lnterview monoksit etkili oluyor. Biliyorsunuz ne likid gazın, ne de doğal gazın zehirleyici özelliği yoktur. Bu gazlar, ancak parlayabilirler, patlayabilirler. Şimdiye kadar hiçbir şekilde böyle bir olay olmamıştır. Olagelen şeylerin hepsi zehirlenmedir. Zehirlenme de, tamamen baca gazının geri tepmesi ile oluşan karbon monoksitten dolayıdır. Karbon monoksit zehirlenmesi çok kısa sürede olmakta ve karbon monoksitin özelliğinden dolayı, zehirlenen kişi hareket edemez hale gelmektedir. Hareket edemez hale geldiği için, kendini kontrol edemez ve hiçbir şey yapamaz duruma geliyor. Onun "Tüm şofben üretimimizde OPS dediğimiz sınız; eğer katlanmak istemezseniz kullanmazs ı nız. Oksijen Koruma Sistemi 'ni kullanıyoruz. Muhittin Tekman: Sizin ürün fiyatlarınız, piyasadaki diğer yerli üretim veya ithal cihazlara göre hangi seviyelerde? Bu bütün diğerfirmaların ürettiği, olması gereken ve hepsinde olan koruma sisteminin üstünde bir sistem. Rıfat Öztaşkın: Auer ürünleri piyasaya göre yüzde 1 O daha ucuz. Fiyatlandırma stratejilerimizi bu şekilde oluşturduk. Bu sistemde, şofbenin olduğu ortamda her ne sebeple olursa olsun, oksijen azalması olur ise daha hayati tehlikesi aşamasına I Muhittin Tekman: Termosifon da ithal ediyorsunuz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? gelmeden, yanma durduruluyor ve zehirlenme ihtimalini ortadan kaldırıyor. " Rıfat Öztaşkın: Bizde biri 50, için baca çekmezse bile, bütün bunların hiçbirinin olmasın ı istemiyoruz ama oksijen koruma sistemi devreye girip gazı kesecektir. Ortamdaki oksijen azalması na veya karbon monoksitin artmasına engel olacaktır. Muhittin Tekman: Bu sistem sadece sizin cihazınızda var da, niçin diğer cihazlarda şu anda uygulanmıyor? Mecburi standartta niçin yer almıyor? Rıfat Öztaşkın: Mecburi standart, baca sensörünü tanımlıyor, bizim kullandığımız sistemi öngörmüyor. Muhittin Tekman: Peki siz bunun için her hangi bir gi rişi mde bulundunuz mu? Rıfat Öztaşkın: Standart oluşmadan önce bu hususta görüşlerimizi bildirdik. Ama maalesef kabul görmedi; baca sensörü ağırlık kazandı. Ama biz hem baca sensörünü kullanıyoruz, hem de OPS dediğimiz Oksijen Koruma Sistemi'ni. Bacaya karşı bir emniyet önerilmeden önce bile 199394'de biz TSE'li olarak OPS'yi kullanıyorduk. TSE baca sensörünü 1996 yılında zorunlu hale getirdi. diğeri 80 lt'lik iki termosifon var. Bu termosifonlar Türkiye'de bir takım ilkleri temsil ediyor. En önemlisi, seramik rezistansa sahip olmaları dolayısı ile ömürlerinin çok uzun olması. Anot korumasına ihtiyaç yok, ısıtma süresi çok daha kısa. Eğer rezistans değiştirmek gerekirse, termosifonun içindeki suyu boşaltmadan değiştirme imkanı var. Herhangi bir paslanma veya oksidasyon olmasın diye kazanın iç yüzeyi emaye tercih edilm iş. Bunun ötesinde, kullanımda bu kireçlenmeyi engelleyebilmek amacı ile yine Türkiye'de ilk defa olmak üzere, içeriye giren borular paslanmaz. Fiyatta da, merdiven altı üretimleri bu kategoride saymazsak, benzeri ürünlere göre o/o 1 O civarında bir ucuz luğumuz var. Bu ucuzluğu ifade ederken, ödeme maddelerini de dikkate alarak söylüyorum. Muhittin Tekman: Sorularımız dışında sizin eklemek istediği niz bir husus var mı ? Rıfat Öztaşkın: Bize bu imkanı verdiği için Doğal Gaz Dergisi'ne Aslında bu sistem, diğer firmalar için de zor değildir; ancak bir maliyet unsurudur. Bu maliyete katlanmak isterseniz bunu koyarTeknik Yayın Yönetmenimiz Muhittin Tekman, Auer yetkilileriyle görüşürken ... teşekkür ederiz. Doğal Gaz Dergisi'nin bu sektöre çok ciddi katkılarının olduğuna inanıyoruz. İnanıyoruz ki, bu görevini yeni gelişen Türkiye'de, yeni doğal gaza kavuşacak yörelerde de gösterecektir. İnşallah bu yatırımlar kısa sürede gerçekleşir ve Türkiye kötü enerjilerden, pahalı enerjilerden, çevre ki rliliği yaratan enerjilerden kurtularak, sağlıklı ve daha ucuz, daha rantabl bir enerjiye kavuşur. Doğal Gaz Dergisi 89 Temmuz-Ağustos 2000 Sayı 69
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=