800 MW'ı karşılamakta zorlanıyor. Buna bir de doğal gaz santrallerine birinci öncelik verdiler, fakat termik santrallerin elektrik üretmek için kullandıkları primer enerjinin, yani yakıtın arz güvencesinin sağlan m as ı yolunda aynı başarıyı gösteremediler. yeterli miktarda gaz verilememesini eklerseniz o zaman, B ilindiği gibi herhangi bir termik santralin planlanan üretimi bugünlerde olduğu gibi aral ı k ve ocak ayları nda elektrik yapabilmesi her şeyden önce yakıtının (doğal gaz, fuel oil, kesintileri bir kader gibi ülkenin üzerine çöker. Allah'tan linyit, LPG v.s.) sürekli ve güvenli bir şekilde teminine bağlıdır. 1995 'lerde doğal gaz sı kıntı la rı yoktu da, Hamitabat ve Bu yakıtlardan linyitin temininde, özellikle doğuda kış aylarında Ambarlı doğal gaz kombine çevrim santrallerine yeterli bazı sorunlar yaşansa da, elektrik üretimini aksatacak önemli miktarda gaz verilebilmiş ve dolayısıyla o bir sorun olmamıştır. Fuel oil, LPG ve nafta yıllarda elektrik kesintilerine gerek (özellikle kojenerasyon tesislerinde) temini k almam ı şt ı. Enterkonnekte elektrik "Yine yaptığımız özel sektör kontrolünde olduğu için rahat sistemimizi besleyen üretim ünitelerinin hesaplara göre, 1999 yürümüştür. Krizin asıl nedeni doğal gazdır. yukarıda çizdiğimiz karakterini tan ıdıkça yılında Yeni doğal gaz santralleri (Bursa, Ünimar, yetkililer gerekli önlemleri almaya Trakya, Esenyurt) yapılırken bunların doğal başladılar. O yıllarda 1400 MW'lık Bursa 13,6 milyar kWh elektrik gaz ih tiyacında kaynak güvencesi Doğal Gaz Kombine Çevrim Santralinin üreterek Türkiye 'nin sağlanamamıştır. Tü rkiye'nin doğal gaz sözleşmesi imzalandı. Marmara Ereğli- ihtiyacında 1987-1998 yılları arasında, yılda si'ne kurulan ve özel sektör tarafından toplam elektriğinin ortalama% 21 artm ıştır. Bu tüketim artışının, Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılması % 12 'sini üreten fren l e nmiş tüketim artışı olduğunun altını öngörülen, her biri 480'er MW'lık iki adet otoprodüktörlere çizmek istiyorum. Zira 1996 yılından beri doğal gaz kombine çevrim santrali Türkiye'de doğal gaz sıkıntısı yaşanmakta yapımına start verildi. (kojenerasyon tesislerine), olduğu için sanayi olsun, konut olsun, Yap-İşlet- Devret modelinin karşılaştığı yasal güçlüklere karşın, daha basit ve yasal sorunu olmayan bir yatırım modeli ETKB tarafından geliştirildi ve 1997'de çıka rılan 4283 sayılı yasa ile Yap-İ ş let modelinin yasal alt yapısı oluşturuldu. Bu suretle toplam kapasitesi 5500 MW olan 5 adet termik santralin (4'ü doğal gaz biri ithal kömür yakan) elektrik satış anlaşmaları yapıldı ve bunların yapımlarının hayata geçirilmesi sağlandı. Sayıları 25'i bulan irili ufaklı hidrolik santralin yap-işletdevret modeline göre yapım sözleşmeleri imzalandı. Yaklaşık 150 adet (toplam kapasite 4000 MW) kojenerasyon tesisinin yapılması için Otoprodüktörler'e yeni teşvikler getirildi. Çayırhan; Kangal ve Ça ta l ağzı linyit santrallerinin tevsi sistemin en yüklü olduğu otoprodüktör olsun bulabildiği doğal gazla aralık, ocak ve şubat aylarında tanı kapasite ile çalıştıracak miktarda gaz verilebilseydi, şu anda gazsızlıktan kullanılmayan % 25 kapasitenin üretime alınmasıyla 1 milyar kWh ilave elektrik üretimi mümkün olacak ve bu bile kış aylarında elektrik yetinmek zorunda kalmıştı r. Öyleyse yılda ortalama % 21 artış Türkiye'de talep artışı değil, doğal gaz arzı artışıdır. Yani yeterince gaz temin edilebilse idi, gaz talebindeki artış oranı yılda % 30'u geçerdi. Bir başka ifadeyle, bırakınız yeni doğal gaz tüketicilerini, halen doğal gaz kullanan santraller, otoprodüktörler, sanayi tesisleri ve konutlara; talep ettikleri kadar doğal gaz verilebilseydi, hesaplarım ıza göre 1999 yılında 15 milyar m3 gaz tüketilmiş olacaktı. Halbuki 1999 yılında, Türkiye'ye, boru gazı (kuru gas) ve LNG (sıvı gaz) şekl inde toplam 12,3 milyar m3 gaz getirtileb i l mişti r. Yani Türkiye'nin 2,7 milyar m3 gaz açığı olmuştur. Bu miktar doğal gaz kombine çevrim kesilmesini önleyebilecekti." santralle rine kış aylarında i laveten çalışmaları yapıldı. Bu suretle 1999 yılı sonunda elektrik sistemimiz toplam 26 300 MW'lık kurulu güç seviyesine ulaşmış oldu. verilebilseydi, 14 milyar kWh'lık ilave elektrik enerjisi üretilmiş olacaktı ve elektrik kesintileri ol mayacaktı. Yine yaptığımız hesaplara göre, 1999 yılında 13,6 milyar kWh elektrik üreterek Türkiye'nin toplam elektriğinin % 12'sini üreten otoprodüktörlere (kojenerasyon tesislerine), sistemin en yüklü olduğu aralık, ocak ve şubat aylarında tam kapasite ile çalıştıracak miktarda gaz verilebilseydi, şu anda gazsızlıktan kullanılmayan% 25 kapasitenin üretime alınmasıyla 1 milyar kWh ilave elektrik üretimi mümkün olacak ve bu bile kış aylarında elektrik kesilmesini önleyebilecekti. Bu Önlemlere Rağmen Elektrik Kesintileri Neden Gündeme Geldi? Yazımızın başında birinci nedeni izah etmiştik, şimdi ikinci nedeni an latacağız. Hükümetler daima elektrik kesintilerinden ve karanlıktan korktukları için elektrik santralleri yatırımlarına Doğal Gaz Dergisi 86 4•tl:11lffl:fflEJ•III•lllMM

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=