Doğalgaz Dergisi 90. Sayı (Ekim 2003)

görüş .. opınıo Akım projesinin, Amerikan hükümetinin, dünyanın en stratejik bölgelerinden ~-___, birinde Rusya'nın etkisini azaltmayı Türkmenistan doğal gazının Türkiye üzerinden hedefleyen çabalarını sonuçsuz Avrupa'ya aktarılması düşüncesi şimdilik suya düşmüş bıraktığını" ifade etmiştir. Ancak yukarıda bahsi geçen etmenler bile ABD'nin des- olsa da Avrupa 'nın bu gaza karşı zaman içerisinde teği ile aşılabilme yeteneklerine sahip- göstereceği ihtiyaç Türkmen gazını yeniden gündeme ken bu defa Türkmenistan'ın karşısına Hazar Denizi'nin hukuki statüsü ve Azer- getirebilir. Zira doğal gaz hala Batı Avrupa 'da en fazla baycan'dan kaynaklanan geçiş ülkesi ihtiyacı büyüyen yakıt kaynağı olmayı sürdürmektedir. sorunu çıkmıştır. Azerbaycan ile Türkmenistan arasındaki 1997'den sonra gerilmeye başlayan ilişkilerin temelinde Hazar'daki tartışmalı olan Kepez/Serdar yatağının paylaşımı sorunu bulunmakla beraber, Türkiye'nin de yüzde IEO 2003 referans kaynağında Batı Avrupa 'nın doğal gaz tüketiminin yıllık 2.4 oranında büyüyerek 2001 'de 14.8 trilyon feet küpten yaklaşık iki kat artarak 2025'te 25.9 trilyon feet küpe çıkması beklenmektedir. 10 payının bulunduğu Azerbaycan'a ait ._____________________________ "Şahdeniz" yatağında çok zengin doğal gaz kaynaklarının bulunması bu iki ülkeyi bir anda rakip durumuna sokmuş ve bölgede çok zengin doğal gaz kaynaklarına sahip olmasına rağmen uluslararası pazarlara çıkma sıkıntısı çeken Türkmenistan, çok önem verdiği Türkiye pazarı için Azerbaycan ile rekabete başlamıştır. Bu rekabet ortamında gerçekleştirilmesi düşünülen ve Türkmenistan gazını Türkiye üzerinden Batı pazarlarına ulaştıracak olan Trans-Hazar boru hattı için başlangıçta sadece "transit ülke" konumunda olan Azerbaycan'ın Şahdeniz yatağında zengin doğal gaz kaynakları keşfetmesinden sonra Trans-Hazar hattından yüzde 50'den fazla pay istemesinin Türkmenistan tarafından fazla bulunmasıyla bir anlaşmaya varılamamış ve bu hat kısa sürede rafa kaldırılmak durumunda kalınmıştır. Böylece ileriyi göremeyen iki Türki Cumhuriyeti liderinin giriştiği bu gereksiz güç gösterisi sebebiyle tarihi bir fırsat tepilmiştir. Hazar Denizi'ndeki zengin kaynakların paylaşımı sebebiyle sorunlar yaşayan Azerbaycan ve Türkmenistan bu sorunlar ve kısa vadeli çıkarlar sebebiyle uzun vadede her iki ülkeye de büyük çıkarlar sağlayacak bu projenin uluslararası ilişkiler açısından getireceği önemi yeterince kavrayamamışlardır. Türkmen gazı, Mavi Akım projesiyle girdiği yarışı kaybetmekle beraber, güzergah sorunu gibi dış etkenlerin yanı sıra, Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacını Rusya, İran ve Azerbaycan gazı gibi diğer kaynaklardan temin yoluna gitmesi sebebiyle Türkiye pazarındaki şansı oldukça azalmıştır. Şimdi Türkmenistan için tek çıkış yolu olarak Rus hatları gözükmektedir. Dolayısıyla Türkiye Trans-Hazar hattının devreden çıkmasıyla Türkmenistan'dan doğrudan alamadığı gazı Mavi Akım'dan Rusya aracılığı ile almak durumundadır. Rusya Hazar Denizi'nin altından geçecek boru hatlarına statü sorununun yanı sıra temel argüman olarak ekolojik nedenlerle bugüne dek karşı çıkmış olmasına rağmen benzer jeolojik özelliklere sahip olan Karadeniz'de böylesine hacimli bir boru hattını döşemekten çekinmemiştir. Rusya, dünyanın en büyük doğal gaz rezervlerine sahip olması na rağmen bu rezervlerin bir kısmını işlemek için gerekli teknoloji ve maddi imkanlara sahip olmadığı için Türkmenistan'dan gaz alımlarını sürdürmekte ve Türkmenistan'dan aldığı gazı da Türkiye'ye veya Batıya satmaktadır. Rusya ile Türkmenistan arasında 1ONisan 2003 tarihinde 25 yıl vadeli ve yaklaşık 40 ila 45 dolar arasında değiştiği ifade edilen bir fiyat ile doğal gaz alanındaki işbirliği anlaşması imzalanmıştır. Anlaşma ile Gazprom 2004 yılında Türkmenistan'dan 6 milyar m3 / yıl, 2006'da 1Omilyar m3/yıl, 2007'de 60 milyar m3/yıl ve 2009'da ise artık 80 milyar m3/yıl doğal gaz almayı planlamaktadır. İlginç olan Türkiye ile gaz anlaşmalarında mal karşılığı {barter) yöntemine kesinlikle karşı çıkan Rusya Türkmenistan'la imzaladığı anlaşmanın yüzde ellisini bu yöntemle yapmıştır. Türkmenistan şu anda Rusya ile mevcut doğal gaz ihraç borularının yanı sıra 1997'den beri İran'a da doğal gaz ihraç etmektedir. İran aslında Rusya'dan sonra dünyanın en büyük ikinci doğal gaz rezervlerine sahiptir. Ancak Türkmen gazı İran için bir ihtiyaçtan ziyade ticari bir metadır ve İran, Türkmen gazını takas (swap) yöntemiyle ihraç amaçlı almakta ve genellikle de Türkiye'ye ihraç etmektedir. Azerbaycan'ın çok fazla geçiş ücreti ve kendi gazı için kapasite istemesi ve Türkmenistan'ın da İran hattında ısrar etmesi ve kısa vadeli çıkarları için yaptığı dramatik hata nedeniyle Trans-Hazar Boru hattı şimdilik rafa kalkmıştır. Rusya ve iran'ı devre dışı bırakarak Türkmenistan'dan Türkiye'ye doğru uzanan Trans-Hazar Boru Hattı Projesi, Washinton'un tüm desteğine rağmen hayata geçirilememiştir. Bununla da Azerbaycan çok büyük bir geçiş gelirinden olurken Türkmenistan dünya doğal gaz piyasalarına çıkmak için Rusya ve İran'a bağımlı kalmıştır. Her şeyden önemlisi bu projenin "şimdilik" suya düşmesiyle Türk dünyasındaki en önemli entegrasyon projelerinden birisi de rafa kalkmak durumunda kalmıştır. Türkmenistan doğal gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılması düşüncesi şimdilik suya düşmüş olsa da Avrupa'nın bu gaza karşı zaman içerisinde göstereceği ihtiyaç Türkmen gazını yeniden gündeme getirebilir. Zira doğal gaz hala Batı Avrupa'da en fazla ihtiyacı büyüyen yakıt kaynağı olmayı sürdürmektedir. IEO 2003 referans kaynağında Batı Avrupa'nın doğal gaz tüketiminin yıllık 2.4 oranında büyüyerek 2001 'de 14.8 trilyon feet küpten yaklaşık iki kat artarak 2025'te 25.9 trilyon feet küpe çıkması beklenmektedir. Bu da ihtiyaçları .,...._o_og_· a_ı _G_az_, _L_PG_ v_e _F _ue_ı _o_u_o_e_rg_is_i _....1;;;;/;;•;;ı;;.;·;■;;"'------E-k_im_ı s_a_y_ı 9_o_____ ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=