Başkanı Hüseyin Arabul, Türkiye'de 1984 yılında başlayan enerji sektöründe yeniden yapılanma çalışmalarında istenildiği ölçüde başarılı olunamadığını ve AB'nin gerisinde kalındığını söyledi. "Başarılı olamamanın başlıca nedeni, uygulama için çok acele edilmiş ve hukuksal altyapı sonuç almaya yetmemiştir" diyen Arabul, yeni yasa ile "Enerjide serbest üretim ve serbest tüketim" yapısına geçilmesiyle, enerji ile ilgili yasal ve ticari uygulamaların önümüzdeki yıllarda çok önem kazanacağını belirtti. Türkiye'nin Japonya ve birçok Avrupa ülkesi gibi enerji yönünden dışa bağımlı ve enerji ithal eden bir ülke olduğunu belirten Arabul, gelecekte dışa bağımlılığın artacağına dikkat çekti ve "Enerji ithalatından daha önemlisi, ithal edilen yakıt ile yaratılan katma değerdir" dedi. Arabul konuşmasına şöyle devam etti: "Üretim tesislerinin verimsiz çalışması, ölçme sisteminin yetersiz bırakılması, müşteri hizmetlerinin kötü yönetilmesi, kayıp ve kaçakların yüzde 20'Ierin üzerine çıkmasına sebep olmuştur. Teknoloji ve bilgi birikiminin oldukça gelişmiş düzeyde olduğu ülkemizde bu durum kabul edilebilir değildir. Bu duruma gelmenin bir tek sorumlusu vardır; elektrik üretim ve dağıtımının özel sektör tarafından kontrol edilmesini istemeyen yöneticiler, bürokratlar ve buna dur demeyen karar vericilerdir. Üretimde ve dağıtımda yapılan YİD ve İHD projelerini, Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen uygulamaya sokmayan bürokratlar, ülkeyi son altı yıl içerisinde en az 1 O milyar dolar zarara sokmuşlardır. Bu zarar yurtdışından alınan kredilerle karşılanmıştır." . Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun çok ciddi çalışmalar yapmasının sektörü mutlu kıldığını vurgulayan Arabul sözlerini şöyle sürdürdü: "Kurulun bu çalışmalarının uygulamaya sokulabilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı'nın hiçbir çaba sarf etmemesi, sektör temsilcilerini endişelendirmektedir. Hele Bakanlığın, kendi yaptığı çalışma ve ihalelerin aleyhine Danıştay'a rapor vermesini anlamak mümkün değildir. Bakanlığın konuyu sahiplenmemesi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun çalışmalarını frenleyecek ve ülke bundan fevkalade zarar görecektir. Her şeye rağmen Türkiye'de enerji sektörünün yeniden yapılanma çalışmalarının, •#@N•iYi·& 56 Enerji Piyasa Düzenleme Kurulu'nun itici ve uzlaştırmacı gücüyle, AB Elektrik Direktiflerine uygun bir şekilde gelişeceğini, Anayasa Mahkemesi kararları na uyularak özel sektörün dinamizmiyle üretim, dağıtım ve perakende şirketlerin çalışmaya başlayacağına inancımız halen mevcuttur. Bu sayede üretimde verimlilik artacak, dağıtımda kayıplar yüzde 8 seviyesine inebilecek, modern müşteri ilişkileri yönetimiyle tahsilat beklenilen düzeye çıkabilecektir." Açılış törenine katılan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise, "kalkınma öncelikle elektrikten başlar" sözleriyle başlayan konuşmasına şöyle devam etti: "Elektrik kendi pazarını yaratan bir sektördür. Daha önce elektrik gerekli mi değil mi diye çok tartışıldı. Elektrik gerekli diyenler galip geldi. Bu tartışmaya katılanların yeterli bilgiye sahip olmayışından ya da iyi niyet sahibi olmayışından veya dar görüşlü oluşundan zaman zaman bu faaliyetlerin bir darboğaza götürüldüğü olmuştur. Aslında metalürji sanayii dışında üretilen mallar içinde elektriğin payı yüzde 5'tir. Elektriğin ürettiği önemlidir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=