Doğalgaz Dergisi 85. Sayı (Mart 2003)

yatırım yapılmadan daha verimli kullanılması sağlanacak, diğer taraftan piyasada oluşacak dengesizlikler, dengeleme ve uzlaştırma mekanizması ile bertaraf edilecektir. Bu itibarla serbest tüketici uygulamasına geçiş, 4628 sayılı Kanunla öngöülen piyasa yapısının oluşturulması sürecinde son döneme geçiş anlamını da taşımaktadır. Bu son dönemle birlikte, tüketicilere pahalı ve seçme alternatifi olmayan tarifelerle elektrik satma devrinin kapanacağı bir döneme girilmektedir. Artık ülkemizdeki tüketiciler de, dünyadaki diğer tüketiciler gibi, öncelikle kendisine ucuz ve kaliteli elektrik verilmesi noktasında belirleyici olacaklardır." Bölgesel tarifeye geçilmesi durumunda her bir alternatif gruplama için tüketicilerin desteklenmesi hususunda gereken mali desteği analiz ederek rakamlarla ortaya koyduklarını belirten EPDK Başkanı, "Serbest piyasaya geçiş sürecinde Hazineye gelecek yükün, Hazinenin bugün itibariyle üstlendiğiyükten daha fazla olmayacağını gösteren bu rakamlar.; tüketicilerce satın alınan enerji içerisindeki yaklaşık ortalama %21 'lik kayıp ve kaçaktan kaynaklanan 2,2 katrilyon TL'lik ek maliyetin, kullandığı elektriğin bedelini düzenli olarak ödeyen diğer aboneler tarafından karşılandığını ve bunun rekabetçi bir piyasa oluşturmanın önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu birkez daha ortaya koymaktadır. Bu gerçeği fiyatlandırmada çapraz sübvansiyona giderek ya da çapraz sübvansiyona izin verecek şekilde bir dağıtım gruplandırması yaparak kamuoyundan gizlemeye hakkımız bulunmadığına inanmaktayız. Bugün gelinen noktada, YPK kararı çıkarılamadığından, EPDK olarak, TEDAŞ ve bağlı ortaklıklarının mevcut durumu ile yapılan başvuru çerçevesinde lisans vermek zorunda kaldık" dedi. Reform sürecisinin başarısı açısından, enerji KİTierinin 233 sayılı KHK kapsamı dışına alınmasının zorunlu olduğunu ifade eden Yusuf Günay, bundan daha önemli olarak üretim ve dağıtım sektörlerinde kamu ağırlığının oluşturduğu verimsizliğin giderilebilmesi için özelleştirmeden başka bir seçenek bulunmadığını söyledi ve şöyle devam etti: 22 Mart 2003 Sayı 85 Doğal Gaz, LPG & Fuel Oil Dergisi EPDK Başkanı Yıısııf Günay "Bu noktada, piyasada 2007 yılına kadar TETAŞ'ın alım yükümlülükleri çerçevesinde söz konusu olan kapasite fazlası yanı sıra düşük talep artışı dikkate alındığında, EÜAŞ santrallerinin kısa sürede ve gerçek piyasa değerine yakın değerle özelleştirilebilmesi güç görünmekle birlikte, söz konusu santrallerin yakıt çeşitliliğine dayalı portföyler halinde oluşturularak ve TETAŞ'ın ortalama satış fiyatı dikkate alınarak özelleştirilmesi konusunda ivedilikle çalışmalara başlanması gerekmektedir." Serbest tüketici günü olan 3 Mart 2003 tarihinden itibaren serbest tüketicilerin elektrik enerjisi tedarik edebilecekleri kaynağı seçme yetkisine sahip olacaklarını vurgulayan Yusuf Günay, Otoprodüktör ve Otoprodüktör Grupları'nın ihtiyaç fazlası enerjileri dışında, bu tarih itibariyle piyasada serbestçe müzakere Rekabet2 dayanan bir piyasa modelinin öııgörüleıı hedeflere ulaşmasında tedarik tarafında olduğu kadar tüketim tarafında da gereken serbestleştirmenin sağlanması önem taşımaktadır. Piyasada, elektrik tedarik edeceği kaynağı seçme serbestisiııe sahip olan tüketicilerin ikili anlaşmalara yönelmesi, rekabetin gelişmesinde ve fiyatların düşmesinde büyük ölçüde etkili olacaktır. edilebilecek bir arz fazlası bulunmadığını ifade etti. Günay konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yap İşlet ve Yap İşlet Devret santralleri, ilk yıllardaki tarifelerinin, sözleşmeleri gereği yüksek olması, zamanla tarifeleri azalsa da, tarifelerin her yıl ABD Tüketici Fiyatları Endeksi'ne göre eskale edilmeleri nedeniyle, makul düzeylere inmesi güç göründüğünden eleştirilmektedir. EPDK olarak biz, bu sözleşmelere, sadece fiyat yüksekliği açısından değil, ondan daha önemli addettiğimiz alım garantileri yönünden de yaklaşıyoruz. Zira, piyasa gelişimi ve piyasa ihtiyaçları dikkate alınmaksızın, fiyatların suni yöntemlerle düşürülmeye çalışılmasının olumlu sonuç vermeyeceği Kaliforniya Krizi ile somut olarak ispatlanmıştır. Bu açıdan, EPDK olarak ancak gerçek anlamda rekabetçi bir piyasada oluşacak fiyatların düşüş eğilimi göstereceğine inanmaktayız." EPDK Başkanı YusufGünay'ın doğal gaz piyasasına yönelik uygulamalarla ilgili verdiği bilgiler de şöyleydi: "Doğal gaz sektörü reformunun çerçevesini çizen 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun öngörmüş olduğu hazırlık dönemi 18 ay olarak uygulanmış ve doğal gaz piyasası 2 Kasım 2002 tarihi itibariyle açılmıştır. Bu tarih itibariyle, doğal gaz piyasasına ilişkin tüm tasarruf yetkisi kurulumuza geçmiş bulunmaktadır. Bu bağlamda, Kasım ayından bu yana doğal gaz fiyatları, kurulumuz tarafından belirlenerek ilan edilmiştir. Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile kurulması öngörülen yeni piyasa yapısı esas olarak 3 ana kategoriden oluşmaktadır. Ülkemizin doğal gaz açısından ithalatçı bir konumda bulunması nedeniyle, doğal gaz temini bir kategori; temin edilen doğal gazın ticaretinin yapılması ikinci kategori ve pazarlanan doğal gazın tüketimi aşaması ise üçüncü bir kategori olarak değerlendirilebilir. Bu yapıda dikkat çeken hususlardan biri de doğal gazın yeniden ihraç edilmesinin mümkün olmasıdır. Bu durum ülkemizin enerji köprüsü olma hedefi ile örtüşmektedir. Kurulumuz tarafından belirlenecek limitin üzerinde yıllık tüketimleri olan tüke-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=