tadır. Taksilerin çoğunluğunun dizel olduğu Fransa'da, LPG benzine göre o/c,45 daha ucuza satı lmaktadır ve toplu taşıma araçlarının da LPG kullanımı sağlanarak 1997 yılında çıkarılan Temiz Hava Yasası'nın gerekleri yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Renault'un LPG'li araç üretimine verdiği önem sayesinde 2000'de 200.000 aracın toplam 430.000 ton LPG kullanması planlanmaktadır. 3.4. İngiltere 1995 yılında açıklanan yeni vergi oranları ile benzin ve mazota %9,5 artış öngörülürken, LPG'nin vergisi düşük emisyon değerleri nedeniyle düşürülmüştür. Bu tarihten sonra gelişmeye başlayan LPG kullanımı, 1998 yılında düşük emisyonlu yakı tların vergilerinin dondurulacağın ın ve benzin ve mazot vergilerinin enflasyonun %6 üzerinde arttırılacağının açıklanmasıyla hız kazanmıştır. Ayrıca, dönüşüm maliyetinin karşılanabilmesi için, gaz yakıt kullanan araçlardan alınan yol vergisinin de düşürüleceği açıklanmıştır. Otogaz kullanımının teşvik edilmesi maksadıyla, Kraliçe Elizabeth'in ve Başbakan Yardımcısı'nın Jaguar marka arabaları LPG'ye dönüştürülmüştür. 4. Türkiye'de Otogaz Uygulamaları ve Fiyat Politikaları 1995 yılında, evlerde kullanılan tüplerin yasal olmayan bir şekilde yakıt tankı olarak kullanılmasıyla başlayan LPG'nin araç yakıtı olarak kullanımı (otogaz) gerekli standart ve düzenlemelerin getirilmesiyle son 4 yılda büyük bir gelişme göstermiştir. Büyüme, 1997'den 1998'e o/c,300 ve 1998'den 1999'a ise o/c,350 olarak gerçekleşmiş ve tüketim 500.000 ton mertebesine ulaşmıştır. 1998 yılında tüplügaz, dökmegaz ve otogaz rafineri çıkış fiyatları arasındaki akaryakıt fiyat istikrar fonu (AFİF) farklılığı nedeniyle tüplerden araçlara dolumlar artmış ve sektörü disipline etmesi gereken mevzuatların ve sorumluluk paylaşımlarının eksikliği nedeniyle hem kamu, can ve mal güvenliğini tehlikeye sokacak uygulamalar gelişmiş, hem de doğru otogaz satış miktarları tespit edilemez o l muştur. Ancak 8 Ocak 1999 tarihinde LPG rafineri çıkış fiyatlarının eşitlenmesi ile yukarıda sözü edilen sorunların aşılabilmesinde önemli bir adım atılmıştır. Bugünkü koşullarda özellikle büyük şehirlerimizde (İstanbul, Ankara, İzmir) taksilerin çoğunluğu LPG kullanmakta olup; pazarın ikinci basamağı olan şirket filolarının LPG'ye dönüşümü aşamasına geçilmiştir. Ayrıca, bireysel kullanıcılar da LPG'yi ciddi bir alternatif yakıt olarak görerek araçlarını LPG'ye dönüştürmektedirler. Türkiye'de çevre bilincinin henüz yeterince gelişmemiş olması nedeniyle otogaz, pazara yeni giren diğer ülkelerde olduğu gibi, daha çok ekonomikliği nedeniyle tercih edilmektedir. Normal benzine göre %65 daha ucuz olan LPG, başlangıç yatırımını bugünkü koşullar altında yapılan dönüşüme göre 10.00015.000 km'de geri ödemektedir. Büyük şehirlerimizdeki Agenda taksilerin aylık ortalama 5.000 km yol yaptığı düşünülürse, otogaz kullanımının ne kadar avantajlı olduğu görülebilir. Gelişmiş ülkelerde hükümetler ve özellikle Çevre Bakanlıkları tarafından kontrol edilen ve yönlendirilen otogaz pazarı, Türkiye'de şu ana kadar serbest bir şekilde büyümüş ve fiyat politikası bile 1998 yılında belirlenmiştir. Mevcut durumda benzine göre çok büyük fiyat avantajı olması nedeniyle de tüm Türkiye'de kullanımı yaygınlaşmaktadır. İlk yıllardaki (1995-1998) kontrolsüz ve denetimsiz büyümenin sonucu olarak, standartlara uymayan, gerekli güvenlik önlemleri alınmayan ve sayısı tam olarak bilinmeyen bir otogaz dolum istasyon ağı oluşmuştur. Yetki paylaşımındaki sağlıksızlık/ardan ötürü Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde farklı uygulamalar oluşmuş ve bunun olumsuz etkileri bugün yaşanmaya başlanmıştır. Bu durum, büyük ve güvenilir firmaların otogaz pazarına girmeleri ile birlikte bir miktar düzelme gösterse de, ihtiyaç duyulan temel düzenlemeler, geliştirilen kısa vadeli çözümler nedeniyle kalıcı olamamaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin belirli bir enerji ve çevre politikasının olmaması nedeniyle konulan teşhisler de doğru olamamaktadır. Bütün bu olumsuz koşulların düzeltilebilmesi için otogaz konusunda gelişmiş ülkelerin çevre politikaları incelenerek Türkiye'de de kısa, orta ve uzun vadeli çevre ve enerji politikalarına göre otogaz kullanımının kontrol altına alınması ve LPG'nin çevresel avantajlarından yararlanılmasının sağlanması gerekmektedir. Türkiye otogaz pazarında bugün itibariyle 38 LPG dağıtım firması faaliyet göstermektedir. Tüm istasyonların yaklaşık o/o50'si pazarın en büyük 7 firması tarafından kurulmak üzere, toplam 800 adet otogaz istasyonunun bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu istasyonlarda Tüpraş verilerine göre yaklaşık 400-500.000 ton otogaz satılmaktadır. Buna ek olarak, araba dönüşümü yapan firmalardan ve otogaz tankı üreticilerinden al ınabilen bilgilere göre Türkiye'de LPG kullanılan araç sayısı 500.000 (toplam araç sayısının o/o8'i) olarak tahmin edilmektedir. Yukarıda belirtilen otogaz istasyonu ve dönüşüm yapılan araç sayıları tahminlerine göre Türkiye'de yaklaşık $300.000.000'lık dönüşüm ($600 / araç) ve $40.000.000'l ık istasyon ($50.000 / istasyon) yatırımı yapılmıştır. Bu doğrultuda sistemin mali portresi yaklaşık $340.000.000 (185 trilyon TL) olarak ortaya çıkmaktad ır. 5. Otogaz Sistemlerinin Güvenliği Türkiye'de otogaz istasyonlarının standartlarının belirlendiği TS 1445 "LPG Taşıma Kuralları", TS 1446 "LPG Depolama Kuralları", TS 1449 "LPG Doldurma-Boşaltma Kuralları" ve 11939 "Otogaz İstasyonları" standartları esas itibariyle Amerikan NFPA 58 standardın ın tercümesi olup; Türkiye Doğal Gaz Dergisi l 24lttft=d~IM•i,fl•I•I•IMH
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=