Yöııetıneliğiıı, ci/ıazlamı eski ıııevzııata, ilgili staııdartlara uygun şekilde imal edilip piyasaya verilmesi lıaliııe bir soıı getirmesi dıırıuııımda bir kriz ve kargaşa dönemi keııdini hissettiriyor. Bımım içiıı yönetmeliğin salıibi olaıı bakanlığımızm konuya yaklaşırken, bir geçiş siiresiııi ortaya koyması gerekiyor. Yaııi lıem eski mevzuata göre hazırlanmış ci/ıazlarııı, lıem de CE işaretlemesini hak etmiş cihazların bu lıalleriyle piyasaya arz edilmesiııe imkan veren bir geçiş süresi gerekiyor. Bu konuyla ilgili hazırlığı süren birgelişmeden de sizleri bilgilendirmek isterim. CE işareti kullanılması sürecinde üreticinin alacağı uygunluk değerlendirme hizmeti, muayene, laboratuar, belgelendirme hizmeti verecek olan kuruluşların belli şartları, belli kapasiteleri haiz olması gerekir. Bunlara onaylanmış kuruluş diyoruz. Bu onaylanmı ş kuruluşların AB'de aynı hizmeti veren onaylanmış kuruluşlarla aynı kapasitede olması gerekir. Teknik manada aynı yeterlilikte, aynı işleyiş tarzlarına sahip olması gerekir ki, verdikleri hizmetler Avrupa Birliği tarafından sorgulanmasın, AB ortamında da cari olsun. Bunu sağlayabilmek için d e AB'nin hazırladığı bir dizi standartlar var. Bunlara biz EN 45000 standartları diyoruz. Ülke.mizdeki belgelendirme, muayene kuruluşları, sistem ve ürün belgelendirme kuruluşları, mutlaka bu EN 45000 seri standartlarıyla ilgili olarak uygunluğunu ispat etmelidir ki, CE işaretlemesi sürecinde ona resmi bir görev verilsin, onaylanmış kuruluş haline getirilsinler. Aksi takdirde herhangi bir laboratuvarın, herhangi bir kuruluşun, TÜRKAK'tan gönüllü bir akreditasyon kazanması ve bu akreditasyona dayalı olarak doğal gaz cihazları üreticisi olan taraflara hizmet vermesi, onlara deney raporu, belge tanzim etmesi mümkün değildir. Bu halde de doğal gaz cihazları üreticilerimiz CE işaretini kullanma noktasında kanuni haklara kavuşamayacaklardır. Sadecegönüllü akreditasyonla kendini kanıtlalaboratuvarı, ülkemiz gerçeklerinde bahse konu yönetmelik üzerinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığımız tescil etmelidir, kayda geçirmelidir, bu durumu AB'nin ilgili mercilerine duyurmalıdır. Aksi takdi rde, bugün büyük bir kesimce anlaşıldığı şekliyle akredite olmuş bir kuruluşun vermiş olduğu hizmet, otomatik olarak üreticinin CE işaretini kullanmasını destekleyen bir hizmet değildir. Burada Bakan1 ığı n seçici olması ve gerekli tesci l işlemini yaparak olaya resmen sahip çıkması ve bu hali AB'yebildirmesi, bu kuruluşun kimliğini AB Resmi Gazetesinde yayınlanması işlemlerini yapması gerekir. Burada bahse konu bu kuruluşların, EN 45000 serisi standartlara uygun olup olmadığını anlama hali ortaya çıkıyor. EN 45000 serisi standartlara uygunluğu tespit edilemeyen kuruluşların, ülkemizde bir resmi otorite tarafından CE işaretlemesini destekleyen hizmetleri verir şeklinde algılanarak AB'ye sunulması da yine olumsuz sonuç getirecek ve bu tip kuruluşlar kabul edilmeyecektir. Net bir şekilde onaylanmı ş kuruluş olarak ilan edilecek kuruluşların EN 45000 serisi standartlarını sağlayı p sağlamadığı bir denetlemeden, izlemeden geçirilerek anlaşıldıktan sonra AB'ye bildirimi mecburiyeti vardır. Burada birenstrüman olarakTÜRKAK'ın kullanı iması gündeme geliyor. Bunun hazırlıkları bakanlıklarımız tarafından sürdürülüyor. Bu gecikmiş bir haldir. Bu gecikmeden dolayı herkes kendi üzerine düşen sorumluluğu almalıdır. Eğer bu sorumluluğu TÜRKAK üzerinde gören sanayicilerimiz de varsa, o eleştirileri bizlere yapsınlar. TÜRKAK'ın uygunluk değerlendirme kuruluşlarının EN 45000 serisi standartlardan ilgili normlarına uygun olup olmadığını anlayabilmek için bir enstrüman olarak kullanılması hali, bakanlıklarımızın şu günlerde bir mevzuat olarak ortaya koymakta oldukları bir çalı şmadır. Bunun sonucunda CE işaretlemesini destekleyecek türden belgelendirme veya laboratuar hizmetini vermeye aday kuruluş, ilgili bakanlığa müracaat edecektir. Bakanlıkta incelendikten sonra, TÜRKAK'a aktarılarak, bahse konu kuruluşun dosyada sunduğu niteliklere sahip olup olmadığı araştırılarak, uygunluk değerlendirme kuruluşu EN 45000 serisi standartlardan kendisiyle ilgili olanı sağlayı p sağlamadığı tespit edilecektir. TÜRKAK'ın yapacağı denetleme çalışmalarında bu ortaya çıkarılı p rapor halinde ilgili bakanlığa verilecek, bakanlık da bunun üzemış olan kuruluşları n vereceği hizmetler AB rinden başvuran kuruluşun, CE işaretlemeortamında yeterli değildir. Bu hale sahip çıkan sinde rol alabilecek, onaylanmış kuruluş olup bir resmi otoritenin olması gerekir. Akredite olamayacağını nihai karara bağlayacaktır. Bu olmuş olan belgelendirme kurumu veya karar olumluysa, kuruluşu AB'ye bildirecek. Böyle bir süreç çalı şarak, ülkemizdeki CE işareti çalışmalarını destekleyecek onaylanmış kuruluşların belirlenmesi gerçekleştirilecek. 2002 yılının bitmekte olduğu bu günlerde CE işaretlemesiyle alakalı hazırlanmış bir dizi yönetmeliğin (Gaz Yakan Cihazlar Yönetmeliği bunlardan bir tanesi) yakın bi r gelecekte yürürlüğe gireceği bir noktada biz bunu gerçekleştiriyoruz. Bundan dolayıdır ki bazı yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği tarihte, hala ülkemizde yerleşik olan ve tescil edilmiş olan belgelendirme kunuluşu, muayene kunuluşu ve laboratuarlar yeter sayıda ve kapasitede bulunmayacaktır. O zaman bunun çözümü bir geçiş döneminde, hem CE işaretlemesiyle kendini kanıtlamı ş olan cihazların piyasaya sunumunu, hem de şu anda cari olan hale göre güvenliğini kanıtlamı ş olan cihazların piyasayasunumunu mümkün kılan birdunumu Burada özel sektöre bir görev düşüyor. CE işaretlemesi sürecinde rol alıp da muayeııe lıizmetleriyle, belgelendirme hizmetleriyle üreticiyi destekleyecek olan kııruluşlarm meydana getirilmesi sürecinde bu tür kıırulıışları bakanlıklara yöııleııdirıııeleri gerekiı: Özel sektörün, özel sektörü temsil eden, DOSİDER gibi derneklerin yapması gerekenlerden biri de iiyeleriııin hizmet alacağı muayene ve belgeleıulirıne kurnlıışlarmm bir aıı öııce /ıazır hale gelmelerini tavsiye ve temin ederek, oıılarııı ilgili resmi merciye yönelmesi konusunda teşvikte bıtlımmahırıdır. Ocak - Şubat 2003 Sayı 84 2 7 Doğal Gaz, LPG & Fuel Oil Dergisi
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=